Muhterem G. kansere yakalanınca sadece sağlığını değil yuvasını da kaybetti. Kocası hasta kadını önce dövdü, sonra tedavi için ayırdığı parayı, parmağındaki alyansı bile alarak arkadaşının eşiyle kaçtı

İstanbul Sancaktepe’de yaşayan 43 yaşındaki Muhterem G.’ye, 28 Şubat 2016’da meme kanseri teşhisi kondu. Hastalığın ortaya çıkmasından sonra eşi E.G. sık sık, ‘şehir dışına işe gittiğini’ söyleyerek evden ayrılmaya başladı. E.G., Muhterem G.’nin kemoterapi tedavisinin başladığı 21 Nisan’da eve döndü ve kanserin ardından ikinci kâbus da o günden sonra başladı.
 
PARA VE ALTINLARI ALDI
 
İddiaya göre Muhterem G. eşinin telefonunda, kendi arkadaşının eşi olan kadınla mesajlaşmalarını gördü. Kocasına mesajları sorunca ise şiddete maruz kaldı. Bununla da yetinmeyen E.G., hasta eşini dövdükten sonra kadının tedavisi için ayırdığı 9 bilezik, 9 çeyrek altın ve 5 bin TL’yi alarak evi terk etti. Muhterem G., E.G.’den olan oğlu ve E.G.’nin bir önceki evliliğinden olan kızıyla baş başa kaldı.
 
‘BENİ DARP ETTİLER’
 
Eşinin, parmağındaki alyansa varana kadar herşeyini aldığını ve maddi olarak zor günler geçirdiğini söyleyen Muhterem G., “Birkaç gün sonra eşim beni arayarak yaptıklarından pişman olduğunu, vicdan azabı çektiğini ve para vereceğini söyleyerek bir eve davet etti. En büyük destekçim üvey kızımı da yanıma alarak çağırdığı eve gittim. Eşim, sevgilisi ve kayınvalidem bana saldırdı. Darp ettiler, paramparça ettiler beni” dedi.
 
‘EN ZOR GÜNLERİMDE...’
 
Kanser hastası kadın, darp raporu alarak karakola gitti. Eşinden ve sevgilisinden şikâyetçi oldu. Çağrı usulü koruma tahsis edilen Muhterem G. boşanma davası da açtı. Hem hastalığı nedeniyle, hem de Sancaktepe Belediyesi’nin 3 ayda bir yaptığı maddi yardımla geçinmek zorunda olduğu için zor günler geçiren Muhterem G. yaşadıklarını şöyle anlattı: “Doktorlar, ‘En çok morale ihtiyacın var’ diyor ama bu adam beni mahvetti. Meme kanseri iyileşti, ancak hastalık lenflere sıçradı. O da iyileşti, şimdi de belime sıçradı. Bu durumda ne beklenirdi? Çok sevmiştim, kaçarak evlendik ama şimdi beni ölümle tehdit ediyor. O hastayken benim içim sızlardı, başından bir an ayrılmazdım. O ise beni en zor günlerimde yalnız bıraktı.”






Habertürk