İzmir’in Buca ilçesinde eşini iddiaya göre oklava ve kemerle dövmekten 7 yıl 3 aydan 27 yıl 3 aya kadar hapis talebiyle yargılanan sanığın yargılanmasına devam edildi.

İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen üçüncü duruşmaya tutuklu sanık Uğur C., sanık avukatları Seyde Dilşat Uysal, Selin Eser, mağdur S.C.'nin avukatı Erdal Benice, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Neslihan Ersoy katıldı. Tanık olarak dinlenen sanık Uğur C.'nin annesi P.C., gelinini kızı gibi sevdiğini belirterek, ''Araları bu olay öncesine kadar çok iyiydi. Gelinim oğlumu çok severdi. Ancak bu olaylar öncesi gelinimin tavırları çok değişti. Giyim kuşamı değişti. Makyaj yapmaya başladı. Ben gelinimin başka bir kişiyle ilişkisini görmedim. Olay sonrası küçük gelinimden duydum. Böyle bir darbın olması mümkün değil, oğlum yapmaz'' dedi. 

Sanık avukatı Seyde Dilşat Uysal ise, mağdur S.C.'yi geçtiğimiz 20 Aralık'ta Levent isimli şahısla motor üzerinde sanık Uğur C.'nin yanında çalışan Fehmi A.A.'nın gördüğünü, sokaktaki bir iş yerinin güvenlik kamerasından kalitesiz bir görüntü de olsa göründüğünü, mağdur S.C.'nin mesajlaştığı kişi ile hala görüştüğünü öne sürerek, sanığın tahliyesini talep etti. 

Mağdur S.C.'nin avukatı Erdal Benice, dosyaya sunulan güvenlik kamerası görüntüsünde olay sonrası müvekkili ile mesajlaştığı kişinin birlikte olduğunu gösterir kaydın tanık Fehmi A.A. tarafından görülmesi üzerine sanık avukatlarının temin ettiklerini karşı tarafın belirttiğini ifade ederek, ''Fehmi A.A. hakkında 'güveni kötüye kullanma' suçundan Cumhuriyet Savcılığında soruşturma bulunmaktadır. Şikayetçiler sanığın kardeşi O.C. ve sanığın kardeşinin karısı K.C.'dir. Yani tanık Fehmi A.A., C. ailesinin elindedir. Sanığın olaydan dolayı pişmanlık belirtisi olmadığı da açıktır. Sanığın tutukluluk halinin devam etmesini talep ediyoruz'' dedi. 

Hakim, mağdur S.C., mağdur ve sanığın oğlu C.C., tanık Fehmi A.A.'nın cep telefonu HTS kayıtlarının çıkarılmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı Şubat ayına erteledi.

Buca ilçesi Çamlıpınar Mahallesi’nde yaşayan 30 yaşındaki S.C., iki çocuğunun babası Uğur C. (36) tarafından iddiaya göre çeşitli bahanelerle uzun süredir darp ediliyordu. Eşinin darp etmesine dayanamayan S.C., iddiaya göre başka bir ev bulup evden ayrılmak için mahalledeki emlakçıdan ev bulması konusunda yardım istedi. Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianameye göre geçtiğimiz 9 Ağustos günü, Uğur C. tanımadığı bir numarayla eşinin mesajlaşmasını gördü. Uğur C. iddiaya göre eşine, ‘Sen kiminle mesajlaşıyorsun, odaya gir, oklavayı al, soyun’ derken, S.C.’nin de korkudan eşinin dediğini yaptığı belirtildi. Odaya giren Uğur C., iddiaya göre eşini önce yüzüstü, ardından sırtüstü yatırarak oklava ile öldüresiye dövdü. İddiaya göre Uğur C., oklava kırılınca yumrukla eşini darp etti. Yumrukla da yetinmeyen Uğur C., pantolonundaki kemerini çıkarıp kemerle eşini dövmeye devam etti. S.C.’nin bacaklarının ön ve arka bölgesi, kalçası, bileklerinde oklava ve kemer darbelerinden dolayı büyük yara izleri oldu. Olayın ardından darp raporu alan S.C., yakını ile polis merkezine gidip şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Uğur C., savcılık sorgusunun ardından serbest kaldı. S.C.’nin avukatı Erdal Benice sanığın serbest kalmasının ardından karara itiraz eden bir dilekçe yazıp S.C.’nin darp fotoğrafları ile birlikte olayı soruşturan savcıya verdi. Avukat Erdal Benice’nin itirazları ve mağdur kadına ait verdiği darp fotoğraflarının ardından savcı, şüpheli Uğur C. hakkında yakalama kararı çıkardı. İlk gözaltında serbest kalan Uğur C., polis ekiplerinin emniyete daveti üzerine gittiğinde tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Olayı hatırlamadığını, tartıştıklarını, sonra da yatıp uyuduğunu söyleyen Uğur C., mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcı, Uğur C. hakkında "kasten ağır yaralama", "eziyet çektirme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "hakaret" suçlamasıyla toplamda 27 yıl 3 ay hapis talep ederek dava açarken, dava İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.