Bir gün her hangi bir saatte kapı çalar,
Sen kimsin? Diye sormadan içeriye dalar,
Azrail’in önüne diz çöksen de nafile,
İki gözün, iki çeşme çaresiz kan içinde,
O an bedenin sessizce yere düşer,
Öte âleme yolculuk başlar,
Ufak ufak gözlerini yumar,
Hayatın film şeridi gibi karşımda,
Sevdiklerim, sevmediklerim yanımda,
Başına birikip elbiseni soyarlar,
Teneşir üzerine bedenini koyarlar,
İmam başlar namaza tekbirle,
İmam sorar nasıl bilirdiniz bu adamı,
Derler ki; namaz bile kılmazdı,
Tek bildiğimiz yarın başlayacağıydı,
İşte bu gün cenaze namazı kılındı,
Alırlar omuz üstüne uzun yolculuğa,

Bir telaş var senin etrafında,
Eğilir bakarsın fukaraya,
Tutarlar başından atarlar mezara,
Yılan, çıyan olmuş komşun,
Taş, toprak, tahta olmuş dostun,
Sıkışmışsın korkudan küçük bir araya,
Ağlarsın umudun var hala,
Bağırırsın avazın çıktığı kadar,
Issız Bir Sessizlik var,
Annen bile seni terk etmiş o günde,
Bu gördüğüm rüya olması dileğiyle,
İçimde kalan paramparça ümitlerle,