Günlerdir yağan karların yağdığı yerleri ve yağdığı yerlerde önce insanların, sonra tüm canlıların ve en sonunda tarım alanlarının hallerini izleyip durduk.

Nisan ayının ilk haftası, bahar ayının ikinci ayında "Nereden çıktı bu kadar kar" denilecek kadar yağdı kar!

Öyle bir yağdı ki, sadece insanları değil aynı zamanda doğada bahar geldi havasıyla şenlenen bütün canlıları da şok etti.

Kimi hayvanlar kışın bitmediğini düşünerek yeniden yuvalarına dönerken, kimi tarım alanlarında bahar geldi diye açan meyve çiçeklerinin çiçekleri, yağan karın dondurucu etkisiyle yok oldu.

İklim değişikliği konusunda dünyada bilim insanlarının düşündüğü kadar ülkelerin de derin derin düşündüğü dönemlerde, sanırım iklim değişikliğine bütün herkes kesin ve kesin inandı.

Yoksa Nisan yağmurlarına bir yerde alışkın olan dünya, Nisan karlarını nasıl makul karşılayabilsin.

İklimlerin değişikliği hikayesine gelince, bilim insanlarının işlerine karışmak istemem, onların farklı farklı bilimsel araştırmaları ve çıkarımları vardır ve dayanıklıdır.

Ancak iklim değişikliği kısmında dünyada yaşayan bir insan olarak şunu söylemeye hakkım olduğunu düşünüyorum;

BAHAR ayları yok oldu!

Artık dünya kışı yaşıyor ya da yazı!

Öyle kışa hazırlık ayları olan Sonbaharlar, öyle yaza hazırlık ayları olan İlkbaharlar diye bir şey kalmadı.

Mevsimler kelimenin tam anlamıyla ikiye bölündü.

6 ay yaz, 6 ay kış!

Bunun bedelini insanlar olarak, dünyaya uyum sağlayarak bir şekilde ödeyeceğiz ama bedelini ödeyemediğimiz bir şey var ki; o da tarım.

İnsanın doğal besin kaynağı olan tarım alanları, bu iklim değişikliğinden dolayı yaşadığı olumsuz etkiler.

İnsanların belgesellerde izlediği Afrika'nın gıda yoksunu bölgeleri gibi, dünyanın gıda sıkıntısı yaşayabileceği günlerin habercisi gibi.

Dünyanın her türlü imkanlarını, her türlü ihtiyacı için kullanan insanlar ise bu kötü haberin, yüzyıllardır süren bilinçsiz kullanımdan dolayı, temel nedeni.

Gelecekte ne olacak derseniz; onu gelecekte yaşayacak olanlar, yaşayarak görecek.

Bizlere düşen, ilkim değişikliği dediğimiz şeyin ortasında kaybolan bahar aylarının neden kaybolduğunu araştırmak.

Dünyaya ne yapıyor veya ne yapmıyoruz ki, dünya bize üzerinde bahar aylarını yaşamamak üzere bir yaşam alanı sunmaya başlıyor.

Bilim kurgu filmlerini şaşkınlık içinde izleyenlerdenim.

Şaşkınlık içinde izlerken de 'Neden olmasın ki?' diyenlerdenim.

Bilim kurgu filmlerinde bir fanus içinde, kızgın dünyanın üzerinde bir fanus içinde yaşayan insan kolonileri, sanki yüzyıllar sonrası dünyanın habercisi gibi.

Baharların yok olması da bunun ilk işareti gibi.

Olmaması dileğimiz olsun!

Olmaması için çabamız olsun!

Vesselam!