İskandinavya'nın en büyük organik kozmetik üreticisi Urtekram markasını İzmir merkezli Türkiye'ye getiren Silm Group'un Ürün Müdürü Hande Orşahin, organik kozmetik ürünler hakkında önemli bilgiler verdi.

Marketlerde ve eczanelerde satılan her doğal kozmetik ürünün organik olmadığının altını çizen Orşahin, bir ürünün organik niteliği taşıması için çok sayıda etkenin bir arada bulunması gerektiğini vurguladı.

Toplum içinde doğal olan her ürünün organik olduğu yönünde bir algı bulunduğunu aktaran Hande Orşahin, “İnsanlarımız bahçelerinde ürettikleri her domatesin doğal olduğunu, bundan dolayı da sağlıklı olduğunu düşünüyorlar. Oysa o domatesi yetiştirirken, hangi zirai ilacı kullandıklarından bitkiye verdikleri suya, domatesin bulunduğu yerin toprağından havasına kadar birçok etken var. Ürünün organik olup olmadığını da bunlar belirliyor. Durum kozmetik sektöründe de aynı. Her üründen yapılan ya da her bitki esanslı ürün organik değil. Ürününüzün içine koyduğunuz hammaddelerin hiçbir kimyasal işlemden geçmemiş olması gerekiyor” diye konuştu.

SERTİFİKASIZ ÜRÜN ALMAYIN

Tüketicilerin organik ürünleri tercih ederken mutlaka EcoCert gibi uluslararası geçerliliği olan organik sertifikalara bakmaları gerektiğini kaydeden Orşahin, her sertifikanın kendi içinde belli kuralları olduğunu ve bu kurallara uymayan ürünlere sertifika verildiğine dikkat çekti.

Sertifikanın ürünün güvenirliğini sağladığını belirten Hande Orşahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Urtekram ürünlerimiz aynı zamanda vegan dostu, hayvanlar üzerinde test edilmemiş, EcoCert sertifikalı, Danimarka Asthma-Allergy Derneği onaylıdır. Tüm bu yönleriyle de rakiplerinden ayrılıyor. Ayrıca üretim aşamasında da çevre dostu bir politika izleniyor. Danimarka'da gerçekleştirilen üretimlerimizde geri dönüşüme büyük önem veriliyor. Doğaya saygıyı esas alan çevreci misyonumuz, sürdürülebilir gelişme vizyonumuzun en önemli unsurudur. Bu felsefe bütün faaliyetlerimize damgasını vurur. Çevreye karşı sorumluluğumuzun bir parçası olarak, ürünlerimizin üretimindeki her aşamasında çevresel etkilerini en aza indirmek ve gerek çalışanlarımızın gerekse tüketicilerin çevre bilincine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Paketlemeden, üretim aşamasında kullandığımız malzemelere kadar her aşamada geri dönüşümlü malzemeleri tercih ediyoruz. Bu da gerçek anlamda her yönümüzle organik olmamızı sağlıyor”

ÖNCELİK İNSAN SAĞLIĞINDA

Hem erkek, hem de kadın kategorisinde 100’ü aşkın ürünleri bulunduğunu dile getiren Hande Orşahin, ayrıca bebekler ve çocuklar için özel organik ürünleri de bulunduğunu söyledi.

Bir ürünü piyasaya sürerken en öncelikli hedeflerinin sağlık olduğunu da belirten Orşahin şunları söyledi: “Daha yoğun olarak vücut bakım ürünleri üretiyoruz. Mesela kolay yağlanan saçlar için Afrika kil çamuru içerikli şampuanımız mevcut. Oldukça da ilgi çeken bir ürün. Silm Group ve Urtekram olarak parfüm içermeyen ürün serimizi çok önemsiyoruz. Bu grubumuzda losyonundan sabununa kadar geniş bir skalamız bulunuyor. Bu serimizi kanser hastalarına özellikle öneriyoruz. Çünkü parfüm içermeyen serimiz hassas ve alerjik ciltler için üretiliyor. Kanserli hastalarımızda ise ten hassasiyeti çok daha üst düzeyde. Böylece onların vücut bakımlarını gerçekleştirirken, tenlerinin zarar görmesini engelliyoruz. Yetişkinler için Aloe Vera özlü bir serimiz var örneğin. En son olarak coconut içerikli bir serimizi piyasaya sunduk, oldukça ilgi görüyor. Kısaca belirtmek gerekirse, yüz bakımından vücut bakımına kadar, vücut arındırıcı, roll on, saç spreyi, diş macunu, şampuan ve benzeri çok sayıda ürünümüzle insanların sağlıklı bir vücut bakımı yapabilmesi için çalışıyoruz. Çünkü bizim önceliğimiz önce sağlık. Biz sağlıksız ürünlerle gerçekleştirilen vücut bakımının faydalı değil, zararlı olduğuna inanıyoruz. Bundan dolayı da her ürünümüzde sağlığı ön plana çıkarıyoruz”