Ülke tarihinin en büyük felaketi olarak kayıtlara geçen ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş merkezli deprem, ekonomik ve sosyal anlamda birçok sonuç doğurdu.

Tüm toplumun tek yürek olarak yaraları sarmak için seferberlik havasıyla var gücüyle çalıştığı bu süreçte, evlerini ve işyerlerini kaybeden insanlar bulundukları kentten daha güvenli buldukları şehirlere göç etmeye başladı.

Depremin yarattığı ekonomik kriz, üretimin artırılması, ekonominin yeniden ayağa kaldırılması ve kadın iş gücünün de istihdama yeniden kazandırılması gerekliliğini bir kez daha ön plana çıkardı.

İzmirli iş kadınları, depremzedelerin bu süreçte yeniden ve öncelikli istihdamının ekonomi açısından yaşamsal önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye'nin üreterek büyümesi gerektiğini kaydeden iş kadınları, bu konuda işverenlerin pozitif ayrımcılık yaparak depremden etkilenenlere destek olması gerektiğine dikkat çekti.

8 Mart Dünya Kadınlar günü mesajlarında kadın istihdamı konusunu öne çıkaran iş kadınları, ülke olarak beraberlik ve dayanışma ruhuyla zorlukların aşılabileceğini de sözlerine ekledi.

ÇAMLARALTI KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ GÜLÇAĞ GENÇER

Ülkece geçirdiğimiz zor günlerin sonucu olarak, depremle birlikte ekonomik faaliyetlerin ve iş gücünün de kan kaybetmesi ülke ekonomimizi de derinden etkiledi. Can kayıplarının yanında ev ve iş yerlerini de kaybeden bölge halkının farklı bölgelere göç etmesiyle diğer şehirlerde istihdam anlamında faaliyetler hız kazandı. Kadınların gücünün ve istedikleri zaman yapabileceklerinin farkındalığına varmamız gereken bir yüzyıldayız. Özellikle deprem sonrası zor durumda kalan aileler için erkek istihdamının yanında kadın istihdamının da öneminin arttığı bir döneme girdik. Zaten kadınlar sadece evde işleri yapan, çocuklarına bakan, eve gelecek olan babasını ya da eşini karşılayan bireyler değil, aynı zamanda iş hayatı, bilim dünyası gibi her alanda öne çıkabilen, kendini geliştirip etrafını aydınlatan bireylerdir de. Ülkemizin bu zor süreçte yaşanan pek çok kaybın telafisi için ekonomik anlamda ileriye gidebilmesi için kadınların iş hayatında daha çok yer alması gerekiyor. Bunun bilinciyle, Çamlaraltı Koleji olarak kadınların azınlık olarak sayılmadığı, aksine istihdamda % 76 gibi önemli bir oranla kadın çalışanların daha fazla olduğu bir okul olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Başta Çamlaraltı Ailesi'nin yöneticilerinden öğretmenine ve personeline kadar tüm kadın çalışanlarımızla, velilerimiz başta olmak üzere; tüm kadınlarımızın 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlarım.

MİNE D'OLİVE MARKA KURUCUSU DAMLA ÖZ

Depremde can kayıpları ve doğal kaynakların gördüğü hasar çok fazla oldu. İnsanlar belki daha güvenli bölgelere göç edebildi; fakat bir bölümü tarımsal arazileri geride bırakmak durumunda

kaldı. Üreticinin tarımsal arazilerinin kıymetini bilerek topraklarını terketmemeleri gerekiyor. Kadın, evin kurucusudur, yapıcısıdır. Üstlerindeki sorumluluk bilinciyle kadınlar da bu arazilere sahip çıkacaktır. Yeter ki; onlara gerekli destekler verilsin. Özellikle toplumsal önyargılar nedeniyle kadınlar girişimci olmakta zorluklar yaşıyor. Tarım sektöründe bu daha da zor. Kadın işverenler işçi bulmakta zorlanıyor. Erkeklerin garantör olması isteniyor. Bütün bunları gelecekte eğitimle aşacağımıza inanıyorum. Girişimci kadınların sayısının da zamanla artacağını düşünüyorum.

FCTU YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜLÇİN OKAY

İçinde bulunduğumuz bu zor günlerin üstesinden yine hep birlikte çalışarak geleceğiz. Deprem sadece yaşandığı bölgeyi değil; ülke genelini de derinden etkiledi. Herkes elindeki imkanları depremzedelere yardım edebilmek için seferber etti. Bundan sonra artık yaraları sarma ve daha iyi günler için üretme ve çalışma zamanı. Kadınlarımıza ise yine büyük görev düşüyor. Kadınlar, sahip oldukları bazı önemli değerler ve özellikleriyle iş hayatının her alanında başarılı işlere imza atıyor. Hangi sektörde olursa olsun kadın iş gücünün ekonomiye olan katkısı artık daha çok önem taşıyor. Depremde yaşamını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara ise sabırlar diliyorum.

