İşte vajinismusta kesin çözüm!
Uzman Klinik Psikolog-Psikoterapist Ömer Yavuz Yetiş, “Vajinismusa, cinsel terapi dışında uygulanan yöntemler kesin çözüm sunmaz” diye konuştu.
Kadınların, ilk gecelerinde en büyük korkusu olan vajinismusun, cinsel terapi yöntemi ile yüzde 100 oranında sona erebileceği bildirildi.
Türkiye’de yapılan araştırma sonucunda ilk gecede kadınlarda vajinismus görülme oranının yüzde 55 civarında olduğu ortaya çıktı. Vajinismusta, farklı tedavi yöntemlerinin ortaya çıkmasının ardından uzmanlar, cinsel terapinin dışında hiçbir yöntemin yüzde yüz başarı oranına ulaşmayacağı kaydedildi.
Konu ile ilgili bilgi veren Memorial Dicle Hastanesinde görevli Uzman Klinik Psikolog-Psikoterapist Ömer Yavuz Yetiş, vajinismusun, kasılma ile kendini gösteren, cinsel birleşmeye izin vermeyen, bazen de ağrılı cinsel birleşme ile kendini devam ettiren bir durum olduğunu söyledi. Hem kadının hem erkeğin ailelerinin duymasıyla büyük bir baskı oluşabileceğine değinen Yetiş, “Vajinismusta, daha cinsel birleşme düşüncesi başlarken hatta cinsel birleşmeye giderken korku, kaygı, istemsiz kasılmalar olur. Bunlar kadının elinde olan bir durum değildir. İsteyerek yapmadığı gibi hemen de durduramaz. Bunun için bir tedavi gereklidir” dedi.
“İlk gecede görünme oranı yüzde 55”
Türkiye’de yapılan bir araştırmada, ilk gecede vajinismus görülme oranının yüzde 55 civarında olduğunu ifade eden Yetiş, şöyle devam etti:
“Bu çok yüksek bir orandır. Daha sonra vajinismusu devam eden veya ağrılı cinsel birleşimi olanların oranı yüzde 17 civarındadır. Bu, obsesif kompulsif dediğimiz psikiyatrist hastalığın görülme sıklığı yüzde 1-2 arasındadır. Böyle değerlendirilince ne kadar sık olduğunu daha iyi fark edeceğiz. Vajinismusta tedavi cinsel terapi ile yapılır. Dünya Sağlık Örgütü, tüm psikiyatri ve psikoloji örgütleri bunu bilimsel olarak kabul ediyorlar. Cinsel terapi ile yüzde yüze yakın bir başarı oranı söz konusu.
Bu kadar yaygın görülen bir durumu kötüye kullanmak isteyen birçok insan oluyor. Farklı farklı yöntemlerle tedavi ettiklerini söyleyen kişiler çıkıyor. Bunlar hem yüksek ücret alıyor hem de bilimsel bir geçerliliği olmayan tedaviler oluyor. Bizim için tüm tedavilerin temelinde insancıl olması da gerekmektedir. Bu nedenle denenen hiçbir yöntem cinsel terapi değildir ve tedavi edici değildir. Bunun içinde hipnoz da genel anestezi altında bazı kremler jeller ile bazı kaygı giderici ilaçlarla tedavi denemeleri var. Bunlardaki başarı oranı yok denecek kadar az ve bunlar bilimsel olarak kabul edilen tedaviler değildir. Hipnoz kullanılır, bu çok yaygın kullanılan bir şeydir. Hipnoz tek başına bir tedavi yöntemi değildir tedavi içinde kullanabileceğimiz bir araçtır. Bizim için, tedavi olması için bilinç halinde yapılması gerekir. Bilinçte tedavi yapıyoruz ve cinsel terapi yapıyoruz.”
“Depresyona sürüklüyor”
Vajinismusun devamında kadında değersizlik, yetersizlik hissi ve buna bağlı olarak depresyonu geliştirdiğine değinen Yetiş, şu ifadeleri kullandı:
“Bu da aile ilişkilerini bozuyor. Cinsel terapi ile bir terapist çifti birlikte alıyor çünkü bunu yalnızca kadının sorunu olarak görmüyoruz, ailenin sorunu olarak ele alıyoruz. Terapide önce cinsel anatomi ve fizyoloji hakkında bilgiler verilir, yetersiz, eksik, yanlış bilgileri varsa kişilerin bunlar düzeltilir. Aile içinde başka bir alanda çatışma varsa bunlara da değinilmesi gerekiyor. Daha sonra çift birlikte görünür vajinismus, gerginlik, kaygıyla baş etmeleri için onlarla bir süre tedavi görüşmeleri ve terapi görüşmeleri yapılır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.