İZMİR’DE ŞEHİTLER UNUTULMADI
İnsan ve Medeniyet Hareketi İzmir Derneği’nin Çankaya’da bulunan dernek merkezinde, Bahattin Yıldız Konferans salonunda şehadet gecesi düzenlendi.
Geceye, İnsan ve Medeniyet Hareketi (İMH) Ege Bölge Sorumlusu Faruk Eşlik, Kasım ayında Diyarbakırda Şehit olan Özel Harekât Polis’i Ahmet Alp Taşdemir’in babası Selçuk İsa Bey Camii İmamı İbrahim Taşdemir, İnsan Eğitimi Kültür Yardımlaşma Vakfı (İnsan Vakfı) Yurtları Eğitim Sorumlusu Orhan Demiral, Genç Hareket İzmir Şube Başkanı Raşit Ekici, İzmir Şehit Bahattin Yıldız Yurdu Müdürü Ömer Ertuğrul Köse ve çok sayıda misafir katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından İmh Ege Bölge Sorumlusu Faruk Eşlik yaptığı selamlama konuşmasında,“Geçen hafta Kudüs’teydik. Aksa’nın avlusunda şehadet için dua ettik. Lakin şehit olmak için, şehit gibi yaşamak gerekiyor, Allah hepimize şehit gibi yaşamayı nasip etsin” diye konuştu.
Ardından, kürsüye geçen Genç Hareket İzmir Şube Başkanı Raşit Ekici; “Son 200 yıldır, İslam coğrafyası fikri, zihinsel ve fiili saldırı altında, bu saldırıları bertaraf etmek için, ümmet bilinci ile, ila-yı kelimetullah adına mücadele edip ve bu mücadeleyi kanları ile imzalayan şehitlerimiz bizim yolumuzu aydınlatan rehberlerdir.Bizim yer yüzüne adalet getirecek bir iddamız var, Rabbim iddası olan istikrarlı bir hayat nasip etsin hepimize. Madem bir kere öleceğiz, niye Allah için olmasın ki bu?” ifadelerini kullandı.
Bu sene, “İlim, İman, Feraset ve Cesaret” temalı gerçekleştirilen programda daha sonra şehitler üzerine bir sunum gerçekleştiren İzmir Şehit Bahattin Yıldız Yurdu Müdürü Ömer Ertuğrul Köse; “ İslamın ilk şehitlerinden günümüze kadar ki şehitlerin örnek yaşamları ortada. 15 Temmuzdan, El Bab’a, Afrine kısacası mücahitlerin Allah dediği yerde,
Mehmet Akif diyor ya;
“Asımın nesli diyordum, nesilmiş gerçek.
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Çiğnetmediler namusu,evet vallahi çiğnetmeyeceğiz. şehitlerimizi anlamak ve onların şehitliklerine şahit olmak için bir araya geldik. Bu sene ki temamız; İlim,İman,Feraset ve Cesaret. İlim olmadan olmaz. İlim olmadan hakiki anlamda iman olmaz. İman olmadı mı feraset olmaz. Olaylara ferasetli şekilde bakacağız ve cesur bir şekilde adım atacağız. İman varsa imkan vardır, öyleyse korkmaya gerek yok.
Hani peygamber efendimizin s.a.v yaşadığı bir olay rivayet ediliyor ya; oğlu İbrahim vefat edince gözlerinden yaş akıyor. Bunu gören sahabeler, sizde mi ağlıyorsunuz ya Rasulallah diye sorarlar. Efendimiz s.a.v’de; “Göz yaşarır, kalp hüzünlenir” diye cevap verdi. Bizde programı hazırlarken göz yaşlarımıza hakim olamadık. Göz yaşlarımız isyanımızdan değil, hüznümüzden” şeklinde konuştu.
Programa konuşmacı olarak davet edilen, 3 Kasım 2017’de Diyarbakır’da terör örgütünün hücre evine yapılan baskın sonucu Şehit olan Polis Özel Harekât Ahmet Alp Taşdemir’in babası İbrahim Taşdemir, oğlunun şehadet haberini aldığında; “gurur duyuyorum, Elhamdülillah” diye konuşarak Tüm Türkiyeyi hüzne sevketmişti.
Programda yaptığı konuşmada ise; “ Evladım, Hilal ile Haç’ın mücadesinde şehid oldu. Elhamdülillah. Dünde, sınırın sıfır noktasında idik; devletimize, milletimize, askerlerimize destek olmak için dualar ettik, kurbanlar kestik. İki gün orada kaldık. Diğer şehit aileleri ile can cana, birbirini anlayan insanlar olarak sohbet ettik. Anladım ki, şehitlerin yaşamı bambaşka. Tam bir iman hali onların ki. Ben Ömer Halis Demir’e imreniyorum,Ahmet Alp Taşdemir’e,oğluma imreniyorum. Şehitlerimize gerçekten imreniyorum. Çünkü gerçekten seçilmiş insanlar. Şehadet,iman meselesi. Hakkın yolunda bulunmak var ya,herşeyden vazgeçip sırf Allah rızası için çalışabilmek var ya, çok büyük birşey. Şehitler işte bunu yaptı.
Oğluma , operasyona abdestsiz gitme dedim bir keresinde, hani şehit filan olursa abdestli olsun diye. ‘Baba,evden abdestsiz çıkmıyorum’ yanıtını verdi,Elhamdülillah. Allah bu bilinci hepimize nasip etsin.”
Bir başka konuşmacı olan, İnsan Vakfı Yurtları Eğitim Sorumlusu Orhan Demiral; “ İslamın ilk şehitleri, Bedir, Uhud, şehidlerin efendisi Hz. Hamza geliyor aklımıza. Kudüs’te Haçlılarla mücadele eden Selahaddin ve onun arkasında ki mücahitler geliyor aklımıza..
Kostantin, İslambol olur. Eba Eyyüb El Ensari’den başlayan şehadet kervanı İstanbul’un surlarını açar bize. Çanakkale, Sarıkamış, Medine Müdafaası. Binlerce şehidimiz. Afganistan dağlarında İzmir, Ödemişli bir Bilal Yaldızcı, bir Bahattin Yıldız düşer aklımıza. Gün gelir, zaman döner 15 Temmuz çıkar karşımıza. Çanakkale’de 250 bin şehit vermiştik, 15 Temmuz’da 250. Nedir bu 250 ile imtihanımız bilmem ama toprağa düşmeden zulme engel olunmuyor demek ki. Zaman döner, mekan değişir Bab gelir, Afrin gelir, Ankara gelir, İzmir gelir bu vatan ve millet mukaddesat uğruna binlerce şehit verir, toprağa düşer. Bizler hadi şehit olamadık, kanımızı akıtamadık Allah yoluna. Ter’de mi akıtamıyoruz. E öyleyse biz şehitlerle aynı cennete nasıl talip olacağız? İmrenecek çok örneğimiz var. Yeter ki biz niyetimizi hakiki bir şahitliğe ve şehit bir neticeye odaklayalım. “ diye konuştu.
Daha sonra program şiir ve ezgilerle sürdü, program sonunda plaket takdimi ile birlikte tüm katılımcılara Şehit Bahattin Yıldız’ın yazmış olduğu kitaplar hediye edildi ve program sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.