Ortadoğu ve Kudüs’te neler olduğunu değerlendiren Güneydoğunun genç kanaat önderlerinden ve İzol aşiretin genç sözcüsü Ramazan İzol, “Müslüman’ın en büyük düşmanı Yahudi’dir. Kudüs olayı Osmanlı Hanedanlığının Kudüs’ü en son 7 Aralık 1917 tarihinde elden giriyor. Tam 100 yıl sonra Trump böyle bir hareket yapıyor. Yahudilerin ve Masonların en büyük amacı dünyaya hükmetmek. Kudüs de onlar için önemli bir noktadır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’in Kudüs’ü başkent ilan etsin sözünü değerlendiren İzol, “Artık saflar belli. İslami zirve yapıldı. Bu zirveye gelmeyen Suudi Arabistan, Libya, Fas, Mısır, Tunus, Cezayir, Sudan taraflarını belli ettiler. İnanıyorum ki Filistin devlet başkanı bu teklife olumlu bakacak ve bununla ilgili adımlar atılacak. Çünkü bizim kardeşlerimiz var Filistin’de.  Osmanlı’nın ve Türk’ün tokatını yemeyen bir devlet yoktur. Kimse bu ülkenin kafasını bozmasın. Biz sadece cumhuriyetten ibaret bir devlet değiliz. 14 devlet bir cumhuriyet kurmuşuz. Mesele Kudüs meselesi değildir. Mesele Ortadoğu Projesi, mesele İpek Yolu Projesi, mesele İslam ülkelerindeki kaynakların projesi olduğu için sayın cumhurbaşkanımız bütün İslam ülkelerini çağırdı” şeklinde konuştu.

“HEDEF İSLAM ÜLKELERİ”

Sıranın Mısır’a geldiğini dile getiren Ramazan İzdol, “DAEŞ Mısır’ı Sina Çölü’ne doğru çekildi. 3000 tane tır, silah ile PYD tarafına destek verildi. Amerika DAEŞ’i Mısır tarafına niye çekti? DAEŞ’i Sina Çölü’nde niye koğuşlandıracak? Amerika İngiltere’de beraber ilerliyordu. Ama bu beraberlik son buldu çünkü ESAD İngilizlerin adamı. İngilizler Büyük Ortadoğu Projesini ve İpek yolu Projesini gerçekleştirebilmek için ülkeni vur, biz daha sonra oraya gelip yapılanmamızı kuracağız dediler. Amerika barış gücü adıyla girip İngilizlerin egemenliğini bitirdi. Suriye’de DEAŞ’ı çıkartıp, İngilizlerin Esad’ın üstündeki ağırlığını bitirtip, Esad’ı bir çocuk gibi tokatlayıp bölgede ağırlığını koydu. Bunun farkına varan İngiltere, Amerika ile bağlarını tamamen koparmak üzere geldi. Amerika Katar’ı terör ülkesi ilan ettiği zaman ilk yardım donanmasını gönderen İngiltere’dir. Buradan da  Rothschild ve Pentagon’un ayrılmış olduğunu anlıyoruz. Mısır’da Sisi var ama egemenlik İngilizlerin elinde. Oraya DAEŞ de girerse tamamen Amerika’nın egemenliği elinde olacak. Bugüne kadar yapılmış olan bütün projelerde Amerika ve İngiltere’nin ortaklaşa bir projesi vardı. Çünkü İpek Yolu bu iki ortağın projesidir. Biz Katar’dan sonra bu ayrışmanın farkına vardık. İngiltere’de patlamalar meydana geldi, kraliçe suikast girişimine uğradı. Daha sonra Amerika’da patlamalar meydana geldi. Hiç terör olayları olmayan ülkelerde patlamalar meydana geldi. Çünkü istihbarat bilimleri bölünmeye başladı. DAEŞ Amerika’nın, Yahudilerin, CIA’in desteği. DAEŞ kuruduğu zaman kimse önemsemedi. Plan ve program tamamen İslam ülkelerine yönelik ve bu İpek Yolu Projesi’dir. Orada enerji kaynağı ve doğalgaz için neler yaptılar ve insanları katlettiler. Müslüman ülkeleri bizim kardeşlerimizdir. ” değerlendirmesinde bulundu.

