İzmir’de lisanslı basketbolcu Zehra Boruk, (17) üniversite sınavlarına hazırlanmak için sporu bırakınca doktorluk oldu. Genç kız göğüs ağrısı, nefes darlığı şikayetiyle gittiği hastanede kalbinde delik olduğunu öğrenirken, yaşamsal risk yarattığı belirtilen delik ameliyatsız yöntemle kapatıldı. Çocuk Kardiyoloğu Doç. Dr. Önder Doksöz, “Bazen spor yapmaya alışmış insanlar birden bire sporu bırakınca bu tür şikayetleri oluyor.  Delik ile sporu bırakmanın bir ilgisi yok. Ancak bu tür delikler ileri yaşlarda ciddi sorun yaratabiliyor, o nedenle kapattık” dedi.
Mustafa- Ayşen Boruk çiftinin iki çocuğunun küçüğü olan Zehra,  Zübeyde Hanım Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi. Genç kız, üniversite sınavlarına hazırlanmak için 6 yıl boyunca formasını giydiği Bucaspor Kulubü Kız Basketbol Takımı’na iki yıl kadar önce veda etti, sporu bıraktı.  Ancak sporu bırakmasının ardından basketbol oynarken hiç yaşamadığı sağlık sorunları başladı. Nefesinin daraldığını, göğsünde ağrı olduğunu söyleyen genç kız doktora götürüldü. Yapılan tetkikler sonrasında kalbinde delik olduğu saptanan Zehra’ya bir yıl gözlem, sigaralı ortamlardan uzak durması ve her gün yürüyüş yapması  önerildi. Bu bir yılın sonunda kalpteki delikte herhangi bir kapanma olmaması üzerine baba Boruk, İzmir Kent Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Doksöz’e başvurdu. Doç. Dr. Doksöz, Zehra’nın kalp kulakçıkları arasında bir santim çapında delik olduğunu belirterek, bunun ilerleyen yıllarda genç kızın yaşamını tehdit edebileceği uyarısında bulundu. Bu uyarı üzerine yıllarca kalbinde delikle spor yapan, hiçbir sağlık sorunu yaşamayan Zehra, ileride başına dert açabilecek bu sorundan ameliyatsız kurtuldu.  Kulakçıklar arasındaki delik anjiyo ile girilerek kapatılırken, Doç. Dr. Doksöz, “Zehra’nın kalbindeki deliğin sporu bıraktıktan sonra ortaya çıkması tesadüf. Çünkü  şikayetler kalple ilgili  olsa spor yapamazdı. Spor yaparken çok daha etkilerdi, daha çabuk yorulurdu. Bazen yoğun spor yapan insanlar birden bire sporu bırakınca bu tür şikayetleri oluyor.  Kalpteki delikle sporu bırakmanın bir ilgisi yok. Tamamen tesadüf olmuş olabilir” diyerek, şöyle konuştu:
“Bu delikler genellikle hiçbir şikayete sebep olmaz. Çok ileri yaşlarda 50’li, 70’li yaşlarda bile tesadüfen saptanabilir.  Nadiren ilerleyen yaşlarda, 25-30’lu yaşlarda çabuk yorulma, morarma, bayılma, nefes darlığı, göğüs ağrısı şikayetleri olabilir. Ama böyle hiçbir sıkıntı olmadan da seyredebiliyor.  Hastamızda da kısa bir süre öncesine kadar da şikayete yol açmamış. Zehra’daki delik kulakçıklar arasında. ASD dediğimiz bu kulakçıklar arasındaki delikler önemli.  Çünkü bu  tür delikler özellikle ilerleyen yaşla birlikte akciğerlerde tansiyon yüksekliği gelişmesine neden olabiliyor. Hem kızlarda hem erkeklerde beyne pıhtı atma gibi bir risk mevcut. Bu risk gebelikte daha da artıyor. O nedenle kapatılmasını öneriyoruz. Elbette ki kalpteki her deliği kapatmıyoruz. Delik eğer genişse, çocuğun büyümesini gelişmesini engelliyorsa, akciğere fazla kan gitmesine neden oluyorsa, kalp ve akciğerlere yük oluşturuyorsa  o zaman en kıza sürede kapatılması öneriliyor. Zehra’nın kalbindeki deliği anjiyo yöntemi ile kasık damarından girerek, şemsiyeye benzer bir stentle kapattık. Hastamız bir gün yattı ve sağlıkla taburcu oldu.” dedi. 
Öte yandan kızındaki sağlık sorunlarının tatil için gittikleri Samsun’da ortaya çıktığını ve kalbinin delik olduğunu da orada öğrendiklerini belirten baba Boruk, “Yıllarca hiçbir sorun yaşamadan spor yapan kızımın kalbinin delik olduğun öğrenince gerçekten çok şaşırdık. İyi ki o şikayetleri olmuş, ileride daha büyük sorunlar yaşamadan kurtuldu.” dedi.