İzmir’de tamamen gönüllülerden oluşan, gönüllü çalışma güdüsüyle hareket eden İzmir Yardım Ekibi, Medya Ege Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Ali Eyce’nin konuğu oldu ve ‘İyilik’ dürtüsüyle yapılan çalışmalarını anlattı.

"ALLAH BİLSİN YETER"

İzmir Yardım Ekibiyle mini toplantılarında bir araya gelen Medya Ege Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Ali Eyce, tek hedefleri ‘iyilik’ olan gönüllü insanların dinledi.

“Gönüllülük esasıyla bir araya geldik. Eşimle birlikte bu işe başladık ama eşimle pandemi sonrasında yeniden aktif hale geldik. Yardım depolarında ayrışmalar konusunda destek verirken birçok gönüllü arkadaşlar olduğunu görünce hep bir araya gelip İzmir Yardım Ekibi olarak çalışmaya devam ettik.

Bizim mantığımıza göre Allah bilsin yeter moduyla hareket ediyoruz. İyilik yapmak bir sevap kazanmaktır. Sadece insana değil, doğaya, yurt dışına, hayvanlara iyilik yapmak için mücadele ediyoruz.

"KİMSEYİ AYRIŞTIRMADAN İYİLİK YAPIYORUZ"

Tamamen kendi aramızda, ortaya fikir açıp, imece usulü yardımları temin etmeye çalışıyoruz. Hiç kimse hiçbir şeklide ayrıştırılmadan tamamen herkesin gönlünde koptuğu şekilde destekleri bir araya getirip, ulaştırmaya çalışıyoruz.

İlk iyilik hareketimizi Altındağ’da koca mağduru ailenin ev işlerini halletmekle başladık. Eşinden ayrılmış koca mağduru annelere yardım etmek gibi bir iyilik prensibimiz var. O an o annenin, o ailenin yardım gediyoruz. Bunları da kendi aramızda topladığımızla yapıyoruz. Bizim dışardan bağış falan almıyoruz, para toplama bir mekanizmamız yok.

Birisi yardım için para vermek istiyorsa, yardıma ihtiyacı ailenin neye ihtiyacı varsa onu ona bildiriyoruz, kendi iyiliğini kendisi direk yapıyor. Biz sadece iyiliğe aracı oluyoruz. Ekip arkadaşlarımız ise belirli masrafları ortaklaşa katkı koyarak bir araya getiriyoruz.

"KİMSEDEN PARA İSTEMİYORUZ, BİZLE GÖNÜLLÜ ÇALIŞMAK İSTEYENE KAPIMIZ AÇIK"

Yapacağımız iyiliği tespit etmekte zorluklar yaşıyoruz ama biz bunun da incelemesini yapıyoruz. Vatandaşın bilgilerini aldıktan sonra onun yaşadığı yerde çok ayrıntılı inceleme yapıyoruz. Saha da görevli olan ve müsait olan arkadaşlar iyilik isteyen ve iyilik yapılması gerekenleri bizzat kendileri tespit ediyorlar. Bütçemize göre de destek oluyoruz. Kimseden biz para istemiyoruz. Bize iyilik yapacağını belirterek gelenleri yönlendiriyoruz. Yaşadığımız şehirde her şeyi takip ediyoruz. Biz bu dünyanın bizden sonra ki insanlara iyilik içinde kalması, temiz kalması için çalışıyoruz.

"ÇALIŞMA SAATİMİZ VEYA ALANIMIZIN SINIRI YOK"

Yağmurlu bir havada Karagöl’e gittiğimizde o çevre kirliliğini fark ettik ve ekibimize fotoğraf attığımda herkes oraya gidip, o çöpleri toplamak için organize olduk. Belediye de bize destek oldu. İyilik yaparken kurumlardan tabi ki destek istiyoruz. Bu genelde ulaşım anlamında oluyor. Başka bir şey isteğimiz hiçbir zaman olmamıştır, olmaz da.

Ekibimiz yapılacak bir iyilik olduğunda ortaya fikir atıyor ve sonuçta bu iyiliğin yapılmasına hep birlikte karar veriyor ve iyiliği hep birlikte yapıyoruz. Ekibimizde her şeyle ilgilenme ve iyilik yapılacak durumu tespit ediyoruz. Bizde çalışma saati falan yok, herkes katılacak durumu da yok. Zamanı müsait olan arkadaşlar ve iyiliğe gelebilecek arkadaşlarla çalışıyoruz. Burada özel bir zaman dilimi veya özel bir iyilik ekibi yok. Herkes kendi zamanına ve fikirlerine göre katkı koyabiliyor.

Özellikle ekibimizde çalışma yaptığımızda vatandaşların çok olumlu tepki ve etkilerini alıyoruz. Özellikle de çocukların bu iyilik hareketimizden çok etkilendiklerini düşünüyorum. Onların da akıllarında bu dünyada bir iyilik yapabileceği fikri oluşmasına katkı koyuyoruz.