CHP İl Kongresine sayılı günler kala il başkanlığına aday olacak isimler netleşmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İl eski Başkanı Kemal Karataş, CHP Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ve Urla Belediye Meclis Üyesi olan Aytül Tokgözlü’nün ardından CHP PM eski Üyesi Hüseyin Saygılı’da il başkanlığına aday olduğunu sosyal medyadan açıkladı. 2019 yılında tüm CHP’lilere görev düştüğünü belirterek, “Ben de bu mücadelede üstüme düşen görevi üstlenmek ve İzmir il örgütünü yeniden bir araya getirmek, birleştirici güç olmak için il başkanlığına adayım” dedi.

Saygılı’nın yaptığı açıklama şu şekilde: “Hepimizin bildiği gibi partimiz bir demokrasi mücadelesi vermektedir: Emeğin sömürüsüne, hukuksuzluğa, demokrasinin dördüncü gücü basının sindirilmesine, her anlamda yozlaşmış bir iktidara, 1 senedir tutuklu olan Ahmet Şık’ın dediği gibi ‘Kötülüğün Kurumsallaşmış Haline’ hep birlikte karşı çıkıyoruz. Partimiz işte bu mücadelede bütün farklılıklarımıza rağmen tek ses olarak mücadele vermektedir. Bu koşullar altında 2019 seçimlerine giden yolda hepimize önemli görevler düşmekte. Ben de bu mücadelede üstüme düşen görevi üstlenmek ve İzmir il örgütünü yeniden bir araya getirmek, birleştirici güç olmak için il başkanlığına adayım. Pazar günü yapacağımız secimde birçok arkadaşımız yarışacak.  Bu çok seslilik bizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğimizdir sevgili arkadaşlarım. Fakat genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroglu’nun hem parti içinde hem de ülke genelinde verdiği demokrasi mücadelesinin önündeki engellerden birisi de maalesef kişisel çıkarlarını ve hırslarını bir kenara bırakmak istemeyen şahıslar ve onların yürüttüğü bastırma ve korkutma siyasetidir. Bunlar yalnızca benim değil parti tabanımızdan hızlıca yayılmakta olan görüşlerdir. CHP, bir takım grupların siyasi çıkarlarına değil, bizzat halkına hizmet eden bir partidir. Bu yüzden CHP icazetlerin, ekonomik ve çıkar ilişkilerinin bir parçası yapılamaz. CHP dinamik bir partidir. Devrimci bir partidir. Rotası bellidir. Amacı bellidir. Yeri bellidir. Bunu kendine göre yorumlayıp değiştirmek isteyenlerin karsısında durmayı hepimize düşen bir sorumluluk olarak görüyorum. Parti üyelerinin, delegelerimizin ve örgütlerimizin iradesinin hiçe sayılmasına bugüne kadar hep karşı çıktım ve bir anlamda örgütün sesi oldum. Bugün burada bulunmamın sebebi parti örgütlerimizin kendi amaçlarını bütün partiye mal etme çabalarına bir son vermektir. 2019 seçimlerinde İzmir tek bir amaç için hep birlikte sürdüreceğimiz mücadelede benim gibi düşünen herkes arkadaşımdır, yoldaşımdır. Sabah akşam onlarla birlikte hiç durmadan çalışmak için adayım. Buradan benim gibi düşünen herkese sesleniyorum: Verdiğimiz mücadelenin ne için olduğunu bir kez daha düşünmeliyiz.