Hasan Kalyoncu: Kokunun Kaynağı İzmir’i Yönetemeyenlerdir!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Körfezde oluşan kokunun nedenine ilişkin açıklamasına tepki gösteren MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, "Kokunun Kaynağı İzmir’i Yönetemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesidir!" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Körfezde oluşan kokunun nedeni ve sözde çözümü hakkında yaptıkları açıklamasına tepki gösterdi.
Kalyoncu, Soyer'in açıklamalarına cevaben şunları söyledi:
"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer açıklama yapmış ve İzmir’deki kokunun kaynağının arıtma tesisleri olduğunu beyan etmiş. Bu durumda yıllardır yaptığımız uyarıların doğruluğunu Tunç Soyer ifade etmiştir. Fakat çözüm olarak sunduğu proje ise çözüme geçici çözüm niteliğindedir. Bizce belediye kaynaklarının boşa harcanması anlamına gelmektedir. Soyer’in açıklamaları “yiğitlik arz ederken merd-i kıpti; sirkatin söylermiş” sözlerini akla getiriyor.
Sorunun tespiti için bir Kriz Masası kurmuşlar. Aferin! Bunca zamandır aklınız neredeydi? Arıtma tesisine pis su ile birlikte yağmur suyu da geliyormuş. Yeni mi öğrendiniz? Kendisi üç yılı geçti partisi on yıllardır yerel yönetimin başında, şimdi çözüm arıyorlar. Yoktan iyidir. Ancak bilime ve akla dayanan önerilerimize kulak vermelerini tavsiye ederim.
Problemin çözümü açık ve nettir. Şov yapmaktan vazgeçip problemin kaynağına yönelmekle problem çözülebilir. Problemin birincil kaynağı ise kanalizasyon sitemleri ile yağmur suyu kanallarının ayrılmamış olmasıdır. Yağışlarda arıtma tesislerine gelen aşırı yükten dolayı arıtma sistemleri bu yükü kaldıramamakta ve atıksu doğrudan Körfez’e bırakılmaktadır. Bu durum sadece Çiğli arıtma tesisinde değil tüm arıtma sistemlerinde böyledir. Çünkü arıtma tesislerinin kapasitesi bellidir ve kapasite aşımında sistem yükü kaldırmaz ve alıcı ortama doğrudan deşarj yapılır.
İkincisi arıtma tesislerinin modernizasyonunun sağlanması ve kapasite artırımı kesinlikle yapılmalı geleceğe yönelik planlamalar yapılmalıdır.
Üçüncüsü Körfez’e doğrudan giriş yapan atık su deşarjı bir an önce engellenmelidir.
Dördüncüsü Körfez’e giren yüzeysel sular ile beraber Körfez’i besleyen akarsuların kirlilik kontrolleri ve kirleten kaynakların kontrolleri bir an önce yapılmalıdır.
Beşincisi tarım alanlarından yağışlarla gelen sular da İzmir Körfezi’nde kirlenmeye sebep olmaktadır. Bu sebeple körfez havzasında iyi tarım uygulamaları teşvik edilmelidir.
Tüm bunlar yapıldıktan sonra İzmir Körfezi’nde dip çamuru temizliği yapılabilir. Bu işlemleri yapmadan yapılacak dip temizliği geçici çözüm olabilir. Fakat bu temizlik sırasında da yapılacak işlemlerin bilim adamları gözetiminde yapılması şarttır. İzmir körfezi kirliliği her geçen gün artmakta ve sorunlar da her geçen gün artmaktadır.
Aynı zamanda İzmir Körfezi’nde deniz marulunun artışı arıtma tesislerinin iyi çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Körfez’de bozulmuş bir ekosistem mevcut olup birçok yeni sorunun oluşabileceği bir durum söz konusudur. Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununa benzer sorunlar İzmir Körfezi’nde yaşanabilir ki yer yer de ötrofikasyon problemlerine rastlanmaktadır.
Eskimiş sistemlerden bahseden Tunç Soyer herhalde bu sistemleri yeni görmüş ve İzmir’e yeni gelmiş ve kendisinin belediye başkanı olduğunu unutmuş durumdadır. Tunç Soyer’e bir kez daha hatırlatıyorum: Siz bu şehrin belediye başkanısınız ve bu sorunları görüp önlem alacak kişi de sizsiniz. Görevinizi yapın, insanlarımızın hayatını zehir etmeyin.
Ayrıca size hatırlatmak isterim ki hava sıcaklıkları arttıkça hem çöp alanlarında hem kanalizasyon sisteminin geçtiği logarlarda ve hem de arıtma tesisi çevresinde koku sorunu giderek artacaktır. İzmir için, İzmirliler için bir an önce önlem almanız gerekmektedir.
Bunların yanında Küçük Menderes Havzasında, Bakırçay Havzasında, Gediz Havzasında yapılması gereken atık su arıtma tesislerini bir an önce faaliyete geçirmeniz gerekir. Mesela Kınık ilçesinin kanalizasyonunun Bakırçay’a deşarjını sonlandırmanız gerekiyor.
İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajına giren kanalizasyonlar mevcut ve aşırı yağışlar ile bu girişler daha da artmaktadır. Bunları bir an önce kontrol altına almalısınız. Yoksa Tahtalı Barajı içme suyu havzası olmaktan çıkacaktır. İzmirliye ne içirdiğinizi söylememe bile gerek yok. Tüm sorunların kaynağı bu şehri yönetemeyen ve maalesef sorumluluk makamında olan sizsiniz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.