Konuşmasından satış başları:

Saldırı kimyasal kullanımına ciddi uyarıdır.

Zamanı dışında son bir haftadır böyle bir tepkinin gösterileceği hem İngiltere'nin hem Fransa'nın hem ABD'nin açıklamalarında görülüyordu. Bize de bilgi verildi.

Bizim eksenimiz Türkiye'dir. Türkiye'nin çıkarlarıdır. Türkiye'nin Suriye ile dış politikası Suriye'nin toprak bütünlüğü ve sınır güvenliğimizdir.

ABD'nin rejimin kimyasal silah kullanımına tepkisi ve böyle bir saldırıya NATO olarak müdahale edilmesi doğal olarak bizim de desteklediğimiz bir olaydır.

Biz taraflara ısrarla şunları söylüyoruz, diyalogdan yanayız.

Burada tutarlılık Türkiye'nin öncelikli olarak bölgede kendi güvenliğini sağlaması, masumların katledilmesine müsaade etmemesi, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı'nda yapıldığı gibi kendi sınır güvenliğini güvence altına almasıdır.

Suriye konuşulduğunda ABD'yi konuşuyoruz, Rusya'yı, İran'ı, İngiltere'yi konuşuyoruz. Öyle bir hale geldi ki, Suriye küresel güçlerin bilek güreşi yaptığı alan haline geldi. Bu da ayrı bir sorun.

Asıl mesele insan ölümleri değil mi diye düşünüyoruz. Bugüne kadar rejimin kimyasal silah kullandığını biliyoruz.

Suriye'de artık insani meseleleri konuşmuyoruz, Fransa'nın, İngilitere'nin, İran'ın, ABD'nin pozisyonunu konuşuyoruz. Burayı hesapların görüldüğü bir alan olmasından çıkarılması gerekiyor.

Macron'un PYD'yi kabul etmesi ve destek açıklamasında bulunması, akabinde hava harekatında Fransa'nın da olması bu tabi ki bizim onayladığımız bir olay değil.

Mesele Zeytindalı, Fırat Kalkanı olduğunda pozisyonumuz belli.

Ayrıntılar geliyor...