Ramazan İzol "İdlib operasyonundaki asıl amaç İdlib değil. Buradaki asıl amaç şudur; Suriye Bölgesinde yaklaşık hemen hemen bu ilk çatışmanın başlamasından öncesine kadar planlanan gizli bir devlet yapılanmasının planları yapılmıştı. Hatta bu devlet yapılsın diye ortaya çıkan Ermeni Projesi, İsrail Projesi ve İpek Yolu Projeleri örnek verilebilir. Bu devlet kurulsun diye orada bir iç çatışma çıkardılar. Bu iç çatışmada Esad'a sus payı verildi ve yeni kurulacak devlet için harekete geçildi. İç çatışma başladı, Esad kendi halkını vurmaya başladı. İngiltere'nin ağırlığı üstünde başlayan bir savaş. Amerika oradaki ağırlığı olmayınca her zamanki yaptığını yaptı, bir terör örgütü olarak DAEŞ'i çıkardı. Çıkarttığı grubu bütün dünyaya duyurdu. Çıkarttığı bu terör örgütüyle de barış gücü olarak bölgeye girdi. Oradaki İngilizlerin de ağırlığını ortadan kaldırıp kendi egemenliğini kurmaya çalıştı. Türkiye'nin kurulacak olan bu devletten haberi yoktu çünkü FETÖ'nün istihbarati ve askeri personeli bu olguyu ve yapılanmayı Türkiye'den gizlediler.  Hatta bu devlet yapılanmasında kendilerinin de parmakları olduğu için katkıda bulundular. Türkiye FETÖ'yü farkedip istihbarati ve askeri personelini deşifre edip görevden aldıktan sonra bu yapılacak devletin farkına vardılar. Ondan sonra il girişimiz Cerablus oldu. Biz bu harekete geç kaldık aslında ama Cerablus ve Elbab vs ile beraber bu geç kalınmışlık durumunu iyileştirdik" şeklinde konuştu.

"TÜRK ASKERİ YIKMAK İÇİN DEĞİL, YAPMAK İÇİN GİRİYOR"

İdlib'in önemini aktaran İzol, "İdlib Afrin'e çok yakın bir bölge. Afrin  Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı  bir bölge. İdlib ise Tahrir-i Şam'ın elinde bir bölge ve çatışmazlık bölgesi ilan edildi. Çatışmazlık bölgesi ilan edilmeseydi ve savaş devam etseydi Tahrir-i Şam'da Afrin'e girme durumu vardı. Afrin'e girseydi ikinci bir Kobane durumu yaşanabilirdi. İkinci bir Kobane olayı yaşanmasın diye İdlib'e girildi ve çatışmazlık bölgesi ilan edildi. Çatışmazlık bölgesi ilan edildikten sonra hala hareketlenmelerin ilan edilmesinden sonra Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte oraya girdi ve bölgeyi ele aldılar. Zaten almaları gerekiyordu. Ne kadar çatışmazlık bölgesi ilan edilse de orada mevcutta bulunan diğer ülkelerin ve radikal grupların istihbaratı yine bir çatışma çıkartıp ikinci bir Kobane olayı çıkartabilirlerdi.  Askerimizin İdlib'e girmesi bu noktada büyük önem taşıyor. Hatta almış olduğum duyumlara göre şu anda İdlib'in biraz daha ötesine çıkıp Afrin Bölgesinde görülebilecek yere koğuşlanmışlar durumdalar. İnsansız hava araçları şuanda Afrin'de keşif yapmaktadır. Biz bu savaş alanında 911 km ortak hududumuz olan bir yer için konuşuyoruz. Oradaki sıkıntılar, oradaki savaşın kıvılcımları terör eylemleri olarak  ülkemize yansıyor. Biz bu eylemleri ülkemizde değil de olduğu yere iteceğiz. Yani onların ülkesinde bunu geri iteceğiz. Benim görüşüme göre Türkiye kararlı bir şekilde yürümeye devam ediyor. O bölgede Özgür Suriye Ordusu'nun içinde rütbeli olarak görev yapan kardeşlerimiz ve dostlarımız var. Halk Türk askerine kucak açıyor, güveniyor. Suriye'deki dostumuz olan Arap aşiretleri var. Onlarla görüşmelerimde Türk askerinin bir bölgeye girdikleri zaman o bölgenin temizleneceğine ve tekrar yaşanabilir duruma geleceğine kanaat getiriyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki halkın Türk askerinin yardımsever ve hayırsever olduğunu ve bölgeyi iyileştirmek için girdiğini iyi bildiğini belirten Ramazan İzol sözlerine şöyle devam etti; "Amerika'nın yaptığı gibi yapmayacaklarını biliyorlar çünkü biz girdiğimiz yeri çatışmasızlık bölgesi ilan edip  oradaki göç etmiş halkı yerine geri getirip bir iyileştirme sürecine sokuyoruz. Türk askeri yıkmak için değil, yapmak için giriyor. Biz Amerika'nın yaptığı gibi yıkmak için girmiyoruz. Bazen yapmak için yıkmak da gerekiyor ama biz kötü olan şeyi yıkıp yerine iyi şeyler inşa ediyoruz. Burada yapmış olduğumuz harekat oradaki bir çok ülkenin planlarını askıya aldı. Amerika Bakanı bir anda vizeyi durdurdu. Bunun içinde İsrail ve Ermeni projeleri vs de mevcut. Kurulacak olan büyük bir devletin merkezi konumunda olan Suriye'yi biz girelim diyerek onların oyunlarını bozmaya çalışıyoruz. Burada bir nevi bütün ümmetin bir araya gelip bir bütün olması gerekiyor çünkü biz şuanda çok büyük bir oyunu bozmaya çalışıyoruz, bozduk da sayılır. O yüzden şuan tam kenetlenme zamanımızdır. İnşallah bütün oyunları bozacağız. Sınırlarımızın güvenliğini koruyacağız. Rüzgar da arkamızdan esiyorken müttefikimiz olan İran ve Rusya ile beraber güzel işlere imza atacağımız kanaatindeyim. Sözlerimi cumhurbaşkanımın sözleriyle bitirmek istiyorum. 'Bize dost olana kucak açarız, yüreğimizi açarız ama bize düşmen olana bir gece ansızın gelebilriliz."