GÖZDE GRUBU PAZARLAMA VE SATIŞ DİREKTÖRÜ BURCU SAYILIR

Kısa süre önce yaşadığımız ve 11 ili etkileyen deprem afetine rağmen Türk kadınları olarak her zaman olduğu gibi ayaktayız ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birlikteliğin ve toplumsal dayanışmanın öne çıktığı bu süreçte özellikle kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık yapılmasını ve onların iş yaşamına kazandırılmaları gerektiğini düşünüyorum. İş hayatında her kademede görev alan kadınlarımız aynı zamanda anne ve eş kimlikleriyle de sosyal hayatın da önemli bir parçası. İstihdam ve ekonomik güç anlamında da önemli katkılar sağlayan, aileye her anlamda destek olan, işine, evine ve çocuklarına aynı anda destek olan kadınlarımız her zaman takdir görmeyi hak ediyor. Toplumumuzun en önemli unsurlarından olan kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar gününü en içten dileklerimle kutlarım.

KAŞKALOĞLU GÖZ HASTANESİ BAŞHEKİMİ BİLGEHAN SEZGİN ASENA

Bu zor dönemde toplumun en önemli yapıtaşı olan kadınlarımızın ekonomiye, üretime olan katılımlarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Her şey, hayat kadınla başlar ve Atatürk’ün dediği gibi, “Daha emin, daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.” Ülke olarak aydınlık yarınlara kavuşabilmek için herkesin daha çok çalışması gerekiyor. Beraberlik ve dayanışma ruhuyla her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Kadınların ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda daha fazla var olması dileklerimizle 8 Mart Dünya Kadınlar günü kutlu olsun.

TANYER YAPI YÖNETİM KURULU ÜYESİ NURAY YÜCEER

Tümü gibi, insanlığı değiştirmeye çalışmış 8 Mart günü de acı bir olaya dayanır. 1857’de ABD’de bir tekstil fabrikasında grev yapan işçi kadınların yanarak öldürülmesi sonucu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik yaşamlarının ve başarılarının tüm dünyaca kutlandığı kültürel bir güne dönüştü. Bu yılın 8 Mart’ında ise, 6 Şubat’ta ülkemizde yaşanan tarihin en büyük depremiyle uyanmamız sonucu, binlerce kadın, erkek ve çocuğumuzu kaybetmenin sızısını yaşıyoruz. Yaşamları kurtulan canlarımızın ülkece yardımına koşmak için, acılarını gidermek için, yaralarını sarmak için tüm Türkiye seferber oldu ve 8 Mart’ın anlamı bu yıl tamamen değişti. Bugün, hayatta kalan insanlarımızdan çocuklarını, eşlerini; kardeşlerini, komşularını kaybeden kadınlarımızın acılarını içimizde yaşayarak geçecek hayatı doğumla devam ettiren kadınlarımızın 6 Şubat’tan bugüne, yanlarında olmak, maddi ve manevi her türlü katkılarımızla hayata yeniden tutunmalarını sağlamak hepimizin görevi. Bu tür maddi ve manevi acıların tekrar yaşanmaması için her türlü önlemin bilimle birleştirilip alınarak, daha mutlu 8 Martlar için çalışmak tüm kadınların görevidir.

SF TRADE GENEL MÜDÜRÜ AYLİN GÖZAY

Ülkemizde yaşanan büyük kayıplara neden olan deprem sonrası, SF Trade olarak ilk günden itibaren afet bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızla yakın temasta bulunup acil ihtiyaçlar konusunda elimizden geleni yapmaktayız. Ailelerini, evlerini, işlerini kaybeden insanlarımız daha güvenli bölgelere doğru hızla göç ediyorlar. Depremin yarattığı yaraları sararken sürdürülebilir bir kalkınmayı desteklemek en önemli ilkelerimizden biri. Yeniden yapılandırmada kadınlara büyük görev düşüyor. Coğrafi değişiklikler sonrası yeni yerleri yuva yapmak, hayata daha güçlü bağlarla ailesini tutundurmak, güvenli bir gelecek kurmak üzere kadının sorumluluğu oldukça yüksek.

Kadının istihdamının daha da önem kazandığı bir dünyada, ailesini ekonomik olarak katkı sağlayacak kadınlarımızın iş gücünü desteklemek, yollarını açmak ve ihtiyaçları olan alt yapı oluşumunu destekleyen projelerin içinde yer almak üzere harekete geçmiş bulunmaktayız.

SF Trade olarak, üretimde istihdamın yanı sıra aile ekonomilerine daha hızlı katkıda bulunacak, bireysel yetkinlikleri ve çabalarını destekleyecek işbirlikleri içinde yer alacağız. Her geçen gün üzerindeki yükün dahada ağırlaştığı kadınlarımızın emekçi kadınlar gününüzü kutlarız.