CHP’li Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, belediye meclisi kararıyla kendisini belediye şirketine müdür olarak atamıştı. Erdoğan’ın böylece kendi maaşı dışında bir de müdür maaşı aldığı ortaya çıkmıştı.

Karaburun Belediye Başkanı CHP’li İlkay Girgin Erdoğan’ın belediye meclis kararıyla kendisini belediye meclisi kararıyla şirket müdürü atamasının yankıları sürüyor. Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü köşe yazısında Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla şirket müdürlüğünden istifa ettiğini yazdı. 

Karaburun Belediye Başkanı’nın bu icraatına en büyük tepki, sosyal medyada CHP’ye yakın kesimlerden geldi. Belediye başkanının yaptığı işi yanlış bulduklarını belirtip, ikinci maaş aldığı şirketten istifa etmesini istediler. Kendi mahallesinden ilkeli tavır gelmesi sevindiriciydi. Belediye başkanı yazılı bir açıklama yaptı, alacağı maaşı bir hayır kurumuna bağışlayacağını söyledi ama ikna edici olmadı. Tam da olayın üstü örtülüyor mu derken, cuma günü bir gelişme yaşandı. CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu

Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ı arayarak “Gereğini yap, şirketin müdürlüğünden istifa et” dedi. Seyit Torun dünkü görüşmemizde “Maalesef böyle bir olay yaşanmamalıydı ama yaşandı. Kendisine istifa etmesini söyledik, belediye başkanımız şirketteki görevinden istifa etti” dedi. Torun, belediye başkanının bu süre zarfında tahakkuk eden ikinci maaşı almayacağını, bir hayır kurumuna bağışlayacağını ifade etti. Belediye başkanı İlkay Girgin Erdoğan da yazılı açıklamasında 1 Haziran itibariyle Karaburun Belediyesi Personel Limited şirketinden şahsına “huzur hakkı” olarak bağlanan 7 bin 500 lirayı Karaburun Ortaokulu’nun aile birliği hesabına bağış olarak yatırdığını ilan etmişti.

Karaburun Belediye Başkanı’nın belediyeye bağlı şirkete kendini müdür olarak atayıp maaş bağlatması ne kadar yanlışsa, CHP Genel Merkezi’nin derhal harekete geçip başkanın istifasını istemesi de o kadar doğru.

KILIÇDAROĞLU’NUN TALİMATI
Burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı çok belirleyici oluyor. Kılıçdaroğlu, çifte maaş olayından dolayı büyük bir rahatsızlık hissediyor. Süreci takip ediyor. Seyit Torun’a “Belediye başkanı ile görüşün. Hemen bu işi düzeltin. Kendisi şirketteki görevinden derhal istifa etsin” diyor. Seyit Torun da aynı kanaatte. Bunun üzerine cuma günü Karaburun Belediye Başkanı’nı arıyor, Kılıçdaroğlu’nun talimatını iletiyor ve şirketteki görevinden istifa etmesini istiyor.

Karaburun Belediye Başkanı’nın yanlışı karşısında gösterilen tavrı önemsedim. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde CHP önemli bir başarı gösterdi. 25 yıl aradan sonra halkımız CHP’ye yerel yönetimlerde bir şans tanıdı. Seçim gecesi CHP Genel Merkezi’nde büyük bir sevinç yaşarken Kılıçdaroğlu, “89 travmasını yaşatmayacağız” dedi. Önceleri bunun ne denli önemli olduğunu fark edilmedi. 89 seçimlerinde SHP büyük bir zafer kazanmıştı. Ancak o zafer aynı zaman da bir felaket oldu. İstanbul’da yaşanan başarısızlık, İSKİ skandalıyla birleşince SHP, 25 yıl seçim kazanamadı. Kılıçdaroğlu, bu kez bir 2019 travmasının yaşanmasına izin vermek istemiyor. Çünkü bunun neye mal olduğunu iyi biliyor.

Bir de madalyonun öteki yüzü var. Eğer CHP, yerel yönetimlerde bir başarı öyküsü yazabilirse, Türkiye’de iktidar olma şansını yakalayabilir. Kılıçdaroğlu 2019 başarısını iyi değerlendirerek 2023’te iktidar olmak istiyor. O nedenle bu süreç CHP’li belediyeler açısından bir test dönemi olacak.

İlk baştaki refleks çok önemli. Karaburun Belediye Başkanı’nın çifte maaşına ses çıkarmadığınız zaman yarın onu başka bir belediyenin yanlış bir uygulaması takip eder. Ancak çifte maaş olayı karşısındaki kararlı tutum, bundan sonra bu tür işleri aklından geçirenler için ibret olur. Karaburun olayında Kılıçdaroğlu gömleğin ilk düğmesini doğru ilikledi. Bu duruşun devam etmesi lazım.