Dikili Atatürk Meydanı’nda yer alan etkinlik standındaki  'Atatürk' afişine maket bıçaklı çirkin bir saldırı düzenlendi. Yapılan çirkin ve alçak saldırı nedeniyle Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun bir basın açıklaması yaptı.
 
Dikili Atatürk Meydanı’nda yer alan etkinlik standındaki  'Atatürk' afişi dün akşam saatlerinde bir alçak tarafından maket bıçaklı saldırıya uğramıştı. Olayla ilgili Dikili polisi tarafından suçüstü yapılıp, gözaltına alınan H.S. (31) isimli şahıs bugün öğle saatlerinde emniyetteki işlemlerinin ardından Dikili Adliyesi’ne sevk edildi.  CHP’li Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun da, konuya ilişkin bir basın açıklaması yaparak alçak saldırıyı kınadı.
 
Başkan Tosun açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
 
Atatürk demek; Şanlı kurtuluş destanımız demektir.  Atatürk demek; acılar, yokluklar, baskılar, kuşatmalar içindeki bir ülkeye güneş gibi doğmak demektir. Atatürk demek; Türk milletinin tam bağımsızlığı demektir. Atatürk demek; Cumhuriyet demektir. Atatürk demek; devrimcilerin en şanlı yüzü demektir. Atatürk demek; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler meczuplar ülkesi olamaz demektir. Atatürk demek; bayrak demektir, vatan demektir. Atatürk demek; emperyalizmi ve işbirlikçilerini dize getirmek demektir. Atatürk demek; Kuvayı Milliye demektir. Atatürk demek; yurtta ve dünyada barışın adı demektir. Bu gerçekleri yok sayanlar ancak ve ancak Cumhuriyet düşmanlarıdır. 
 
Atamıza, ailesine ve Cumhuriyet değerlerimize son dönemde sistematik olarak saldırılar yapılmaktadır. Üzülerek söylüyorum bu saldırıların en sonuncusu, dün akşam saatlerinde sevginin kenti olarak anılan ilçemizde bir alçak yobaz tarafından gerçekleştirilmiştir. İlçemizin tören alanı olarak kullanılan Dikili Atatürk Meydanı’nda yer alan etkinlik standındaki  'Atatürk' afişi maket bıçağı ile tahrip edilmiştir.
Ülkemizin bir kısım yerlerinde olduğu gibi son olarak da ilçemizde gerçekleşen bu alçak ve adi saldırıyı, lokal ve kişisel saldırı olarak kabul etmemiz mümkün değildir.
 
Bilinmesini isteriz ki, bu alçak saldırıları da içimize sindirmemiz mümkün değildir. Bu saldırılar ülkemizin kurucu değerine, önderimize, ebedi başkomutanımızın aziz hatırasına yapılan alçak bir saldırı olduğu kadar, vatana da ihanettir. Çünkü bu vatanın da, Cumhuriyetimizin de kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ayrıca Dikili gibi Atatürkçülerin, Cumhuriyet sevdalıların yoğun yaşadığı kentimizde yapılan bu alçaklığın bilinçli ve kasıtlı olduğu kanaatindeyiz.
 
Bir düşünün,  bir yiğit çıkıyor ve işgal altındaki bir ülkenin halkını bağımsızlık meşalesi altında topluyor. Ardından da parçalanmış ve yokluk içindeki bir imparatorluktan, tüm dünyanın saygı duyduğu, çağının ilerisinde bir devlet yaratıyor. Yani karanlık içindeki bir ülkenin tarihini yeniden yazıp, milletine en güzel özgürlük hediyesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ni hediye ediyor.
 
Gelin görün ki, ülkesini satanlar, işbirlikçiler, kalleşler, namussuz vatan hainleri Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmayı kendine maharet sayıyor. 
Bu gerici zihniyetin asıl amacının ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Onların asıl amacı Cumhuriyeti yıkmaktır. Bu karanlığa bizler, Mustafa Kemalin askerleri asla izin vermeyeceğiz.
 
İşte bu zihniyette olan yobazın biri de dün gece saat 22.00 sıralarında Dikili Atatürk Meydanı’nda yer alan etkinlik standındaki  'Atatürk' afişine yapılan çirkin ve alçak bir saldırı da bulunmuştur. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına ve Cumhuriyetimiz ile vatanımıza yapılmış bu kalleşliği, adiliği şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
 
Buradan bu yobazı suçüstü yakalayıp, adalet önünde hesap vermesi için gereğini yapan Dikili İlçe Emniyet Müdürlüğü çalışanlarına gönülden teşekkür ediyoruz. Bu olayın yaşanmasının ardından Dikili Belediyesi olarak ivedilikle şikâyette ve suç duyurusunda bulunarak saldırının tüm noktalarının aydınlatılması mücadelesi başlattık.
İşte bu nokta belirtmek isterim ki, bu tür olayların ne ilçemizde ne de ülkemizin herhangi bir noktasında yaşanmaması için konunun tüm detayının araştırılması ve varsa azmettiricileri ile bu saldırıyı gerçekleştiren zanlıya en ağır cezanın verilmesi temennimizdir.
 
Çünkü bir ülkenin kurucusuna, ebedi başkomutanına, Ata’sına, Cumhuriyetine yapılan bu saldırı yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi vatana ihanetle eş değerdedir. Bahse konu kalleş saldırının da böyle değerlendirilmesi ve zanlıya, varsa azmettiricilerine verilecek cezaların da bu yönde verilmesi kamu vicdanının rahatlatılması açısından önemlidir.
 
Tüm yüreğimle belirtmek isterim ki, ne Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten, ne de Cumhuriyet’in kurucu değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Ağzı salyalı üç-beş mahlûkta bizi bu yoldan asla geri çeviremez.  Dün olduğu gibi, bugün de, yarın da Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Mustafa Kemal’in askeri de olmaya devam edeceğiz, kim ne derse desin. İnandığımız yoldan vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk… Yaşasın Cumhuriyet… Kahrolsun Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları”