İş Kadınları Dernekleri çocuk gelin olayı faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını isterken, bu tür yapılanmaların kapatılması gerektiğini ifade etti.

GİFED Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada "Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.'nin 6 yaşında adı evlilik olan istismara uğramasını şiddetle kınıyor, bu konuda dahli olan tarikat, aile ve sözde “eş”in gözaltına alınarak cezalandırılmasını bekliyoruz. Küçük yaşta kız çocuklarının evlendirilmesini mazur gören, hatta destekleyen bu sakat kültürel iklime Türk kadını olarak ses yükseltmek, dur demek mecburiyetindeyiz. Türkiye tarikat karanlığına mahkum edilemez. Devlet dışı tüm dini yapılanmalar incelenmeli ve kapatılmalıdır" dedi.

İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin ise Atatürk'in laiklik ilkesine dikkat çekerek “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözü geçmişten bugüne yankılanmaya devam ediyor. Ancak gördüğümüz, okuduğumuz, şahit olduğumuz durumlar o kadar pespaye bir hal aldı ki, artık buna yüksek sesle dur demenin vakti gelmiştir. Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.'nin 6 yaşında evlendirilme kisvesi adı altına yıllarca istismara uğratılması, bu duruma üstelik ailenin oluru ve onayı ile yapılmış olması tüm kamuoyunu dehşete düşürmüştür. Başta bu duruma sebep olan aile olmak üzere bu konuda sorumluluğu olan herkesin cezalandırılmasını, çocukların aydınlık geleceğini karartan bu tarz tarikat yapılanmalarının hızla kapatılmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç da yaptığı açıklamada Lanzarote Anlaşmasını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı; "6 yaşında bir çocuğun yıllarca ailesinin bilgisi ve onayı dahilinde evlilik gibi bir kurum ile gizlenerek istismar edilmesini şiddetle kınıyor, sorumluların derhal tutuklanmasını bekliyoruz. 6 yaşında bir çocuğun annesi babası tarafından gelinlik giydirilerek bir adama verilmesini bu ülke çocuklarının tamamına yapılmış bir istismar olarak kabul ediyoruz. Ülkemizin bu tür olayların ile adının anılması kabul edilemez. Bu konuda Suç Sorunlarına dair Avrupa Komitesi’nin altında 2005 yılında oluşturulan Çocukların Cinsel İstismar ve Sömürüye karşı Korunmasına İlişkin Uzmanlar Komitesi tarafından Türkiye’de dahil Avrupa ve diğer ülkelerdeki yasal düzenlemeler, iyi uygulamalar, soruna dair akademik ve diğer araştırmalar kullanılarak hazırlanan Lanzarote Anlaşması’nın uygulanması gerekiyor. Lanzarote Anlaşması çocuklara karşı cinsel suçların önlenmesi ve çocuk mağdurların korunması için çok önemlidir."