İzmir'e gelen ihtiyaç sahibi hastalara beş yıldızlı ağırlama
Güzel İzmir
Kentin duyarlı kurum ve kuruluşlarıyla el ele veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, uzun soluklu tedavi gerektiren hastalıklar için kente gelen ve kalacak yeri olmayan hastalara kucak açan misafirhanelere desteğini sürdürüyor.
İtalya’da yaygın örnekleri bulunan ve Türkiye’de ilk kez İzmir’de, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Ana Bilim Dalı ile Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Bornova'da kurulan “Hasta Çocuk Evi”, uzun süreli tedavi görmek için gelen hasta çocuklara ve ailelerine kapılarını açıyor. 6 evde 12 ailenin uzun süreli kalmasına olanak sağlayan ‘İzmir Hasta Çocuk Evleri’ son 5 sene içerisinde 90’dan fazla ailenin derdine ortak oldu. Hasta Çocuk Evi'nin kuruluşuna İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çimentaş, CMS Jant A.Ş, Keskinoğlu A.Ş, Ataer Enerji Elektrik Üretim A.Ş, Özel Ekin Koleji, Adas Sandalyesi, IWAI (Uluslararası Kadınlar Derneği İzmir), Cavidan Ösen, Ali Özdemir, Elena Capadona, Cemal Uğral, Sevil Ozan, Anita Angelısantı, Begüm Şanlı ve Bayram Aktaş destek oldu.
Yine İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Sağlıkta Kalite Derneği (SAĞKAL), Balçova Belediyesi, Çimentaş, Eldor ve Egepen’in katkılarıyla hayata geçirilen ‘Balçova Sağlıklı Yaşam Sosyal Rehabilitasyon Destek Merkezi ise, kemoterapi ve radyoterapi sürecinde maddi imkansızlıklar yüzünden her gün İzmir’e gelip gidemeyen ya da hastane bahçelerinde yatmak zorunda kalan kadın hastalara, kendilerini evlerindeki hissedileceği sıcak bir yuva oluyor. Tedavi süresince ulaşımdan yemeğe, psikolojik destekten moral ve motivasyona kadar her konuda destek olan gönüllü eğitimciler, hastaların yüzünü güldürmek için adeta seferberlik yaşıyor.
En büyük destek Dr. Kocaoğlu'ndan
Sayılarının artması arzulanan bu örnek projelere en büyük destek, yine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu'ndan geldi. Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla kurulan Bornova’daki İzmir Hasta Çocuk Evi ve Balçova Sağlıklı Yaşam Sosyal Rehabilitasyon Destek Merkezi’ni ziyaret eden Dr. Türkegül Kocaoğlu, kentteki bu örnek dayanışma ruhunun daha da gelişmesi dileğinde bulundu. Bornova ve Balçova'daki merkezlerde hastalar ve hasta yakınlarıyla sohbet eden Dr. Kocaoğlu, “Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Biz doktorların görevi; her zaman insanların yanında şefkatli ve duyarlı bir biçimde olmak. Hastalık her zaman karşımıza çıkabilecek bir şey ancak mühim olan duyarlılık göstererek daha dirençli olmayı sağlamak, hastalıkların üstesinden gelmeyi başarmak. Birlikten kuvvet doğar" dedi.
Hastalarla tek tek yakından ilgilenen Dr. Türkegül Kocaoğlu, her zaman hastaların ve yardıma ihtiyaç duyan kişilerin yanında olduklarını ve bu tür yerlerin çoğaltılması için elinden gelen her şeyi yapacağını da sözlerine ekledi.
Beş yıldızlı otel konforunda
Balıkesir’den meme kanseri tedavisi için İzmir’e gelen Hülya Karakaş, hayatının en zor anında Balçova'daki misafirhanede açılan sıcak yuvayla omuzundaki yükün bir nebze de olsa hafiflediğini belirtti. Kemoterapi süresi boyunca Balıkesir’den İzmir’e gidip gelen Karakaş, çok zor bir dönem geçirdiğini, 2 aylık radyoterapi süresince İzmir’de kalmak zorunda olduğunu ifade ederek, “2 ay gibi kısa bir süre kimseye ev kiralamıyorlar. 1 yıllık kira kontratı imzalamamı istiyorlar. Maddi durumum bunun için yetersizdi. Balıkesir’e geri döndüğümde Kanser Vakfı’ndan yardım istedim. Onlar da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin SAĞ-KAL Derneği işbirliğiyle kanser hastası kadınların kalabilecekleri bir yer yaptıklarını söyledi. Yetkililerle görüştüm. ‘Tek ve çift kişilik odalar var. Ortak tuvalet banyo var, yemek ve ulaşım hizmeti var’ dediler ve ben ‘Ücreti ne kadar?’ diye sordum. Ücretsiz olduğunu duyunca şok oldum” dedi ve şöyle devam etti;
“Bu merkez beş yıldızlı bir otel konforunda. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Kullanmamız için çamaşır makinesini koymuşlar ama çamaşırlarımızı evin içerisinde kurutursak rutubet olur bu da bizim sağlığımızı etkiler diye de kurutma makinesi koymuşlar. Benim evimde kurutma makinem bile yok. Ben bu kadar rahat bir ortamı evimde bile görmedim. Tedavim bitmesine seviniyorum ama buradan gideceğime üzülüyorum. Gittiğim zaman burayı çok özleyeceğim.”
Burada hastalığımızı unutuyoruz
Nazofarenks (geniz kanseri) teşhisiyle Aydın’dan 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne tedaviye gelen Dilek Ertin ise böyle bir merkezle karşılaştığı için kendisinin çok şanslı olduğunu ifade etti. Balçova Sağlıklı Yaşam Sosyal Rehabilitasyon Destek Merkezi’ni incelemeye geldiklerinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını söyleyen Ertin, “Ücretsiz olan bir yerin bu kadar donanımlı olmasını beklemiyordum. Bir hastanın en sağlıklı bir biçimde yaşayabilmesi için her şey düşünülmüş. Tedavim süresince ne ailemin aklı bende kalıyor ne de huzursuz bir ortam var. Burada zaten hastalığımı düşünmeye bile fırsat olmuyor. Merkezde düzenlenen çeşitli hobi ve etkinlikler sayesinde hastaneden çıktığımız andan itibaren hastalığımızı unutuyoruz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.