Genel seçimlerin bitmesini beklemek, yerel seçimlerin bitmesini beklemek derken AK Parti’nin Kızılcahamam’daki kampını beklemek de caiz oldu.

Ne için derseniz, laf ebeliği yapmamak, ders vermeye çalışmamak, bilirkişi gibi olmamak, akıl satıyor gibi durmamak için.

AK Parti’deki değişim, sadece AK Partililer değil, AK Parti’ye oy veren veya vermeyen tüm seçmen kitlesinin beklentisi.

Yerel seçimlerin faturasını herkes kendisine göre hesaplayıp, kendisine göre yorumlayıp ve kendi beklentisine göre de cevaplandırdı.

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hesaplardan, yorumlardan ve beklentilerden o kadar yoruldu, o kadar kızdı ki, yazanlara da, çizenlere de, değişim olacağını, bunu AK Parti'nin kırmadan, dökmeden kendi içinde kararlar alarak yapacağını belirterek adeta ‘Noktanızı koyun’ dedi.

AK Parti’de seçim sonuçları, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, Milletvekili Seçimleri ve Yerel Seçimler olarak hep farklılık gösterdi.

Bu üç seçimde AK Parti olarak en çok oyu Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle partinin lideri, Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aldı.

AK Parti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre, milletvekilliği seçimlerinden üç, beş puan daha az oy, yerel seçimlerde beş-on puan daha az oy aldı.

Yani Recep Tayyip Erdoğan’ın seçmen kitlesiyle yüksek dozda kurduğu samimiyet, güven ve iletişimi, AK Parti’nin hiçbir bireyi kuramadı, kurmayı başaramadı.

Ondandır ki AK Parti’nin 21 yıldır Genel Başkanı olan Erdoğan, 21 yıldır da Türkiye’nin Başbakanı, Cumhurbaşkanı!

Erdoğan, AK Parti’de her kongre öncesi parti yöneticilerine, parti teşkilatlarına ve partinin il ve ilçe delegelerine hep aynı sözü söyledi.

‘Bize HASBİ olanlar lazım, HESABİ olanlar değil!

Bakınız 2017 İl Başkanları toplantısındaki seslenişi:

”Bize hesabi değil, hasbi olanlar lazım. Hesap adamı olursa çökeriz. Hasbi olursak kaleleri düşüre düşüre devam ederiz. Onun için bize; dava adamı, hizmet adamı, milletin adamı olarak görev yapacak AK Parti kadroları lazım.”

Bu cümlelerden 7 yıl sonra 2024 yılında AK Parti’de gündem değişmişse temelinde bu cümlelerin sadece dinlendiği, gereğinin yapıldığı sonucuna varmak için de iyi bir istatistikçi, düşünür, filozof, medyum olmaya gerek yok sanırım.

‘İstisnalar kaideyi bozmaz’ sözünü de ekleyerek yazıma şöyle devam edip, sonlandırayım.

AK Parti, Eylül ayında başlayacak ilçe, il ve sonrasında gelecek olan olağan büyük kongreye giderken, HASBİ’lerin içindeki hesabileri, HESABİ’lerin içindeki hasbileri kırmadan, dökmeden, küstürmeden ayırt etmek zorunda.

Hem partinin geleceği için hem de ülkenin geleceği için.

Hasbisi bu!

Hesabisi bu!

Vesselam!