Uzm. Dr. Aslı Tokmak, yaz aylarında görülen güneş alerjisi konusunda uyarılarda bulundu. Güneş alerjisinin, cildin güneş ışınlarına maruz kalması sonrası kızarıklık, ödem, kaşıntı ve döküntü gelişmesiyle seyreden bir cilt hastalığı olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Tokmak, “Çoğu zaman güneş yanığı ile karıştırılan bu durum, güneş yanığından farklıdır. Güneş yanığı çoğunlukla açık tenli kişilerde güneş ışınlarına uzun süreli maruziyet sonrası yaklaşık olarak 12-48 saat içerisinde ciltte ağrı, kızarıklık ve su toplanması şeklinde görülürken, güneş alerjisi için güneş ışınlarına 1-2 dakika gibi kısa süreli bir maruziyet bile yeterli olabilmektedir” diye konuştu.

“KAŞINTI VE KIZARIKLIK GÖRÜLEBİLİR”

Güneş alerjisinin belirtilerine değinen Uzm. Dr. Tokmak, “Güneş alerjisinde güneş ışınlarına doğrudan maruz kalan ciltte birkaç dakika, saat veya günler içerisinde kaşıntı, kızarıklık, ödem ve yanma batma hissi gelişmektedir. Çoğunlukla güneş ışınlarının temas ettiği bölgelerde olmakla birlikte bazen diğer alanlarda da görülebilmektedir” şeklinde konuştu.

“KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR”

Güneş alerjisinin her yaş, cinsiyet ve ırkta görülebilmekle birlikte kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Tokmak “Özellikle ailesinde güneş alerjisi olanlarda, cildinde egzama olanlarda, alerjiyi tetikleyen ilaç kullananlarda, parfüm ve dezenfektan gibi alerjiyi tetikleyebilen kimyasal ürünleri uzun süre kullananlarda güneş alerjisi görülme riski daha yüksektir” ifadelerini kullandı. Güneş alerjisinin sebebinin henüz net olarak bilinmediğini söyleyen Uzm. Dr. Tokmak, bağışıklık sisteminin güneş ışınlarına karşı tepki veren antijen veya kimyasala karşı antikor üretimi ile alerjinin başladığını belirtti.

Tanı koyma sürecinden bahseden Uzm. Dr. Tokmak, şu bilgileri paylaştı: “Güneşe maruziyet sonrası gelişen kızarıklık, ödem, kaşıntı ve döküntü şikâyetiyle başvuran hastalarda özellikle güneşe maruziyetten sonra 1-2 dakika kadar kısa bir süre içerisinde şikâyetlerinin başlaması önemli bir kriterdir. Kişinin kullandığı ilaçlar da bunu tetikleyebileceği için hastanın öyküsünde ilaç kullanımı da mutlaka sorgulanmalıdır. Fototest de tanıyı koymada yardımcı olmaktadır."

“GÜNEŞ KORUYUCU KREMLER TERCİH EDİLEBİLİR”

Güneş alerjisinden korunmak için birtakım önlemler alınarak hassasiyet veya semptomların şiddetinin azaltılabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Tokmak, “Öncelikle güneşin zararlı ışınlarından korunmak gerekir. Bunun için özellikle yaz aylarında saat 10.00-16.00 arasında güneşe maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye kullanımı da güneşten korunmayı sağlar. Kıyafet ve aksesuarlara rağmen açıkta kalan bölgeler için güneş koruma ürünleri gerekir. Güneş koruyucu kremler hem UVA hem de UVB'ye karşı koruyucu özellikte olmalıdır. Özellikle yaz aylarında güneş koruyucu kremlerin dışarıdayken her 2-3 saatte bir yenilenmesi gerekmektedir” dedi.

“YOĞURT VE DİŞ MACUNU CİLDE SÜRÜLMEMELİ”

Güneş alerjisine iyi geldiği düşünülerek yoğurt, diş macunu, bal gibi maddelerin cilde sürülmemesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Tokmak, “Böyle maddeler alerjiyi daha da kötüleştirebilmektedir. Alerjiye iyi gelen aslında alerjiye neden olabilecek etkeni saptamak ve güneşten en üst düzeyde korunmayı sağlamaktır” açıklamasında bulundu.

“GÜNEŞTEN KORUNMAK BAŞLICA TEDAVİ ŞEKLİDİR”

Tedavi yollarını anlatan Uzm. Dr. Tokmak, “Güneş alerjisinin tedavisi alerjinin türüne, şiddetine ve semptomlara göre planlanır. Öncelikle güneşten korunmak başlıca tedavi basamağını oluşturmaktadır. Kaşıntı hissini hafifletmek için bazı kremler ve ilaçlar verilebilir. Ayrıca şiddetli durumlarda fototerapi uygulaması ile vücutta güneşe maruz kalan kısımlara ultraviyole ışık verilerek cilt bu ışığa alıştırılır” diyerek sözlerini noktaladı.