MEDYA EGE - Buca’da 1959 yılından beri, resmi adıyla İzmir Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu olarak bilinen Buca Cezaevi’nin geçen yıl yıkılması ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alanın yeniden yapılaşmaya açan imar planlarına ilişkin kararı, kent gündeminin en önemli başlıklarından biri haline geldi.

Takip eden süreçte, alanın İzmir ve Buca için nefes alacak yeni bir kamusal yeşil alan olması için çağrıda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca Belediyesi, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası; Bakanlığın Buca Cezaevi alanı için askıya çıkardığı ticaret ve konut odaklı planları yargıya taşımıştı.

Bugün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, CHP il yöneticileri, eski CHP milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve Bucalıların katılımıyla yıkılan cezaevi alanında bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

'İZMİR, TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK'

Açıklamada İBB Başkanı Tunç Soyer, "Hiç kimse kamunun elinden alıp burayı ranta açamaz. Açtırmayacağız. Buca Cezaevi İzmir'in sarı öküzü olmayacak. Eğer ki şu an Türkiye'de kamu arazilerine birileri göz diktiyse kimse korkmasın, dirensin! İzmir, Türkiye'ye örnek olacak.Bu memleketin geleceği emekten yana, demokrasiden yana. Yüzyıl önce atalarımız nasıl cumhuriyeti kurduysa ikinci yüzyılın da cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracak olan da bizleriz. Bir şey değişecek her şey değişecek." dedi.

'AVANTAJA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKİR'

Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu adına açıklama yapan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir ise, "2019 yılı sayımına göre 510.695 kişi olan nüfusu ile İzmir İlinin en büyük ilçelerinden biri olan Buca İlçesinde yaklaşık 80000 m²’lik bir alanı kapsayan cezaevi alanının boşaltılması fırsatı gerek İlimiz gerekse ilçe için büyük bir avantaja dönüştürülmesi ve kamusal alan kullanımının devam ettirilmesi gerekirken, bu alanın yaklaşık %70’lik kısmının H:25.80 metre yükseklikle konut+ ticaret olarak planlandığı tespit edilmiştir. Bölgenin mevcut durumu göz önüne alındığında, bu kararın yapısal yoğunluğu artıracağı ve bunun kent sağlığı açısından büyük bir risk oluşturacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İlçedeki yapı yoğunluğu ve bunun getirdiği nüfus yoğunluğu ile birlikte düşünüldüğünde, bu alanın ne olması gerektiği ile ilgili tasarrufun ne olacağı aslında çok net ortadadır." ifadelerini kullandı.

HAYATİ BİR GEREKLİLİK!

Buca'nın yeni bir yapılaşmaya, yeni bir ticaret alanına ihtiyacı olmadığını belirten Buca Cezaevi Alanı Koordinnasyonu, alanın kamusal alan (park, rekreasyon, sosyal ve kültürel alanlar vb.) olarak değerlendirilmesini hayati bir gereklilik olarak tanımladı.

İZMİRLİLERE AÇIK ÇAĞRI

Koordinasyon İzmirlilere açık çağrıda bulunarak, "Halkın ortak yararına açıkça aykırı olan işlemin iptal edilmesi ve sonrasında bu alanın; olası bir afet anında kentlilerin güvenli bir şekilde sığınacağı bir toplanma alanına, beton binaların gölgesinde değil ağaçların gölgesinde nefes alacak rekreasyon alanına, İnsan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanının geçmişiyle ilişki kurularak halkın ortak ihtiyacını karşılayacak yeni bir “Kültürpark Alanına dönüşmesi için İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2022/2696 Esasına kayden açtığımız davaya en kısa sürede müdahil olmaya davet ediyoruz. Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu olarak Buca Nefes Alsın diyerek başlattığımız mücadele, kamusal alanımızı kazanana kadar devam edecektir." ifadelerini kullandı.

ALANA ZEYTİN FİDANI DİKİLDİ

Açıklamanın ardından katılımcılar alana zeytin fidanı dikti. İzmir’deki deprem gerçeğine ve Buca’nın deprem toplanma alanı ihtiyacına dikkat çekmek için ise İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da simgesel olarak çadır kuruldu.