Kasık fıtığı erkekleri tehdit ediyor
Kasık fıtıklarının kadınlara göre erkeklerde daha çok görülen ve önemsenmesi gereken bir hastalık olduğunu belirten Op.Dr. A. Kerim Özakay, önemsenmezse kasık fıtığının kişinin hayatını kabusa çevirebileceğini açıkladı.
Avrasya Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. A. Kerim Özakay, “Kasık bölgesinde görülen karın duvarı fıtıklarına kasık fıtığı denir. Karın duvarı fıtıkları içinde yüzde 90 oranıyla en sık karşılaşılan fıtık çeşididir. Erkekler de kadınlara nazaran yaklaşık 9 kat fazla görülür. İndirekt, direkt ve femoral fıtık olarak üç farklı kasık fıtığı görülür. İndirekt fıtıklar doğumsaldır, kasık kanalının açık kalması veya sonradan açılması ile oluşur; çocuk ve gençlerde daha sık görülür. Direkt fıtıklar kasık bölgesindeki kas ve bağ dokusunun çeşitli nedenlerle zayıflaması ve açılması sonucu oluşur. Sporcularda ve ileri yaşlardaki kişilerde daha sık görülür. Femoral fıtıklar daha çok kadınlarda görülür ve bacağa giden ana damar ve sinir yapılarının geçtiği kanalın genişlemesi sonucu oluşur. Fıtıklar nokta fıtığı dediğimiz normal fizik muayenede pek belirti ve bulgu vermeyip görüntüleme yöntemleriyle tanı konulabilen küçük boyutlu olanlardan, scrotal fıtık dediğimiz dev boyutlara ulaşmış olanlara kadar çeşitli büyüklükte karşımıza çıkabilmektedir” dedi.
“Kas dokusu yetersizliği fıtık oluşumuna katkı sağlıyor”
Karın içi basıncının artmasının, bağ dokusu yapısındaki bozukluk ve kongenital sebepler nedeniyle oluştuğunu kaydeden Op.Dr. Özakay, “Testislerin karın içinden skrotuma ilerlediği kasık kanalı normalde doğumdan bir süre sonra kapanır. Kongenital defekt nedeniyle kanal kapanmazsa ya da kusurlu kapanırsa çocuklukta ve erişkin dönemde indirekt fıtık oluşur. Karın içi basıncını arttıran ağır kaldırma, zorlayıcı sporlar, kronik öksürük, idrar yapma güçlüğü (prostat büyümesi) gibi nedenlerle kasık bölgesindeki yırtılma sonucu ileri yaştaki kişilerde direkt kasık fıtığı oluşur. Femoral fıtık genellikle kadınlarda karın içi basıncının artması nedeniyle meydana gelir. Karın içi basıncının artması tek neden değildir. Kişinin bağ ve kas dokusunun yetersizliği yada güçsüzlüğü de fıtık oluşumuna katkıda bulunur” ifadelerini kullandı.
“Fıtığın tedavisi cerrahidir”
Ameliyattan önce karın içi basıncını arttıran kronik öksürüğün, prostat büyümesi gibi nedenlerin öncelikli tedavi edilerek nükslerin oluşumu engellenmesi gerektiğini ifade eden Op.Dr. Özakay, “Ameliyat açık ve kapalı teknikle uygulanmaktadır. Onarımda ya kişinin kendi dokularıyla ya da yama kullanarak fıtık onarımı yapılır. Günümüzde daha az ameliyat sonrası ağrı, daha az tekrarlama oranı, daha az hastanede kalış ve erken işe dönüş avantajları nedeniyle kapalı yöntemler tercih edilir duruma gelmiştir. Kapalı yöntemde iki teknik kullanılır. TAP tekniğinde karın içinden, TEP tekniğinde karın içine girilmeden karın zarının önünden fıtık onarımı yapılır. Her iki yöntemde de sentetik yama kullanılır. Açık teknikte kasık kanalı açılarak yama kullanarak veya yama kullanmaksızın onarım yapılır. Bütün yöntemlerde hastalığın az da olsa tekrarlama riski vardır” açıklamalarında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.