İzmir’i anlamak için, tanımak için bazen şehir dışına çıkmanız gerekir.

Ülke dışına çıkmış gibi olmasanız da, İzmir’in dışına çıktığını çok ama çok net hissedersiniz.

Hiç unutmam, kış aylarından birinde, İstanbul’da geziyorum. Tatil için gitmemiştim ama tatili de içine sıkıştırmıştım. Derken, iş arasında şöyle bir gezmeye çıktı, eş dostla. Taksim’den, Beşiktaş’a doğru inerken, tezgâhta bir şeyler satan adamın bağırışını duydum.

Tezgâhına koyduğu o kadar meyve içinde, ‘İzmir’in Çekirdeksiz Mandalinası’ diye bağırıyordu adam.

İzmir kelimesini duyduk, ardından da Mandalina kelimesini.

İzmir’le özdeşleşen o meyvenin, İzmir’de ne kadar sıradan olduğunu düşündüm.

İzmir’de kimse mandalina diye bağırmıyordu.

Herkes biliyordu ki, İzmir’de İzmir’in meşhur mandalinası satılırdı.

Ama İzmir’de biraz daha yerele girip, Gümüldür’ün çekirdeksiz mandalinası diye bağırıyorlardı.

Yani sizin anlayacağınız, İstanbul’daki İzmir’in meşhur mandalinası, İzmir’deki Gümüldür’ün meşhur mandalinası.

O kadar meşhur mandalinanın da bir ticari saygınlığı, bir gıda zenginliği ve bir de tescili olmalıydı.

Başka yerlerde yetişen mandalina Gümüldür mandalina olmamalı, Gümüldür mandalina damgasını sözlü veya yazılı yememeliydi.

İşte o, herkesin düşündüğü ama gerçekleştiremediği adımı da Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar attı.

Başkan Kayalar, ekibiyle çalıştı, temsil ettiği ilçenin sınırlarında ün yapan Gümüldür Mandalinası isim tescil hakkını aldı.

Artık ‘Gümüldür Mandali’ni, Gümüldür de yetişten mandalinanın dışında olamayacak.

Gümüldür Mandalina markasını, kelimesini kullanan, bunun ticari olarak hakkını verecek.

Bir belediye başkanı, yaşadığı yere değer verebilen, değer katabilen insandır.

Başkan Kayalar’da Menderes’e, Gümüldür Mandalinası ile değer verdi, değer kattı.

Bu yazının içinde belki de gizli kelime olan övgüyü de hak etti.

Tebrikler Başkan Mustafa Kayalar.