İzmir Ticaret Odası, İzmir’in kurtuluşunun 100. Yılı için şahane bir kitap derledi; Türk Basınında 9 Eylül. Kitapta 100 yıl önceki meslektaşlarımın Osmanlıca ve Türkçe yazılmış haber makaleleri yer alıyor.

Kitabın kapağını benim gibi tarihe ve gazetecilik araştırmalarına meraklıysanız özenle açıyorsunuz. Açıkçası kitabı açınca beni heyecanlandıran bir sürü makale ile karşılaşacağımı düşünmemiştim.

Örneğin kitapta Suat Derviş var. Suat Derviş kim mi? Suat Derviş, ilk kadın gazetecilerden. Kadın gazeteci olmakla kalmayıp bu ülkenin ilk feminist mücadelesini verenlerden.

Yanı sıra lisans eğitimi sanat tarihi olan ben, 4 yıl boyunca Osmanlıca eğitimi aldım. Bu eğitimin ödülünü bu kitapta aldım yıllar sonra. (evet ben 7 ceddimin mezar taşını okuyabiliyorum. İsterseniz siz de okuyabilirsiniz ☺) 100 yıl önceki meslektaşlarımın büyük puntolarla gazetelere bastığı ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir’ emrini veren Mustafa Kemal Atatürk’ün emrini Osmanlıca’dan yazılmış haber metinlerinden okudum. Bu beni, Osmanlı Padişahına ‘allah allah’ diye ayaklanan yeniçeriler gibi hissettirdi.

İzmir benim doğup büyüdüğüm, öğretmenlerinden ilham alıp hayatımı yönlendirdiğim, Uludağ’da okuyup buraya gelip ekmeğimi kazandığım şehir. Benim bu şehre hep bir borcum var. 100 yıl önceki meslektaşlarımın da varmış. Kitapta bunları görüp heyecanlandım, mutlu oldum.

Kitap bir emek ürünü. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erkan Serçe, İzmir Milli Kütüphanesi gazete koleksiyonu, Ankara Milli Kütüphanesi, İBB Atatürk Kitaplığı, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi, APİKAM ve SALT Araştırma dijital koleksiyonlarından faydalanarak döneme ait gazete kupürlerini bir araya getirmiş. Teşekkür ederim. Bunun dışında kent belleğine yaptığı katkılarla teşekkürü borç bilmemiz gereken Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü Öğretim Görevlisi Ömer Durmaz da kitapta emekleriyle yer almış. Durmaz’a da bu şehre katkılarından dolayı teşekkür ederim. İyi ki varlar, iyi ki bu şehrin belleğine bir tuğla koyuyorlar.

Bir kenti sevmek onun için edilen mücadelelerden, verilen emeklerden de geçer çünkü.

İZTO’ya ve Mahmut Özgener'e kitapta böyle işinin ehli insanları bir araya getirdiği, kent belleğine katkıda bulunduğu için teşekkür ederim. İzmir fazlalıklarını sırtından atışını işte böyle kutlamalı; devrimlere sahip çıkarak.

Bir de kişisel bir not: Bu benim Medya Ege’deki ilk köşe yazım. Burada çalışıp emeğimi bu gazete için veriyorum artık. İmtiyaz sahibimiz Arif Çayan ve Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Eyce ile aynı ofiste çalışıp deneyimlerinden yararlanıyorum. Bu ilk köşem ama elbet son olmayacak.

Hepinize iyi haftalar dilerim.