207 firmanın katıldığı ikili iş görüşmelerinde iki ülke arasındaki 2020-2021 vizyonu şekillendi. İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, “Demir ve demir dışı metaller sektörünün Özbekistan’a ihracatı 2019’da yüzde 17 artışla 50 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu potansiyelden daha fazla yararlanacağız” dedi.

Alüminyum, bakır, mutfak eşyaları, endüstriyel mutfak, yapı malzemeleri, bağlantı elemanları kilitler ve el aletleri, döküm, kaynak malzemeleri ve metal ambalaj olmak üzere dokuz alt sektörün çatı birliği konumunda bulunan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), 20 üye firmanın katılımı ile Özbekistan Sektörel Ticaret Heyeti düzenledi. İDDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki başkanlığındaki heyete Taşkent Ticaret Müşavirleri Abdullah Yavuz Türker ve Hüseyin Ersin Topaloğlu eşlik etti.

Pastadan daha fazla pay almalıyız

Türkiye ile Özbekistan arasındaki toplam ticaret hacminin 2019’da yüzde 19 artışla 1,13 milyar dolara ulaştığını kaydeden İDDMİB Başkanı, iki ülke arasındaki ticaret hacminde büyük bir potansiyel olduğuna dikkat çekti: “Özbekistan’a gerçekleştirdiğimiz sektör ihracatımız geçtiğimiz yıl yüzde 17 artışla 50 milyon dolar olarak kaydedildi. Bu verimli ticaret heyetiyle bir kez daha anladık ki burada ‘Türk Malı’ algısı yüksek. Bu algıyı daha da yukarı çekecek potansiyele sahibiz. İDDMİB olarak Özbekistan’ı hedef ihracat pazarlarımızda ilk sıralarda görüyoruz. Buradaki pastadan daha fazla pay almalıyız.”

Dünyanın ‘B Planı’yız

Türkiye’nin dünya ticaretinde ilk 50 ülke içinde en fazla ihracat artışı gerçekleştiren 7’nci ülke olduğunu vurgulayan Tahsin Öztiryaki, “Geçtiğimiz yıl dünya ticareti yavaşladı ve birçok ülkenin ihracatı azaldı ancak Türkiye’nin ihracatına baktığımızda artışımız devam etti. Küresel anlamda ihracat artışımız nispeten iyi seviyede. 2019 yılı başında da dile getirdiğimiz üzere; dünya ticaretinde değişen koşullar ve ekonomik ilişkilerden dolayı, bugün, sadece ABD’nin değil tüm dünyanın ‘B Planı’yız. Gerek üretim potansiyelimiz gerekse kalitemizle sektörümüze olan talebin ilerleyen tarihlerde daha da artacağını bilmekle birlikte, talep ve değişen koşullar karşısında hazırlıklı olmalıyız.” şeklinde konuştu.