Bugün köşemde aslında dün Ermenistan ile aramızda oynana A Milli Futbol Takımımızın karşılaşmasını yazacaktım.

Maçın bittiği andan itibaren düşüncem bunun üzerine yoğunlaşmıştı.

Ama 9 Eylül İzmir’in düşmen işgalinden kurtuluş günü olunca mille maç üzüntüsünü alttan, İzmir’in kurtuluş gururunu üstten yazmaya karar verdim.

Öncelikle İzmir’in ve dolayısıyla Türkiye’nin kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandıran başta başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk paşa olmak üzere tüm şehitlerimizden ve gazilerimizden Allah razı olsun.

Bize bugünün Türkiye’sini yurt olarak bırakan, çocuklarımız için bizlere emanet eden atalarımız bilsinler ki, can bedenden çıkmadıkça bu ülkede başka bir isim, başka bir bayrak asla ve asla olmayacaktır.

Bu arada İzmir’in kurtuluş gününde kime karşı savaştığımızı, kimlere karşı mücadele ettiğimizi, kimlerin düşmanımız olduğunu da yaşadığımız sürece asla unutmayacağız.

İkinci gündem konusuna gelince: A Milli Futbol Takımı!

Neydi o dünkü maç!

A Milli Futbol Takımının oyununa bakınca, Süper Lig değil, Birinci Lig değil, İkinci Lig takımının vasat, amaçsız, neydi belirsiz, sokak futbolu tabiriyle ‘bamgüm’ bir futbol oyunu seyrettik hep beraber.

Kimin kime niye pas verdiğini çözemediğimiz gibi, A Milli Futbol Takımı’nda kimin santrafor, golcü olduğunu da 90 dakika boyunca bulamadık.

Bir takım santrforsuz oyuna girmişse, bunun anlamı şudur, ‘Bi Top çevirip, gideceğiz.’

Oyunu anlatan spiker bile bunu söyleyecek ama dilinden o cümle çıkmıyor onun yerine teselli olsun diye, ‘Top yüzde 70 hakimiz’ cümlesi çıkıyor.

Topa hakimiz de, oyun topa hakim olma sürelerine bağlı olarak skor vermiyor.

Oyun, iki direk arasına topun gitmesiyle ortaya çıkan sonucu skoru veriyor.

Takım dökülüyordu herkes de seyrediyordu derken haksızlık yapmayalım.

Nitekim teknik kadroda 70 dakikan sonra döküldüğüne, gol atılamayacağını gol yiyince iyice emin oldu ve takımda oyuncalarda değişiklikler yapılmaya başlandı.

Hayatında ilk defa milli maça çıkan, milli heyecanı her halinden hissedilen, girdikten dakikalar sonra heyecanın bedeli olarak sarı kart gören Berktuğ’un golü olmasa, o sahadan, o seyircinin önünden, o oyuncular sessiz şekilde çıkamazlardı.

Buraya da şimdiden dip not olarak yazıyorum.

Bu teknik kadroyla, bu oyunca kadrosuyla, bu mantıkla, bu ruhla, bu oyunla bu gurupta Ermenistan bizim üstümüze çıkar ve biz guruptan çıkamayız.