Bazı şehirler doğuştan güzeldir. Güzel oldukları için insanlar tarafından tercih edilir ve şehir olurlar. Her şehrin bir güzellik hikayesi vardır ki, insanlar da bu hikayenin birer oyuncusudurlar.

Ancak bazı şehirler de vardır ki, eski güzelliğini kaybede kaybede güzelliğini yitirmeye başlarlar.

O güzelliğine kapılıp, o şehirlerde yaşayan insanlar bir süre sonra, ‘Eskiden buralarda’ diye nostalji yaparak, o güzelliği göremediklerini anlatırlar ve anarlar.

İzmir’in güzel şehir olduğu kesin.

O yüzden Anadolu’dan İstanbul ve Ankara’dan sonra en çok göç alan şehirlerdendir.

İstanbul’un ekonomik gücü, Ankara’nın bürokratik gücünün yanında İzmir’in gücü sadece ve sadece güzelliğinde, yaşanmasının keyifli olmasından kaynakladır.

Son günlerde İzmir’de koca koca reklam tabelaları konuşlanmaya başladı.

İzmir’in o güzel görüntüsünü kapatıp, doğal görüntüsünü kapatıp, suni güzellikler yaratıp, olan güzelliğini gölgeleyen koca koca reklam panoları.

Şehri şöyle bir gezdiğinizde bu tabelaları da sık sık gördüğünüzde rahatsız olmaya başlıyorsunuz.

Görmeniz gereken şehrin önüne çıkmış, onu kapatmış, sadece ve sadece kendi kapitalist para beklentisini yansıtan koca koca tabelalar.

İzmir’in ekonomisinin güçlü olmasının yolunun buradan geçtiğini hiç sanmıyorum.

Zaten buradan geçiyorsa da, varsın ekonomisi güçlenmesin.

İzmir’in güzelliğini karşısında hiçbir paranın değerinin olmadığını en iyi bu şehirde yaşayanlar ile bu şehirde yaşamaya dışardan gıpta ile bakanlar ile bu şehirde yaşama hayali kuranlar bilir.

Bu koca koca tabelaların maddi anlamda getirisini düşünen zihniyetin de, İzmir’in güzelliğini düşündüğünü hiç sanmıyorum.

Birileri dur demeden, birileri olmaz böyle kardeşim demeden, birileri daha fazla kirlenmesine müsaade etmeden bu konuda bir şeyler yapmalı.

İzmir güzel kalmalı.

İzmirli güzel bir şehirde yaşamalı!