Kanserde Yan Etki Riskinin Azaltılması Mümkün
Günümüz teknolojisiyle doktorlar kanser hastalarının sağlam dokularının kurtarılması mümkün oluyor
Prof. Dr. Kaan Oysul, son yıllardaki teknolojik gelişmelerin, hekimleri sağlam dokuları koruyarak kanser tedavisi yapabilme noktasına getirdiğini belirtti
Kanser tedavisindeki yenilikler sayesinde 10 yıl öncesine göre yan etki riskinin çok daha azaldığını belirten uzmanlara göre; radyoterapi yapılırken artık daha yüksek doğrulukla kanserli hücreler hedefleniyor, sağlam dokular daha çok korunuyor.
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul, son yıllardaki teknolojik gelişmelerin, hekimleri sağlam dokuları koruyarak kanser tedavisi yapabilme noktasına getirdiğini belirtti.
Radyoterapinin, X ışınlarının tümör üzerine uygulanmasıyla tümörün küçülmesini veya tümör baskısına bağlı ağrı gibi şikayetlerin azalmasına imkan verdiğini söyleyen Prof. Dr. Oysul, "Aslında radyasyon enerjisi ile tüm tümörleri öldürebiliriz, yeter ki tümörün çevresindeki sağlam dokuları koruyabilelim. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler bu hedefe bizi çok yaklaştırdı. Artık 10 sene öncesine göre sağlam dokuyu daha çok koruyor ve daha etkili tedaviler yapıyoruz" şeklinde konuştu.
"TEDAVİ EDİLECEK BÖLGE VE ÇEVRELEYEN DOKULARI KONTROL EDEBİLME OLANAĞI MÜMKÜN"
Prof. Dr. Oysul, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Kullanmaya başladığımız VERSA HD ile tedavi yapılan hassas kontrollerinin ardından ışınlama sadece dakikalar içinde tamamlanıyor. Hastaya daha kısa ve etkili tedavi sunuluyor. Ayrıca yüksek doğrulukta isabetli tedavi yapma imkanı sağlıyor. 'Solunum ayarlı' radyoterapi özelliği sayesinde meme kanseri tedavisinde önemli bir avantaj sağlanıyor. Böylece meme kanseri tedavisinde akciğer, kalp ve karşı memenin daha iyi korunması ve radyasyona bağlı 15-20 yıl sonra ortaya çıkabilecek geç yan etkilerin önlenmesi mümkün oluyor. Diğer bir özellik olan 6 boyutlu masa sayesinde tedavi öncesi tomografi ile kontrol edilen hastanın pozisyonundaki tespit edilen hataları 6 boyutta düzeltme imkanı tanıyor ve yanlış bölgelerin ışınlanması riskini ortadan kaldırıyor. Simetri özelliğinde ise hastaya tedavi öncesinde doğru pozisyon verilse bile tedavi esnasında iç organların hareketinden kaynaklanan hedef şaşırma riskine karşı; tedavi edilecek bölge ve çevreleyen dokuları kontrol edebilme olanağı da mümkün. Bu sayede hareketin en fazla olduğu akciğer kanserleri gibi hastalıklarda başarılı tedaviler uygulayabiliyoruz."
Prof. Dr. Oysul, artık tümörlere çok daha yüksek doğrulukla ve isabetli radyoterapi yapılabildiğini, daha etkin daha az yan etkili tedaviler uygulanırken kanserden ölüm oranlarını her geçen gün azaldığını vurguladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.