Bunun üzerine sağlık ve polis ekipleri, Ayşe Vural’ın Laleli Mahallesindeki 5 katlı apartmanın giriş katında bulunan evine gitti. Eve giren ekipler, Zeynep Vural’ın yatağında cansız bedenini buldu. Ayşe Vural, eşi S.V. ve oğlu Ö.V. gözaltına alındı. Sağlık ekiplerinin yaptıkları incelemede, Zeynep Vural’ın boğularak öldürüldüğü belirledi. Savcının incelemesinin ardından Zeynep Vural’ın cesedi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Otopsinin ardından Zeynep Vural’ın cenazesi toprağa verildi, anne Ayşe Vural ise tutuklandı. S.V. ve Ö.V. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Cinayet ile ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede tutuklu sanık Ayşe Vural’ın yanı sıra tutuksuz sanıklar Ö.V. ve S.V. için de ceza istendi. İddianamede, tutuklu sanık Ayşe Vural’ın savcılık ifadesine de yer verilirken, anne Vural’ın kızının uyuşturucu bağımlısını olduğunu, madde bulabilmek için hırsızlık yaptığını, kendilerine sürekli hakaretler edip, zaman zaman darp ettiğini ve geçmişte birçok kez kızı hakkında şikayette bulunduğu yer aldı.

Vural’ın, “Bilgisayar odasındayken beni çağırdı. Odaya kusmuştu, temizlerken saçımdan tutup çekti. Beni öldüreceğini düşünüp, korktum ve boynundaki fularından tutup yere doğru çektim. Kızım sert bir şekilde yere düştü. Yerde bulduğum poşeti ağzına bastırdım ve 3-5 dakika kadar bu şekilde tuttum. Ölüp, ölmediğini kestiremedim. Birkaç kez avuçlarını öptüm. Daha sonra Ö.V.’yi çağırarak Zeynep’in bayıldığını ve yatağına kaldırmasını söyledim. Ö.V. de Zeynep’i alıp odasına götürdü. Zeynep öldükten sonra belirli aralıklarla yanına gidip, dua ettim. Sabah saatlerinde de olayı eşime ve oğluma anlattım. Ardından da gidip teslim oldum” diyerek verdiği ifade iddianamede yer aldı.

“Annem anlatırken babam tepki vermedi”

Tutuksuz sanık S.V.’nin, kızı Zeynep’in uyuşturucu madde kullandıktan sonra saldırgan ve geçimsiz bir insan olduğunu, eşi ve oğlu ile sürekli kavga ettiklerini belirttiği ancak kızının öldürülmesiyle ilgisinin bulunmadığını söylediği iddianamede yer aldı. Baba S.V. ifadesinde, “Ayşe, olay tarihinde aynı sokakta bulunan diğer evimize gittikten sonra saat 22.00 sıralarında Ö.V. ile haber yollayarak beni evine çağırdı. Gittiğimde Zeynep’in öldüğünü söyledi. Zeynep’in odasını kontrol ettim. Uyuyor gibi görünüyordu. Ertesi günü saat 10.00 sıralarında Ayşe, Ö.V. ile haber göndererek beni yine eve çağırdı. Gittiğimde polise teslim olacağını söyledi” ifadelerini kullandı.

İddianamede tutuksuz sanık Ö.V.’nin, “Olay günü annemin Zeynep’in bayıldığını söylemesi üzerine ablamı uyandırmak için kolundan tutup, silkeledim. Tepki vermeyince bayıldığını düşünüp, kucakladım ve yatağına yatırdım. Ertesi gün annemin isteği üzerine babamı çağırdım. Annem, Zeynep’in kendisine saldırdığını bunun üzerine de Zeynep’i boğduğunu söyledi. Annem anlatırken, babam hiç tepki vermedi. Bu nedenle daha önceden olayı bildiği hissine kapıldım” dediği belirtildi.

Anne, baba ve kardeş için ceza talebi

Toplanan deliller ve alınan ifadelerin ardından savcı, sanıkların emniyet ve savcılık ifadelerinde çelişkiler olduğuna kanaat getirdi. Savcı; eylemin, tutuklu sanık Ayşe Vural tarafından tek başına meydana getirilmesinin mümkün olmadığını, her üç şüphelinin gerek kendi ifadeleri içinde gerekse diğer ifadelerinin çelişkili olduğunu, her üç şüphelinin fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek davranışlarını onaylamadıkları Zeynep Vural’ı boynuna doladıkları ip ve benzeri bir cismi önden arkaya ve yukarıya doğru çekmek suretiyle öldürdüklerini kabul etmesi gerektiğini belirterek, 3 sanık için ‘üstsoy veya altsoydan birine kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.