Şantiyelerde çalışmak her zaman risk barındırıyor. Her ne kadar gerekli tüm önlemler alınsa da en riskli iş ortamlarından biri olarak görülen şantiyelerde zaman zaman can kaybıyla bile karşı karşıya kalınabiliyor. Çalışan güvenliğinin her daim bir numaralı öncelik olması gereken bu sektörde çalışanların kişisel sorumlulukları olduğu gibi işverenlerin de sorumluluklarını bilmesi ve doğru bir biçimde uygulaması gerektiğine dikkat çeken Ülke Endüstriyel Kurumsal Çözümler Direktörü Murat Şengül, şantiyelerde oluşabilecek riskleri en aza indirmek için alınabilecek 4 güvenlik prosedürünü aktarıyor.

1 Milyon 900 Bin Kişiye İstihdam Sağlayan İnşaatlarda Güvenliği Sağlamak Bu 4 Basit Adımla Mümkün

Yayımlanan son resmi verilere göre Türkiye’de inşaat sektörü yaklaşık 1 milyon 900 bin kişiyi istihdam etmekte. Bu açıdan değerlendirildiğinde milyonlarca ailenin ekonomik dayanağını oluşturan inşaat sektörünün her safhasında alınacak emniyet tedbirleri, toplumsal açıdan da kritik hale geliyor. Başta yüksekte çalışma olmak üzere neredeyse tüm iş sağlığı güvenliği kriterleri inşaat sektörü açısından ayrı ayrı önemli. Ülkemizdeki iş sağlığı ve güvenliği bilinci ve uygulamalarının gelişmesi bakımından da bu sektörün oldukça değerli bir mecra olduğunu vurgulayan Murat Şengül, kurumların bazı basit önlemler konusunda taviz vermeden planlama yaparak çalışanların hayati riskini en aza indirgemesinin mümkün olduğunu belirtiyor. Murat Şengül, özellikle şantiyelerde kalabalık gruplar halindeki ekipleri istihdam eden kuruluşların azami dikkat etmesi gereken noktalara ve alınması gereken 4 mühim önleme dikkat çekiyor.

1. Düşme tehlikesine karşı koruma sağlanmalı. İşverenler, şantiye çalışanlarını yüksekten düşme risklerine karşı korumakla sorumludur. Şantiyelerde yaşanan düşme kazalarının çoğu gereken tedbirlerin alınmamasından ve güvenlik prosedürlerinin uygulanmamasından kaynaklanıyor. Bu tür kazalar sonucu çalışanlar ağır bir şekilde yaralanabiliyor, kalıcı rahatsızlıklar oluşabiliyor ya da daha kötüsü, can kayıpları yaşanabiliyor. Düşme tehlikelerine karşı gerekli standartları sağlayan onaylı emniyet kemeri ve lanyard gibi koruma ekipmanları temin edilmeli, bunların kondisyonları sık aralıklarla incelenmeli, saha içi ve çevresine gereken uyarı işaretleri konulmalı, çalışanlar bu konuda uyarılmalı ve çalışanlara yüksekte çalışma eğitimleri aksatmadan verilmeli.

2. İskele güvenliği göz ardı edilmemeli. İskeleler; elektrik çarpması, düşme veya yukarıdan düşen moloz yığınları nedeniyle yaralanma gibi sayısız birçok tehlikeyi önleyebilir. Ancak kurulan iskelelerde sağlamlık ve dayanıklılık hesaplarının özenle yapılmaması, standartlara uygun olmayan iskeleler kullanılması ya da kişisel koruyucu donanım kullanılmaması çalışanların zarar görmesine yol açabiliyor. Bu nedenle tüm çalışanlara saha içerisinde kullanmaları gereken teknik ekipmanlar eksiksiz sağlanmalı, iskelelerin güvenliği test edilmeli, korkuluk kullanılmalı ve iskele zemininin sağlam olduğundan emin olunmalı.

3. Doğru merdiven kullanımına dikkat edilmeli. Şantiyelerde en sık kaza yaşanan alanlar arasında merdivenler ilk sıralarda geliyor. Merdiven kullanımı sırasında yaşanan uygunsuzluklar, en önde gelen yaralanma nedenleri arasında. Geçici merdivenlerin yanlış kurulması veya merdiven çıkarken yük taşıma sırasında yaşanan yaralanmalar ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Bu tür olası kazaların en aza indirilmesi için işverenler merdivenlerin doğru kurulduğundan emin olmalı, çalışanlar merdivenleri doğru kullanmaları konusunda uyarılmalı ve bu konuya özel eğitimler verilmeli.

4. Koruyucu ekipman temin edilmeli. Şantiyelerde kullanılmak üzere birçok koruyucu ekipman üretiliyor. Kulaklık, koruyucu gözlük, baret, eldiven ya da maske gibi koruyucu ekipmanlar çalışanların sağlığını güvence altına almada büyük rol oynuyor. Her şantiye alanının ihtiyacı olan koruyucu ekipmanlar farklılık gösterebilir fakat sahada çalışan herkese mevcut ortama uygun gerekli kişisel koruyucu ekipmanları temin edilmeli, kullanımı hakkında bilgi verilmeli ve gerekli yerlerde kullanımı zorunlu kılınmalı.