#İZMİRDEPREMİ YİNE BEKLEMEDEYİZ!

#İZMİRDEPREMİ YİNE BEKLEMEDEYİZ!

Ali Eyce yazdı...

Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda Karaburun’da tepeden denize bakıyordum. Elimde oltayı tepeden denize atmıştım. Oltanın ucunun oynamasını, balığın oltanın ucunda yeme dokunmasını, muck muck diye yemi öpmesini bekliyordum.

Yani, fiziksel olarak, psikolojik olarak ve mantıksal olarak o kadar titreşime hazır haldeydim.

Titreyen bir şeyler oldu ama oltanın ucundan değil, ayağımın altında oldu.

Ben balığın oltanın ucunu titretmesini beklerken, bir şeyler benim ayak parmaklarımdan başlayarak beni titretmişti.

Yer ana tansiyonum düştü, fazla yüksekten baktım, dengemi kaybettim sandım.

Sonra anladım ki İzmir sallanmış, İzmir yıkılmış, İzmir’de deprem olmuş.

Doğal olarak oltaları toplayıp, arabaya atlayıp, yola koyuldum. Yolda iken sosyal medya hesaplarından düşen paylaşımları görünce korkularım daha arttı.

Arka arkaya gelen görüntüler de İzmir’in merkezinin toz duman olduğunu, birçok binanın yıkılma anlarının kayıtlara düştüğünü gördüm.

İnşallah can kaybı fazla yoktur derken de, evden uzak olduğum için evimi, ailemi düşünmeye başladım.

Karaburun’dan o kadar hızlı geldim ki İzmir’e girişim 20 dakika sürmedi. Üçkuyular’a girdiğimde İzmir’in benim tam tersi istikamette, sahillere doğru araçlarıyla akın akın
kaçtığını gördüm. Deprem bitmişti, yıkacağını yıkmıştı ama bir daha olursa, bir daha yıkarsa korkusu herkesin içinde şehirden uzaklaşma, yüksek binalardan kaçma refleksi içine sokmuştu.

Günün ilerleyen saatlerinden, ertesi günlerde ölenlerin sayısını ve yasını tutmaya, yaşayarak çıkanların sevinçlerini hissederek geçirdik.

Kaç bina yıkıldı tam hatırlamıyorum, kaç bina deprem nedeniyle kullanılmaz hale geldi onu hiç hatırlamıyorum.

Hatırladığım tek şey, meslek hayatımın neredeyse yarısını geçirdiğim İzmir Adliyesi’nin etrafındaki bir çok binanın yerle bir olduğu, bir çok tanıdığım avukatın hayatını kaybettiği ve tanımadığım bir çok ailenin ise yok olduğu.

Depremin üzerinden 1 yıl geçti ve o sürede İzmir’de neler oldu derseniz koca bir hiç.

Aynı İzmir, aynı şekilde yerinde duruyor.

Bir deprem daha olsa daha kaç bina yıkılır, kaç inan hayatını kaybeder bilinmiyor.

Tek bilinen şey ise, depremin bir daha, bir daha ve bir daha olma ihtimali.

Hani bilim adamları diyor ya, deprem öldürmüyor, binalar öldürüyor diye.

Allah korusun olmasını hiç birimiz istemeyiz ama olma ihtimalini de görmemezlikten gelemeyiz, İzmir’de bu veya bunun üzerinde bir deprem olsa yine deprem değil binalar birçoğumuzun canına mal olacaktır.

Yani İzmir deprem gerçeğini alıştı ama binalarımız maalesef bu gerçeğe alışık hale getirilmedi.

Herkes, her kurum, her kişi, deprem sonrası üç, beş ay elinden gelen maddi ve manevi desteği özellikle deprem mağdurları için verdi.

Ama herkes, her kurum, her kişi, bir daha deprem olma ihtimaline karşı hiçbir denetim, hiçbir önlem almayı beceremedi.

Bugün, İzmir’de böyle bir deprem olursa, bu sefer 117 değil daha çok can kaybedeceğimiz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Allah korusun!

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.