İzmir'de Su Çiçeği Salgını

İzmir'de Su Çiçeği Salgını

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Zafer Kurugöl, İzmir'de su çiçeği salgını olduğunu ifade etti.

İzmir'de salgın uyarısı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Zafer Kurugöl uyardı: Su çiçeği salgını var çünkü tek doz aşı yapılıyor ve bu yeterli değil. Ancak bildirilmesi zorunlu hastalıklar kapsamında olmadığı için tam olarak kaç çocukta görüldüğü bilinmiyor. Ama yüzlerce demek az kalır.

Pediatri Profesörü Zafer Kurugöl, İzmir’de çocuklarda su çiçeği salgını görüldüğünü öne sürdü. Her gece Ege Üniversitesi Çocuk Acil Servisine en az 5 vaka geldiğini belirten Prof. Dr. Kurugöl, "Su çiçeği görülen çocuk sayısı için yüzlerce demek az olur. Üstelik bunlar aşılı çocuklar. Aşı tek doz uygulanıyor. Bu da tek dozun yetmediğinin göstergesi. Bu bir gözlem değil, 29 ilde yapılan bir izlem çalışmasının sonucu. Sağlık Bakanlığı’nın acilen ikinci doz aşı uygulamasına geçmesi gerekiyor" dedi.

BU BEKLENEN BİR ŞEYDİ

Çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bakır da Hürriyet.com.tr'den Buse Özel'e açıklama yaparak şunları söyledi: Bu aslında beklenen bir şeydi. Aşı başlanırken tek doz başlayalım dedik ama zaman içerisinde buna ihtiyaç duyulabileceğini ön görüyorduk. Su çiçeği ve kızamık gibi hastalıklarda tek doz aşı yüzde 85-90 koruma sağlar. Geri kalan yüzde 10 ilerleyen yaşlarda hastalanabilir. Su çiçeği ve kızamık gibi hastalıklar çocuklarda hafif seyirlidir ancak yetişkinlerde ağır seyreder. Bu yüzden çocukluk çağında aşılama çok önemlidir. İlki 1 yaşında yapılır, ikinci doz da 4-6 yaş arasında yapılmalıdır ve aşı takvimine koyulmalıdır.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl, Türkiye’de 2013 yılından bu yana, daha önce zorunlu olmayan su çiçeği aşısı uygulandığını, aşının 1 yaşındaki çocuklara tek doz olarak yapıldığını söyledi. Ancak yapılan çalışmalarda tek doz aşının yetersiz kaldığının ’su çiçeği salgını’ ile ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Kurugöl şöyle konuştu:

AŞIYLA İLGİLİ SORUN YOK, SORUN TEK DOZDA

"Su çiçeği bildirimi zorunlu hastalık değil. Onun için rakamlar ortaya konulmuyor. Ancak İzmir’de en azından 5 kreşte salgın var. Çocuk acil servisimize her gece aşılı olmasına karşın 5 su çiçeği vakası geliyor. Su çiçeği salgını var, vaka sayısına yüzlerce demek az olur. İçlerinde çok ağır vakalar olabiliyor, bunlar bir doz aşılı çocuklar. Anne babalar da aşı yaptırdık su çiçeği oldu, diyor. Aşıya karşı güvensizlik oluyor. Oysa aşıyla ya da aşının taşınmasıyla ilgili sorun yok. Sorun doz sorunu.

"ÖLÜMCÜL OLABİLİR"

Aşı bir doz yapıldığında su çiçeğine karşı yüzde 80-85 korur. Aşı yapılan her 5 çocuktan birinde su çiçeği görülür. Bunların bir kısmında ağır vaka hatta ölümler olabilir. İkinci doz yapıldığı taktirde su çiçeği geçirme olasılığı yüzde 5’in altına düşer, ağır su çiçeği vakası hemen hemen hiç görülmez. Sağlık Bakanlığı 2013’ten beri ulusal aşı şemasına yeni aşı da aşı dozu da eklemedi. Mutlaka çocuklara ikinci doz yapılmalı. Bu Amerika’yı yeniden keşfetmek değil. Amerika, Almanya başta olmak üzere birçok ülke su çiçeği aşısında ikinci doza geçti. Bizde de geçilmesi gerekiyor. Bu uyarıları gözlemlere dayanarak söylemiyorum. Merkezi Eskişehir olan, içinde İzmir, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Adana, Bursa gibi illerin olduğu Türkiye’nin 29 merkezinde yapılan kısa adı VARICOMP olan bir izlem çalışması var. Bu çalışma ağından çıkan sonuç bu. Su çiçeği aşısı iki doz uygulanmalı, ilki 1’inci yaşta, ikinci dozu 4-6 yaş arasında yapılmalı. Yani ikinci doz anaokuluna başlarken uygulanmalı. Aksi takdirde su çiçeği salgını devam edecek, ağır vakalar görülmeye devam edilecek tek doz aşının manası olmayacak."

İKİNCİ BÜYÜK SORUN BOĞMACA

Prof. Dr. Kurugöl, Türkiye’de boğmaca vakalarında da önemli bir artış olduğunu söyledi. Boğmaca ile ilgili tetkikler yetersiz olduğu için sayılara bakıldığı zaman Türkiye’de boğmaca vakası yokmuş gibi göründüğünü ifade eden Prof. Dr. Kurugöl sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçek öyle değil. Küçük çocuklarda çok görülüyor ve ağır vakalara, ölümlere yol açabiliyor. Bu sadece Türkiye’de olan bir durum değil. ABD’de de boğmaca görülüyor ve ölümlere yol açıyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler Amerika, Almanya, Fransa gibi ülkelerde küçük bebekleri boğmacadan korumak için KOZA stratejisi diye bir strateji geliştirildi, bebeğin anne, babası ve etrafındakiler aşılanıyor. (Bebeği aşılayamıyorsunuz, çünkü bağışıklık oluşmuyor) Buna rağmen bu bile yeterli olmadı. ABD ve İngiltere gibi ülkeler gebelere hamileliğin 2’nci diliminden (4. ayından) itibaren boğmaca aşısı başlattılar. Ve boğmacayı kontrol altına aldılar. Bizde de bu uygulamaya acilen geçilmeli. Su çiçeğinden sonra ikinci sorun boğmaca."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.