Merhaba sevgili okurlar, bu hafta her yaz başımıza gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Bir çoğumuzun yurtdışında yaşayan akrabası vardır. 1960 yıllarda Almanya’ya başlayan göç daha sonra diğer Avrupa ülkelerine sıçrayarak büyümeye devam etti. İlk zamanlar oraya giden vatandaşlarımız sadece geçim derdindeydi. Her verilen işi zamanından önce yapıp orada tutunmanın yolunu arıyorlardı. Yani ellerinden geldiğince kalmak için çaba gösterdiler.

Fakat yıl 2000 olduğunda durumlar biraz değişti. Yeni kuşak yurtdışında kendine daha rahat yaşama imkanı bulmaya başladı. Eskisi gibi istenmeyen adam konumunda değiller artık. Geçinmek için bazen bir işe bile ihtiyaçları yok. Çalışanda çalışmayanda belli bir maaşı alabiliyor. Bütçesini garanti altına alan ve her yere rahatlıkla girip çıkabilen gurbetçiler artık o toprakları iyice kendi vatanı gibi benimsemeye başladı. Bunun sonucunda ise ülkesine geri döndüğünde her şeyi rahatlıkla eleştirmeye başladı.

Şu kelimeyi beklide hepiniz duymuşsunuzdur, “Almanya’da bunu böyle yapamazsın” ya da “Almanya’da olsa hemen ceza yazarlar” gibi. Şahsen ben her yaz bu söylemlerle karşı karşıyayım. Buraya kadar aslında beni rahatsız eden bir konu yok. Her insan yeni yaşadığı toplumla eskisini ister istemez bir şekilde kıyaslar. Asıl beni rahatsız eden konu ise kendi ülkesindeki düzensizlikleri, kuralsızlıkları şikayet ederken aynı davranışları kendisinin sergilemesi. Yeri geliyor bir banka kuyruğunda iken diğerinin önüne geçebiliyorlar. Yeri geliyor karşıdan karşıya geçen yayalara yol vermiyorlar. Hani hep söylenir ya “Avrupa'da olsan araçlar seni görünce hemen duruverir” diye, e mübarek gurbetçi sen neden yayaları görünce durmuyorsun?

Sen neden bir markette bir fırında sıranı beklemiyorsun. Sözüm tabi ki herkes için geçerli değil. Ama ne olduğunu unutup kendi öz vatanını eleştirenler lütfen orada yapamadıklarınızı burada yapmaya kalkışmayın. Burada ceza sistemi oradaki gibi hızlı işlemeyebilir ama buradakilerde oradakiler gibi insan. Ve insan her yerde saygısını ve seviyesini korumak zorunda.

Medeniyet sadece Avrupa’ya özgü değil. Hatta unutulmasın ki medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya bizim topraklarımızda yeşerdi. İlla bir eleştiri yada şikayet etmek istiyorsanız lütfen yurtdışındaki gençlerin büyüklere olmayan saygısını eleştirin veya on sekiz yaşına gelen çocuklarını isteyerek sokağa atan anne babayı eleştirin.

Örfünü geleneklerini unutan toplumlar, sevgiden de saygıdan da uzaklaşır. Sanırım bizim daha zamanımız var. Her ne kadar içimizden bazıları doğduğu toprakları inkar etse de biz kolay kolay dağılmayacak kadar köklü bir tarihe sahibiz. Bu yüzden her zaman dediğim gibi,

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun