Kani Beko'dan Erdoğan'a Turkovac tepkisi
Erdoğan'ın Turkovac aşısı ile ilgili TTB'ye karşı sözlerini eleştiren TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, AKP’nin sağlık politikasının bilime değil de ranta dayalı olduğunu söyledi.
TTB'nin 1953’te yasa ile kurulmuş ve aşı çalışmalarını her zaman desteklemiş bir meslek örgütü olduğunu anımsatan Beko, Erdoğan'a sağlığın etik ilkelerine uyma çağrısında bulunarak, "Bilim insanlarının uyarılarına kulak verin" diye seslendi. Türk Tabipleri Birliği(TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı "Turkovac aşı çalışması 3. Faz ön verileri dahi yayınlanmamış, çalışmanın tamamlanmasına 2 yıldan fazla zaman var" sözlerine tepki gösteren AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TTB'yi hedef alarak, "Ne sahtekarsınız, ne yalancısınız. Tabipler Birliği olarak bir eseriniz var mı?" sözleriyle tepki göstermişti.
BİLİM İNSANLARININ UYARISINA KULAK VERİN
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Türkiye'de 180 bine yakın hekimin bulunmasına rağmen dışarıya hekim göçünün artarak sürdüğünü belirterek, TTB Türk Tabipleri Birliği'nin, 1953’te 6023 sayılı yasa ile kurulmuş bir meslek örgütü olduğunu anımsattı. TTB'nin Tıpta Uzmanlık Dernekleri ile çok yakın ilişki ve işbirliği içinde çalıştığını ifade eden Beko, "Ayrıca Türk Tabipleri Birliği kendi içinde Uzmanlaşan Kollara sahiptir. Örneğin Halk Sağlığı Kolu gibi. Özellikle Halk Sağlığını ilgilendiren halka, iktidara dönük açıklamalarda çok özenli davranılmakta ve her zaman ağırbaşlı, bilimsel tutum ve içerik öne çıkarılmaktadır; doğal olan da budur. Bilim insanlarının; " sözünü öncelikle halkın sağlığından sorumlu olan ülkeyi yönetenlerin ciddiye alması gerekir. Bilim insanlarının uyarılarına kulak vermeli" sözleriyle iktidarı uyardı.
TTB AŞIYI HER ZAMAN DESTEKLEMİŞTİR
Türk Tabipleri Birliğinin tüm canlılar için aşı çalışmalarının bir değer olarak gördüğünü ve her zaman desteklediğini anımsatan Beko, "TTB bu tutumunu COVID-19 pandemisinde de korumuş; “Aşılar Tüm Canlıların Ortak Değeridir” açıklamasında da bir kez daha vurgulamıştır. TTB, pandemiden çıkışın tüm insanların nitelikli, ücretsiz, erişilebilir bir aşı ve hızlı bir aşılama programından geçtiğini de bir çok kere belirtmiştir" dedi.
HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ NEDEN KAPATILMIŞTIR?
31 Mart 2023’te tamamlanması beklenen Turkovac aşısının birden bitirilmesinin başta bilim insanlarını ve halkı tedirgin ettiğini söyleyen CHP'li Beko, Zamanında aşıları üreten ve ürettiği aşıları dünyaya ulaştıran bir ülke iken ve bunda Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün rolü de çok büyükken, Hıfzıssıhha Enstitüsü neden kapatılmıştır? diye soran Beko, faz-3 çalışmalarıyla birlikte aşıyı güven verici şekilde kamuoyuna sunmak gerektiğini vurguladı.
BİLİM İNSANLARINA HAKARET ETMEK TAM BİR CEHALETTİR
Bilimsel süreçlerin ve bilim insanlarının evrensel olarak benimsenmiş etik ilkelerin başında dürüstlüğün geldiğini anımsatan CHP'li Beko, Erdoğan'ın açıklamasına tepki göstererek, "Çok değerli bilim insanlarından oluşan Türk Tabipleri Birliğinin Başkanı Sayın Şebnem Korur Fincancı bir bilim insanının duyarlılığı çerçevesinde açıklama yapmıştır; tamamen katılıyorum. Yine birçok bilim insanımız bu konuda sayın Fincancı'ya hak veriyor. Bu vazgeçilmez gereklilik, örneğin saydamlık ve bağımsız hakem kurum ve kurulların gözetimini zorunlu kılar. AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara, etik ilkelere uymak zorundadır. Bu aşı adayı Turkovac, henüz uluslararası bilimsel standartlarla acil kullanım için bile olsa aşı niteliği kazanmadığı ortada ve bunu söyleyen bilim insanlarına hakaret etmek tam bir cehalettir" dedi.
AKP'NİN SAĞLIK POLİTİKASI DA BİLİME DEĞİL RANTA DAYALI
Bu şekilde yabancı ülkelere satılması durumunda olası aşı komplikasyonlarının, Türkiye'yi uluslararası arenada haksız, itibarsız ve suçlu duruma da düşürebileceği endişesini de dile getiren Beko, "Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. AKP iktidarının 2003 yılında uygulamaya başladığı Dünya Bankası destekli “Sağlıkta Dönüşüm” programıyla tanıştığımız şirket-şehir hastaneleri hakkında Sayıştay raporlarının son 3 yıldaki ortak tespiti, şehir hastanelerinin muhasebe işlemlerinin mevzuata uygun olmadığı ve devamlı surette kamunun zarar ettiği ortada. Ticari sır gerekçesiyle milletvekillerinden dahi saklanan şirket-şehir hastaneleri sözleşmelerinde kamunun menfaatini savunan bir irade ve mekanizma ne yazık ki yoktur. AKP'nin sağlık politikası da, bilime değil ranta dayalı politikalardır. " eleştirisinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.