Bir çok diyet denediniz ancak kilo vermede sorunlar mı yaşıyorunuz? Vücudumuzda var olan hormonları tanıyor musun ? Hormonlar vücudunuzu ve kilonuzu nasıl etkiler?

Bugün Sara Goottfrıed'in hormon sıfırlama diyetinin temel ilkelerinden bahsedeceğim. Ama öncesinde neden kilo vermede hormonların etkisini anlamak için kısaca hormonlara değinelim.

Hormonlar, vücuttaki çeşitli alıcılara mesajlar göndermek için A'dan B'ye giden küçük habercilerdir. Her mesaj farklı bir tepki içerir. Birlikte metabolizmanızın sorunsuz çalışmasını sağlarlar. Bununla birlikte, bunlardan biri kontrolden çıkarsa, tüm metabolizmamız dalgalanmaya başlar ve bunun vücudumuz üzerinde çok çeşitli etkileri vardır: uyku sorunları, bağırsak sorunları, kilo alımı ve çok daha fazlası.

Kilo vermek söz konusu olduğunda uyku eksikliği önemli bir faktördür. Çalışmalar, dört gece yedi saatten az uyku ile bile insülin ve ghrelin düzeylerinin artmasına neden olduğunu göstermiştir. Bu, otomatik olarak daha fazla acıktığımız ve ayrıca vücutta daha fazla yağ depoladığımız anlamına gelir. Aynı zamanda vücut için artan stres faktörü nedeniyle karşılık gelen hormon kortizol artar ve bu da aşermeye neden olur. Kilo almamıza neden olan bir kısır döngü. Bu arada, diğer stres faktörleri arasında öfke, hayal kırıklığı, inanç kalıplarınız, egzersiz eksikliği veya rahatlamak için yeterli zaman olmaması gibi şeyler yer alır. Hareket etmeye devam etmek (günde 10.000 adım) ve erken yatmak bu yüzden çok önemlidir.

Tüm bu etkenlerle birlikte, hormonlarınızda bir kaos içindeyse, Sara Gottfried'in hormon sıfırlama diyeti ile tam 21 gün içinde hormonal dengenize geri dönüş yolunu bulmak kolay...

Hormon sıfırlama diyetinin ilkesi ise şu şekildedir;

Vücudumuz için temelde yedi hormon (grup) gereklidir. Bunlar östrojenler, insülin, leptin, kortizol, tiroid, büyüme hormonu ve testosterondur. Her bir hormonu tekrar yeniden dengeye getirmek yaklaşık 72 saat sürer. Bu yüzden Sara Gottfried, hormonların her birini 72 saat içinde kademeli olarak ele alan bir plan geliştirerek, 7 kere 3 gün, tam olarak vücudun fabrika ayarlarına dönmesi için ihtiyaç duyduğu süre 21 gün olarak belirlemiştir.

Öncelikle her 3 günde bir beslenme programımızdan bazı besin gruplarını sırayla çıkartıyoruz. İlk gün itibari çıkartılan bu besinler 21 günün sonuna kadar tüketilmemesi 2. Kural!

Hangi günlerde hangi besinler çıkarılacak?

1., 2. ve 3. günlerde: İlk veda ettiğimiz besin Et ve alkol. Bunları tüketmeyerek östrojen seviyenizi sıfırlıyorsunuz. Östrojen hormonu dengesizliğinde kalça ve göğüslerde yağ birikir.

3., 4. ve 6. günlerde: Şekersiz bir beslenme planı ile vücudunuzdaki insülini dengeliyorsunuz. İnsülün hormonu depolama hormonudur ve dengeziliğinde kilo özellikle göbek ve gıdıkta birikir.

6., 7., 8. ve 9. günlerde: Meyve yemeyi bırakıp tokluk hissi veren ve yağ yakımını artıran leptin hormonunu düzenliyorsunuz.

9., 10., 11. ve 12. günlerde: Kafeini çıkartarak stres seviyenizi düşürüyorsunuz. Böylece kortizol hormonunuz da dengeye giriyor. Kortizon hormonu dengeziliği bel bölgesinde yağlanmaya sebep olur.

12., 13., 14. ve 15. günlerde: Ve sıra tahıllara geldi. Tahılı beslenmeden çıkartmak tiroit hormonunu yeniden aktive ediyor. Bu sayede insülin ve leptin hormonları da düzenleniyor.

15., 15., 17. ve 18. günlerde: Vedalaştığımız diğer besin grubu süt ve süt ürünleri. Bu da büyüme hormonunu sıfırlamanızı sağlıyor.

18., 19., 20. ve 21. günlerde: Toksin içeren her şeyden uzak durarak testosteron hormonu seviyenizi normal düzeye getiriyorsunuz. Bunun için sadece gıda da değil kozmetik ürünlerinde etiketlerini okumayı ihmal etmeyin.

21 günlük hormon diyetinden sonra, geleneksel gıdaları yavaş yavaş yeniden vermek ve vücuda alışması için zaman tanımak önemlidir. Çünkü aksi halde hormon sıfırlama ile o zamana kadar verilen kilolar hızla kalçalarınıza geri dönecektir.

Ayrıca belirli nefes teknikleri, yoga meditasyon ile de stres faktörlerinin şifalanıp, dönüşmesi de çok önemli!

Hem bedenimizin hem de ruhumuzun yeniden fabrika ayarlarına dönmesi için, şifanın gücü için kendine bir adım at... Işıltınızla var olun...

Sevgilerimle