İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cemil Tugay’ın bin 30 personelin işten çıkarma kararına tepkiler gelmeye devam ediyor. Daha önce kentte yaşanan yangınlar nedeniyle ertelenen işçi eylemleri tekrar başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde örgütlü Belediye-İş Sendikası’nın İzmir Şubeleri, bugün meydana inerek, Tugay’ın kararına tepki gösterdi. Sendika binası önünde toplanarak yürüyüşe başlayan işçiler ve iş akdine son verilen Belediye-İş Sendikası üyesi 360 işçi, Basmane Kapılar’daki sendika binası önünde toplandı. Uzun yürüyüşe başlayıp “Hak, hukuk, adalet” ve “Atılan işçiler geri alınsın” sloganlarıyla Egemenlik Binası’na yürüyen emekçiler, basın açıklaması yaptı.

'TEHDİT EDİLİYORUZ'

Açıklamayı alandaki işçiler adına Belediye-İş Sendikası İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Savaş Atalay okudu. Atalay açıklamasında, “Müzakere tarafında olmaya çalıştık, bizden adım istediler adım da attık. Eylül’deki enflasyonu Ocak’a alabileceğimizi söyledik. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki geldi ve dedi ki ‘Başkan bunu yapalım’, biz istemeyerek de olsa, işçi arkadaşlarımız işine geri dönecek diye kabul ettik. Sonra bize telefon açtılar, görüştük, ‘kabul edilmedi, diğer maddeleri de istiyorlar’ dediler. Ya bizden canımızı mı istiyorsunuz? Bizler sendikayız. Yine söylüyorum, nasıl cuma günü adliyedeydik, haksızlığa karşı durduk, bugün de buradan, 360 arkadaşımızı haksız yere işten attılar ve buradayız. Bakın bir gerekçe de yok. Tehditler var. ‘Ya bunu vereceksin ya işçiyi atacağım’ diyor. Biz bundan sonraki süreçte bütün arkadaşlarımız dönene kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

'BELEDİYE BAŞKANI İŞÇİYİ HALKIN ÖNÜNE ATTI'

Başkan Tugay’ın iptal etmek istediği TİS’in imzalanmasından bilgisi olduğunu söyleyen Atalay, “Başkan Tugay sözleşme döneminde bizi aradı, ‘Bu işi bitirin, bana zarar veriyorsunuz’ dedi. Yıllık enflasyonla sözleşmeyi bitirdik. Biz çakma enflasyonla bu sözleşmeyi bitirdik. Bizim bugün arkadaşlarımızın aldığı ücret 55 ila 65 bin TL arasıdır. Başkan, ‘Eylül’de maaşlar 130 bin TL olacak’ diyor, biz de diyoruz ki biz fedakârlık yapalım, 90 bin olsun. Bakın tekrar söylüyorum, bu bir grev değil. 360 arkadaşımız işinden, ekmeğinden oldu. Sokaklarda arkadaşlarımıza beddualar ediliyor. Hiçbir belediye başkanı işçisini halkın önüne atamaz” dedi.

'SADECE EMEKÇİLERİ DEĞİL AİLELERİ DE YOK EDİYOR'

İşten atılanların ne suçu olduğunu soran Atalay, “İzmir’de sadece ormanlarımızın değil, hukuksuz işten atılmalarla işçilerimizin ciğeri yanıyor. Demokrasimizin beşiği İzmir’de en büyük emekçi kıyımına karşı durmak için meydanlardayız. Ezici çoğunluğu sosyal demokrat anlayışla oy veren, meydanlara çıkan emekçiler bu kez kendilerine açlığa mahkûm edenlere karşı meydanlara çıktı. İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’ta çalışan 360 emekçi işten atıldı. Tugay Başkan, kendi bilgisi, işveren sendikasının onayıyla imzalanan TİS’ten vazgeçilmesini dayatıyor, aksi takdirde bin 30 kişiyi işten atacağım diyor. Dile kolay, bu insanların bir yaşamı, bir hikayesi var, çocuğu olan, hamile olan, ailesine bakan, kadın sığınma evinden çıkıp alın teri döken emekçiler var. Kanal işçisinden, yaz kış direksiyon sallayan yüzlerce emekçiden bahsediyoruz. Cemil Başkan sadece emekçileri değil, onların ailelerini de yok ediyor. Açıklama yok, neden yok, niçin yok. Sadece işten atılan emekçiler ne yaptı? Yüz kızartıcı bir suç mu işlediler?” diye konuştu.

'YALANLARLA İŞÇİYE BASKI YAPIYOR'

Bir tarafta işten çıkartılan yüzlerce işçi varken diğer tarafta 15 aydan bu yana 2 bin 500 işçinin İzBB’de işbaşı yaptırıldığını söyleyen Atalay, “Yüzlerce emekçiyi işten çıkartıp belediyeye 2 bin 500’e yakın işçi alındı. Bu bir şantajdır. Bu yapılanın adı ya işinizden ya aşınızdan vazgeçin demektir. Bu yapılanın adı sizi yoksulluğa mahkûm ederim, en büyük emekçi katliamını ben yaparım demektir. Yılmayacağız. Arkadaşlar yılmayacağız. Cemil Başkan emekçilere diz çöktürmek, her gün 50 emekçi atarak onların kul köle haline getirmeye çalışıyor. Cemil Başkan emekçilerle halkı karşı karşıya getirmek için 130 bin TL’lik bordroyu paylaşıyor. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor. Yalanlarla, algı oyunlarıyla işçiye baskı yaparak işçiyi kışkırtmaya devam ediyorlar. İzmir halkı emekçidir, emekten yanadır” ifadelerini kullandı.

