3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklamada bulunan İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu, "Eleştirel yayın yapan medya kuruluşları ve gazeteciler ise ‘muhalif’ olarak damgalanarak ekonomik engellemeler ve hukuk sopası gösterilerek sessizliğe çekiliyor. Basındaki sansür ve oto-sansür süreçleri de geleceğe dair endişeleri artırıyor." ifadelerini kullandı.

İGC tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Basın Özgürlüğü İçin Mücadelemizi Sürdüreceğiz

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 3 Mayıs 1989 tarihinde aldığı karar ile 3 Mayıs tüm dünyada Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamız ile ülkemizde basın özgürlüğü güvence altına alınmış durumda.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutladığımız ülkemizde ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin kaygılar artıyor, medyaya yönelik üstü örtülü engelleme ve baskılar ise giderek tırmanıyor.

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153. sırada yer alan ülkemiz medyası, demokratik her yönetimde olduğu gibi yasama, yürütme ve yargıdan sonra kendisinden beklenen ‘dördüncü kuvvet’ görevini yapmakta zorlanıyor.

Eleştirel yayın yapan medya kuruluşları ve gazeteciler ise ‘muhalif’ olarak damgalanarak ekonomik engellemeler ve hukuk sopası gösterilerek sessizliğe çekiliyor. Basındaki sansür ve oto-sansür süreçleri de geleceğe dair endişeleri artırıyor.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak ülkemizde ifade ve basın özgürlüğü ile gazetecilik mesleğinin evrensel standartlarda icra edilebildiği günlere kavuşmak için mücadelemizi yılmadan sürdüreceğimizi bildiriyoruz.

Tüm bu olumsuz örneklere, baskı ve sindirme çabalarına rağmen gerçekleri halka ulaştırabilmek için gece-gündüz, yağmur-çamur demeden, tüm tehdit ve engellemelere rağmen haber uğruna canını ortaya koyan meslektaşlarımız umut kaynağımız. "