Banu Pirinçcioğlu
HAKKINI VEREREK
Olduğun gibi görün. Göründüğün gibi olma. Yapman gereken tek şey bu.
Insan olduğunu iddia ediyorsan eğer, insan olmanın en güzel yolu.
Kıvırmadan, binlerce dansöz olduğunu unutmadan, kendin ol.
Seven sevsin, nefret eden dibine kadar etsin.
Kötülük de maharettir. Melek yüzlü şeytan olacağına, şeytan gibi şeytan ol.
Boşuna değil, Erol Taş deyince kötü adam akla gelsin. Hakkını vererek kötü olacaksın illa ki de olacaksan.
Biraz öyle biraz böyle olursan sen kaybedersin. Kötü ol, kötü bilsinler.
Onun da hayranı çoktur. Bazıları kötü sever. Yoksa neden dayağını yediği kocasına tapsın kadın? Bazısı da öyle sever.
Hayran kitleni belirleyip oradan yürüyeceksin. Vicdanlı gibi davranıp en vicdansız sonlara imza atmayacaksın.
Daha dün gözünden akan yaşlarla duygu oskarını kapıp, ertesi gün acımasız katile dönüşmeyeceksin.
Net olacaksın. İyiysen iyi, kötüysen kötü. Bir duruşun olacak, bir tavrın. Herkes bilecek, nerede neye ne tepki verirsin. Cellat veya melek, ama net. Bir gün hayat kurtarırken, sonraki gün kafa kırmaman lazım.
Daha açık söylemek gerekirse, karakterli olacaksın.
Büründüğün insanın hakkını vereceksin.
Düz olacaksın illa ki. Net olursan sen kazanırsın. Ya kötüleri toplarsın yanına, ya iyileri. Ortada durursan iki tarafı da kaybedersin.
Senden yana olanlar senin gibi olanlar kalır ki zaten onları da istemezsin.
Lakin sağı solu belli olmayan insandan ne köy ne kasaba olmayacağını da en iyi sen bilirsin zaten.