“AMERİKA’NIN ARKA BAHÇESİ DEĞİLİZ”

Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük şansının güçlü bir lideri olduğunu aktaran İzol, “Bizim şansımızdır ki ülkesini ve toprağını, İslam’ı ve insanlığı seven güçlü bir liderimiz var. Bizim de buna sahip çıkmamız gerekiyor. Halkımızın desteklerini bekliyoruz. Cumhurbaşkanımıza destek versinler. Bu olay cumhurbaşkanımızın değil, Türkiye’nin olayıdır. Türkiye cumhuriyetinde içerde çok aktif olan ama kapalı, gizli hücreleri var FETÖ’nün. Onların açık edilmesi gerekiyor. Reza  Zarrab olayını biliyorsunuz. Eğer öyle bir şey varsa bu Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yargılanacak bir davadır. Amerika’yı ilgilendirmez. Biz Amerika’nın arka bahçesi değiliz. Türkiye’nin stratejik konumu çok önemli bir nokta. Türkiye güçlü olduğu müddetçe bunlar hep sıkıntı ve rahatsızlık yaşayacaklar. Asıl proje ve plan cumhurbaşkanımız veya hükümet değil, Türkiye’dir. Türkiye’de bir iç kargaşa çıkartmaktır. Cumhuriyet Halk Partisi lideri de Amerika’nın arka bahçesi gibi açıklamalar yapıyor. Yaptığı açıklamalar Amerika’nın ve Türkiye düşmanlarının yapmış olduğu açıklamalara benziyor. Onlarla işbirliği yaptığı açık ve net ortada. Kaç dönemdir CHP’nin genel başkanı ama iktidar olamadı, verdiği vaatler ortada. Bu ülkenin menfaati için çalışacaksa buyursun çalışsın ama çalışamayacaksa kendi partisine ve işine gücüne baksın. Bu konuda Amerika’ya övgüler gönderen, Almanya’nın yanında olan ve Türkiye öyle bir şey yapmıştır, para yemiştir diyen biri. Cumhurbaşkanımız evlatlarına, damadına para aktarıyor dediği zaman Amerika’nın yargılamasını onaylıyorsun ve bu yargılamanın daha da büyümesini istiyorsun demektir. Hatta onların niyeti cumhurbaşkanımızın bu alanda yargılanması. Bu durum onların çok hoşuna gider. Biz kendi mahrem olayımızı dış dünyaya duyurarak onları sevindiriyoruz. Bu mahremin içindeki hainin işine gelir” dedi.

“TURAN ELLER VAR OLACAK, DÜŞMANLAR KAHROLACAK”

Terör örgütü ve PKK’nın Türkiye ayağının %91’inin bittiğini dile getiren Ramazan İzol, “Öncelikle bu işin kökenine inmemiz gerekiyor. Amerika’nın, İngiltere, Yahudilerin ve İsrail’in projesi zaten bunu herkes biliyor. Bizim ülkemizin cumhurbaşkanımız gibi liderlere ihtiyacı var. Böyle bir lider varken bunu kaybetmeyelim. Bu ülkenin yarını çocuklarımız ve biz onlara toprak bırakacağız. Bizim amacımız hizmet edip çocuklarımıza güzel topraklar bırakmak. Bizim ülkemize İngiliz, Amerikalı geldiği zaman biz huzur içinde yaşayamayız. Turan ordusu aslında hep vardı ama geri çekilmişti çünkü dünya yapısı sıcak savaşı kaldırmazdı. Ama İpek Yolu Projesi canlanınca tabi ki İslam ülkeleri, Türkiye ve Türk devletleri de Turanın destekler. Biz de bunun savunucusuyuz. Turan eller var olacak, düşmanlar kahrolacak. Türkiye çok güçlü bir devlettir. Her şeyin üstesinden birlik ve beraberlikle gelebiliriz” şeklinde konuştu.

“HEDEFİMİZ 2023”

Cumhurbaşkanın yıpratılmaya çalışıldığını dile getiren İzol, “CHP Genel Başkanı 10 yıldan beri elinde belge sallayıp duruyor. Bu belgelerin bir gerçekliği yok ve bir anlam ifade etmiyor. Türkiye cumhuriyeti adaletli bir ülkedir. Yargı hep baştadır. Buradaki önemli nokta Türkiye Cumhuriyeti’nin başka bir yöne sevk edilmek istenmesidir. Tüm dünyanın gerçek anlamda istemediği şey Türkiye Cumhuriyeti’nin  2023’e güzel bir şekilde girmesidir. Sayın cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi en baştaki hedefimiz 2023. Türkiye’nin Yunanistan’la yapmış olduğu 100 yıllık anlaşmalar var. Bitmesine çok az süre kala sayın cumhurbaşkanımızın onlara bir tokat mesajı vermesi de manidardır. Bizim 2023’e kadar başımızdan çok olaylar geçecek. Türkiye’ye karşı çok büyük terör faaliyetleri, ülke içinde ve dışında hainler olacak. Bu gemide hep beraber varız aslında ve bu geminin altı delinirse hep beraber batacağız” dedi.