Hamilelikte ölü doğum riskine dikkat!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Evrim Aksoy, hamilelik döneminde ölü doğum riskine vurgu yaptı.
Gebeliğin 20. haftasında ölü doğum ya da fetus ölümünün en yaygın hamilelik sorunlarından biri olduğunu belirten Op.Dr.Evrim Aksoy, “Ölü doğum için en yaygın risk faktörleri, ilk çocuğa sahip bir kadın, ileri anne yaşı (35 yaş veya daha fazla) ve obezitedir. Diyabet gibi tıbbi hastalıklar, Hipertansiyon (yüksek tansiyon), böbrek hastalığı, tiroid bozuklukları ve ikiz veya üçüz gibi birden fazla gebelik de bu risk faktörlerine örnektir.” dedi.
Op.Dr.Evrim Aksoy, sigara ve aşırı kilolu veya obezite gibi değiştirilebilir risk faktörleri olduğunu dile getirerek, “Sigara içmek ve normal kiloda olmak kadınların hamile kalmadan önce denemesi ve gerçekleştirmesi gereken hedeflerdir. Ölü doğumun bazı nedenleri, fetal doğum defektleri veya Down sendromu, Turner sendromu, Trizomi 18 veya Trizomi 13 gibi genetik anormallikleri içerir.” Dedi.
Çoğu ölü doğumun göbek bağı kazalarına atfedilmesine rağmen, bu teşhisin dikkatle yapılması gerektiğini kaydeden Op.Dr.Evrim Aksoy, “Çünkü bir bebeğin boynunun etrafındaki göbek bağı sık görülür. Bu teşhis kordonun bu konuda uzmanlaşmış bir doktor tarafından incelenmesi ile doğrulanmalıdır ve diğer nedenler hariç tutulmalıdır.
Anne kanaması fetüs, yani bebeğin kanının büyük bir kısmı annenin kanı içine girdiği anlamına gelir, bu da ölü doğumun başka bir nedendir. Bebek kan kaybeder ve bu nedenle hayatta kalabilmek için vücudunda yeterli miktarda kan kalmamasından ötürü ölür. Ayrıca, antifosfolipid antikor sendromu adı verilen bir durum vardır. Bağışıklık sistemi (vücudumuzun savunma sistemi), kanınızdaki normal proteinlerin bir kısmına saldırdığında atardamarlarınızdaki veya damarlarınızdaki kan pıhtılarına neden olur. Bebeğin plasentasındaki kan pıhtıları, bebeğe bulaşıp ölü doğum yapmaya neden olabilir.” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.