İNSANLIK ÖLÜYOR
Eylül Ayça Karakuş yazdı
Dağ gibi sıralanan acılar içinde alevlerinin arasında kalan bir ailenin hikayesini daha derin üzüntüyle kaleme alıyorum maalesef...
“Mersin’in Gülnar ilçesinde 10 Kasım’da ailesinin çadır kurduğu sırada kaybolduğu belirtilen Müslüme Yağal’ın cansız bedeni ailesinin bulunduğu yerden 7 km uzaklıkta bulundu. “
Yine tüm gazetelerde, haber programlarında bugün bu manşeti okuyup göreceksiniz. 2,5 yaşındaki bir çocuğun tek başına o kadar uzağa nasıl gittiğini aklınız almayacak, mantığınız bunu kabullenmeyecek. Doğrusunu isterseniz benim de aklım almıyor, mantığım kabul etmiyor. Bir çocuk tek başına 7 km yolu yürüyerek nasıl gidebilir? Hadi gitti diyelim, anne ve baba Müslüme ‘nin yanlarında olmayışını ne zaman süre sonra fark etti ki, o çocuk minik minik adımlarla o ilçeden uzaklaşın değil mi?
Müslüme’nin kaybolması ve ölümünün ardından yine, yine ve yine bir pislik çıkacak diye yüreğim ağzımda inanın...
Artık bu kayıpları, ölümleri, cinayetleri yazarken kalemim kan ağlıyor ve kalbim buz kesiliyor. Bakalım bunun altından ne tür pislikler, mide bulandırıcı acı gerçekler çıkacak merak ediyorum. Ailenin çocuk sayısının fazla olduğunu öğrendim. Yahu herkesin kendi hayatı, kendi çocuğu ne halleri varsa görsünler deyip geçemiyorum ben. Bu devirde, böylesine zor bir zamanda bu kadar çocuk dünyaya getirmek nedir? Bir kaç yaş arayla boy boy çocuklar dünyaya getirmiş aile... Acıları çok büyük biliyorum ama bence artık bir sorgulamak gerekiyor diye düşünüyorum. Bu ölüme ve buna benzer ölümlere kader deyip geçmeyin artık!
Kader, alın yazısı diye diye gerçeklerin üstünü sıvazlayan bir toplum olduk.
Bizler sıcacık evlerimizde otururken, kim bilir ne acılar çekti Müslüme?
Kim bilir, kim ya da kimler yaktı canını? Müslüme’nin feryadını, sesini hiç birimiz duymadık. Bir kaç gün bu acı da eskimeyen yüz tutar, çünkü biz bu elzem kayıplara alıştık.
Vahhh, tühhh, yazık diyerek sorgulamadan gömdük her birini...
Aslında bedenleri toprağa gömerken insanlığımızdan da parça parça kaybettik...
Eğer bugün yaşıyor olsaydın, Türkiye adını bilmiyor olacaktı. Haberler adından söz ediyor olmayacaktı, gazete manşetlerine acı haberin konu olmayacaktı, ben bu yazıyı yazıyor olmayacaktım...
Keşke sen şu an, annenin dizinin dibinde uyusaydın da bizler seni hiç tanımasaydık melek kızım Müslüme. Keşke...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.