23 firmanın toplam 32 proje, patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescilleri ile katıldığı yarışmanın ikincilik ödülünü Kastaş A.Ş. alırken, üçüncülük ödülü Norm Cıvata’nın oldu. Mansiyon ödüllerini ise Norm Cıvata’nın
iki farklı projesi ve Dirinler Makine kazandı. İAOSB Ar-Ge ve İnovasyon Yarışması’nı kazananlar, İzmir Üniversitelerinin Rektör, Rektör Yardımcıları ve Akademisyenleri, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü, TÜBİTAK yöneticileri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri yönetici şirket temsilcileri, İzmir iş dünyasının
önemli isimleri ve İzmir basın kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan 20 kişilik dev jürinin değerlendirmeleri ile belirlendi. Sanayiciler arasında Ar-Ge ve inovasyon konusundaki farkındalığı arttırmak amacıyla Ar-Ge ve
İnovasyon Yarışması’nı düzenlediklerini belirten İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, Türkiye’nin 2023 yılı için belirlediği ekonomik hedeflerden her geçen gün bir adım daha
uzaklaştığına dikkat çekerek, şunları söyledi:  “Biz, ekonomi yolunda emeklerken rekabet içinde olduğumuz ülkeler arkalarına aldıkları Ar-Ge ve inovasyonun ivmelendirici gücü ile koşuyorlar. Türk sanayinin ve ekonomisinin yeni teknolojileri üreterek, yeni ürünler geliştirmeden ilerleme şansı yoktur… Her ne kadar Ar-Ge ve inovasyon konusunda hükümetin ciddi destekleri olsa da sektörüne göre 15 kişiye inen Ar-Ge Merkezi elamanı çalıştırma zorunluluğu, birçok firmanın bu desteklerden faydalanamamasına neden olmaktadır. 600 firmamızın faaliyet gösterdiği Bölgemizde yalnızca 9 tane Ar-Ge Merkezi var. Bölgemiz, tıpkı ülkemiz gibi orta ve küçük ölçekli işletmelerden oluşuyor. Ama biliyorum ki küçük-büyük birçok firmamız kendi içlerinde bu çalışmaları yapıyorlar. Bu çalışmaları yapan tüm sanayicilere mutlaka Ar-Ge desteklerinin verilmesi gerekmektedir. Biz Türkiye’de OSB’ler
arasında ilk kez düzenlenen bu yarışma ile sanayiciler arasında ve toplumda farkındalık yaratarak Ar-Ge ve inovasyona dayalı ürün üretmenin/geliştirmenin zor olmadığını göstermek istiyoruz.” Ar-Ge ve inovasyonun ancak nitelikli iş gücü ile sonuç ortaya çıkartabileceğinin altını çizen Uğurtaş, “Her ne üretiyorsak; ürünümüzü nasıl geliştirip, farklılık yaratır, pazarımızı nasıl geliştiririz diye düşünerek yol alabiliriz. Bunu da ancak nitelikli bir ekiple başarabiliriz. Ar-Ge personelinin temel bilimleri kuvvetli olması gerekir. Ancak ne yazık ki ülkemizde temel bilimlere gereken önem ve ilgi gösterilmemektedir. Bu alanlara yerleştirilecek öğrenciler, sınavlarda belirli bir yüzdenin içinde yer almayı başaranlardan oluşmalıdır ki istenilen sonuç elde edilebilsin. Bunun yanı sıra meslek liselerinin toplumumuzda yeterli ilgiyi görmemesi de ayrı bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Temel bilimlere, meslek liselerine gereken önemi vermezsek Ar Ge merkezlerini kurarken burada çalışacak nitelikli elemanı bulamayız.” Türkiye’nin ileri teknoloji ürünleri konusunda Endonezya, İran gibi ülkelerin gerisinde olduğuna da dikkat çeken Uğurtaş, bu gidişatın ancak Ar-Ge ve inovasyon bilinci ile kırılabileceğini vurguladı. Son olarak yarışmaya katılan tüm firmaları ve proje ekiplerini tebrik eden Uğurtaş “Bugün 32 çalışma burada yarışacak ama benim gözümde Türk sanayine ve ekonomisine yenilik katmayı başaran tüm katılımcılarımız birincidir” diyerek sözlerine son verdi