'HALK VE EMEKÇİLERİ KARŞI KARŞIYA GETİRDİ'

Tugay’ın 31 Mart 2024 yerel seçimlerden yalnızca birkaç gün önce Karşıyaka Belediyesi’nde aynı şartlarda bir TİS imzaladığını belirten ve “Karşıyaka’da aynı şartlarda sözleşme imzalamadınız mı?” diye konuşan Atalay, “Tugay’a söylüyoruz, Karşıyaka’da aynı şartlarda sözleşme imzaladınız mı? Karşıyaka’da doğru olan Büyükşehir’de neden yanlış? Tugay Başkan bu yetkiyi kendinde nasıl görüyor? Bu yetkiyi kendinde gören başkan, belediyeden iş alan müteahhitlere karşı neden bunu uygulamıyor? Onlara, ‘gelirim azaldı, yüzde 10 indirim yapın’ diyebiliyor mu? Neden taşeronlardan, şirketlerden istenmeyen işçilerden isteniyor? İktidarın kurduğu baskının faturasını emekçilere kesmeyin. Kentin altyapısı için her koşulda üretim yapan emekçiye bunu yapmayın. Aksine emekçiyi yanınıza alın. 5’li çetelere karşı onlarla mücadele edin. İktidarın baskısı sonucu gelirlerin azalmasının sebebi emekçiler değildir. Başkan, ‘gücüm emekçilere yeter’ diyorsa yanılıyor. O sendikayı suçluyor. Eğer ortada bir suç varsa o suç bu yoksullukta, hayat pahalılığında yerel seçim öncesi Tugay’ın bilgisi onayında imzalamaktadır. Ortada bir suç varsa tek suçumuz emekçilerin menfaatlerini korumaktır. Cemil Başkan’a göre sendika işçinin hakkını koruduğu için suçludur. Üstelik bu iktidarın sahibi sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir belediye başkanıdır. Cemil Başkan, devlette devamlılık nasıl esassa biz de attığımız imzaya sahip çıkıyoruz. Siz de temsil ettiğiniz kurumun imzasına sahip çıkın. Ama siz, geçtiğimiz bu ağır siyasi baskı döneminde birlik ve beraberlik yerine, halkla emekçileri karşı karşıya getirmeyi tercih ettiniz” dedi. Atalay açıklamasını, “Buradan açıkça ilan ediyoruz. Her bir arkadaşımız geri alınan kadar bu meydanları terk etmeyeceğiz. Ne emekten ne onurdan ne de arkadaşlarımızdan vazgeçeriz. Bugün buradayız, yarın yine burada olacağız. Arkadaşlarımız işlerine dönene kadar biz bu meydandan ayrılmayacağız” ifadeleriyle noktaladı.

'KAMUOYU YANLIŞ BİLGİLENDİRİLDİ'

Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, alanda gerçekleştirdiği açıklamada, “Bugün burada Haziran’ın 12’sinde İZULAŞ’ta başlayan, İZDOĞA’da devam eden işten çıkarmalardır. Sebebi neydi? 16 ay önce bitirdiğimiz TİS’ten feragatname istemeleriydi. Biz sendikacılar işçinin refahını artırmak için mücadele ederiz, 1 ekmek daha fazla nasıl alırız diye mücadele ederiz. Ama bizi yönetenler ekmeğimizi aldılar, 360 arkadaşımızla yollarını ayırdılar. Biz asla teslim olmayacağız. Asla teslim olmayacağız. ‘Adaletli bir çıkış yaptım’ diye düşünüyorlar galiba, ayın 12’si olmuş, İZULAŞ’ta 1 tane Su Tesisatçısı var. Bunu işten çıkardın, eleman alacağım diye taşeron bakıyorsun. Neden çıkartıyorsunuz? Sebebi neydi? Kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, bordroları paylaşarak asla başaramayacaksınız” ifadelerini kullandı.

'EKMEĞİMİZE KAN DOĞRAMAYI BIRAKIN'

Çakmak açıklamasını, “Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bir an önce bu işin çözülmesini istiyorum. Mahkemeye gittiniz olmadı, sendikamıza geldiniz olmadı, işten çıkardınız yine olmadı. Bunu durdurmanızı istiyoruz. Eğer işten çıkarmalara devam ederseniz bu Egemenlik Evi kent meydanına döner, mücadele meydanına döner. Geldiğiniz günden beri KESK’le, DİSK’le uğraştınız, şimdi bizimle uğraşıyorsunuz. Artık bu uğraşmaları bırakın, hizmet edin, işçinin de yakasından düşün. İşçiyle uğraşma size bir şey getirmez, götürür. Biz bu kentin bütün sokaklarını temizliyoruz, hizmet ediyoruz, yetmiyor ülkemize hizmet ediyoruz. Yarın bizim önümüzden geçeceksiniz, yüzümüze nasıl bakacaksınız? Ekmeğimize kan doğramayı bırakın. Bugün bu inattan vazgeçmezlerse bu İzmir’i kaosa sürüklerler” diye noktaladı.

Emekçiler, Başkan Tugay’ın makamının da bulunduğu Egemenlik Evi önüne bir de çadır kurdu. Çadırda, emekçiler işlerine dönene kadar nöbet tutulacağı ifade edildi.

NE OLMUŞTU?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 31 Mart 2024’teki yerel seçimlere 5 gün kala Belediye-İş Sendikası ile “belediyenin karşılayabileceğinden fazla zam” ve “eylül ayı içerisinde enflasyon farkı” verilmesini içeren bir sözleşme imzaladığını iddia etmiş, Belediye-İş Sendikası bu zam oranından geri adım atmazsa işçi çıkarmak zorunda kalacağını duyurmuştu.