31 yaşındaki Emin Güner, karısı ve yakınlarından defalarca şiddet gördüğünü ve konuyu yargıya taşıdığını iddia ederek, sağlıklı yaşam koşulları sağlanamayan çocuğunun velayetinin kendisine verilmesini istedi.

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde 5 yıl önce E.B. adlı kadınla evlenen Emin Güner, iddiaya göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir süre önce boşanmaya karar verdi. Dava sürecinde çocuğunu görmeye gittiğinde eşi E.B. tarafından bıçaklı ve taşlı saldırıya uğradığını öne süren Emin Güner, eşinin akrabalarının da kendisini darp ettiğini belirtti. Darp edildiğini sağlık raporlarıyla ispat ederek eşi ve yakınlarından şikayetçi olan Güner, çocuğunun da annesi tarafından zaman zaman darp edildiğini ve sağlıklı yaşam koşullarında büyütülmediğini öne sürdü. Çocuğunun velayetini almak için mahkemeye başvurduğunu ve durumunu belgeleriyle açıkça anlatmasına rağmen çocuğunu alamadığını ve nafaka ile uzaklaştırma kararları çıkartıldığını anlatan Güner, bir an önce çocuğuna kavuşmak istediğini söyledi.

"Anne şefkati var da baba şefkati yok mu?"

Kadın hakları gibi erkeklerin de haklara sahip olması gerektiğini vurgulayan Güner, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Eski eşim ile 5 yıl önce evlendik. Şiddetli geçimsizlik oluştu. Biri kolumdan bıçakla olmak üzere çocuğumun gözü önünde beni birkaç kez yaraladı. 1 ay önce de çocuğumu görmek için gittiğimde eşimin kardeşleri ve babası beni darp etti. Çocuğumuz konusunda anlaşamadık. Mahkemeler de çocuk konusunda tarafsız kalıyorlar. Anne şefkatine ihtiyacı var diye çocuğu anneye veriyorlar. Ama baba şefkatini aradan çıkartıyorlar. Ben ona en ufak bir darpta bulunsam aynı gün uzaklaştırma kararı alınıyor. Ama ben darp edilmeme rağmen bir sonuç çıkmadı. Kafama parke taşı ile vurdu ve dikiş atıldı. Raporlar aldım. Bu konularla alakalı başka mağdurlar da vardır. Bu kadar şiddet olayı olmasına rağmen sadece karakolda ifadesi alınıp bırakıldı. Aynı şeyi biz erkekler yapsak aynı gün tutuklanırız. Biz erkekler bu durumda çok mağduruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan isteğimiz, kadınlar ile erkeklerin haklarının eşitlenmesi yönündedir. Kadınlar derken her kadını kast etmiyorum. Çocuğuma kendisi de bakmıyor. Çocuğumuzun şefkate ihtiyacı var. Biz mağdur erkekler olarak hakların eşitlenmesini istiyoruz. Ben çocuğumu istiyorum. Konumuz yargı aşamasında olduğu için çok detaylara girmek istemiyorum” dedi.