KAVGANIN FATURASINI ÇOCUKLARIMIZ ÖDEMESİN
Yeni eğitim ve öğretim yılında tüm eğitimcilerimize, bin bir zorlukla mücadele ederek çocuklarını okuluna kavuşturan ailelerimize ve değerli öğrencilerimize başarı dolu bir dönem diliyorum.
Eğitimde ve öğretimde elbirliğiyle, işbirliğiyle gericiliğe zemin hazırlayanlar, bugün kavgaya tutuşmuşlar ,ülkemizi kaotik bir duruma getirmişlerdir.
Eğitim, devleti toplum için değil, kendi siyasi hesapları için paylaşmanın kavşak noktası haline gelmiştir. Bu kavga bugün şeriat ve kadrolaşma heveslilerin bilimsel, laik, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi eğitimcilere karşı rövanşa dönüşmüştür. Bir yandan öğretmensiz kalan okullar, diğer yandan "FETÖCÜ" soruşturmasına maruz kalan öğretmenler… Sudan sebeplerle açığa alınan ve hiçbir savunma alınmadan meslekten ihraç edilen, hatta tutuklanan öğretmenler bugün çok zor bir süreç yaşamaktadır.
GERÇEK MAĞDUR, ATATÜRKÇÜ KADROLARDIR
Atatürkçü ve Cumhuriyetçi öğretmenlerin bile aynı muameleye tabi tutuldukları görülmektedir. Siyasi iktidar darbe girişimini bahane ederek, hatta bunu fırsata çevirerek kendisini eleştiren, çağdaş ve laik eğitimi vermeye çalışan, iktidarın baskılarına karşı koyanları bile meslekten ihraç etmiştir.
Anayasamıza aykırı olarak yaptıkları KHK ile hukukun ve adaletin kılıcını değil, Demoklas’in kılıcını sallamaktadır. Hukukun ve adaletin olmadığı yerde ne barış, ne de sağlıklı ve başarılı bir eğitim olur.
EFTEN PÜFTEN NEDENLERLE GÖREVDEN ALINIYOR
Haksızlıkların dizboyu olduğu, mağduriyetlerin giderek arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu nedenle eğitim ve öğretim verecek öğretmenler hakkındaki soruşturmalar hızla yapılarak, eksik kadrolara öğretmenliği hak kazanmışlardan atayarak öğretmensiz okul bırakılmamalı, eften püften sebeplerle açığa alınan ve ihraç edilen öğretmenlerimizin mağduriyetleri hızla giderilmelidir.
Ataması yapılmayan öğretmenler bir yanda, terör ve örgüt üyeliği bahanesiyle açığa alınan on binlerce eğitimci diğer yanda... Okuluna kavuşamayan öğretmene, öğretmenine kavuşamayan milyonlarca öğrencimiz eklenmiştir. Bu mağduriyet dikkate alınmalıdır. Eğitimcilerimiz, muğlak nedenlerle açığa alınma kaygısını taşırken, iktidarın banka konumuna getirdiği BANK-ASYA'daki hesabından, yine bu iktidarca kurulmasına izin verilmiş sendikaya üyeliğine kadar fişlenme olağan hale getirilmiştir.Her türlü olumsuzluğa rağmen, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, bilimsel ve laik eğitimin devlette unutulduğu bir ortamda, acilen değerlerimize geri dönmeliyiz, siyasi hesapları bir kenara bırakmalı, laik ve çağdaş eğitime iyi sarılmalıyız.
Artık tarikatlar eliyle değil, devlet eliyle yürütülen bir eğitime yönelmeliyiz. Eğitim ve öğretimin verimli olmasına kalitenin de artmasına, fen bilgilerine dayalı eğitim yapılmasına, eğitimin ezberci eğitim olmaktan çıkarılmasına ve uygulamalı eğitimin ön planda olmasına çalışılmalıdır.
EĞİTİMİ TEHLİKEYE ATIYORSUNUZ
Bugün hükümet, eğitimde birlik ilkesini ve yaşananlardaki tüm hatalarını yok saymakta, 18 milyon öğrenciyi ve ailelerini, 50 binin üzerinde öğretmenin geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Bunlar yetmiyormuş gibi, bazı aklı evveller de ‘Medrese eğitimine yönelmeliyiz’ diyecek kadar acze düşmektedirler. Koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nun neden yok olduğunu irdelemeden medrese eğitimini tavsiye edenler bile var.
LAİKLİĞE AYKIRI SİYASET VE EĞİTİM ÇÜRÜMEYE MAHKUMDUR
Laikliğe aykırı olarak, din ile siyasetin birlikte yürütülmesini bile söyleyenler var. Bunları söyleyenlere tavsiyem, öncelikle gelişmiş ve kalkınmış ülkelere bir baksınlar, sonra konuşsunlar, ezbere konuşmasınlar.
Kısacası sorun çözmek yerine, sorun yaratan bir anlayışla eğitimde düzlüğe çıkmak mümkün değildir. Bugün 4+4+4 eğitim sisteminin açtığı yaralar derinleşmişken, 15 Temmuz ile başlayan soruşturmalar öğretmen ve velilerimizintedirginliğini her gün biraz daha arttırmıştır.
Bu kaos ortamının eğitimde daha derin bir krize dönüşmemesi için, soruşturmaların acilen sonuca endeksli çözüm bulması gerekmektedir.
FETÖCÜLERİ ZATEN TANIYORSUNUZ, BAHANE ARAMAYIN!
Yetişmiş öğretmenleri sistemin dışına iterek ve bunu bir FETÖCÜ temizliği gibi göstererek bir yere varamazsınız. Darbeci olanlar iktidar tarafından zaten bilinenlerdir. Birlikte yürüdüler bu yollarda ve birlikte başarıya ulaştılar. Bunları göz ardı ederek eğitimi aksatan, darmadağın eden uygulamalar derhal düzeltilmelidir.
Bugün, terör örgütlerinin eğitimi kesintiye uğratacak tüm girişimlerine karşı hükümet çok daha kararlı adımlar atmalı, çocuklarımızın eğitim hakkını güvence altına almalıdır. Eğitimde kaybettiğimiz her an, ülkemize bir kuşağın kaybı olarak geri dönmektedir. Hükümet, eğitimde kısırdöngü halini almış siyasi sorunları terk etmeli ve eğitimin gerçek sorunlarına odaklanmalıdır.
EĞİTİMDE GÜVENLİK SORUNUNU CİDDİYE ALIN
Günübirlik gündemlerle oyalanmayın, bilimsel, laik ve çağdaş eğitime dönüşün tam zamanıdır.
Sıkıntıların temelinde çağdaş ve laik eğitim yerine, gerici ve bağnaz bir eğitimin devreye sokulmaya çalışılması yatmaktadır.
CHP olarak yıllardan beri söylediklerimiz bunlardır. Fethullah Gülen'i tehlikeli bulan, yaptıklarıyla devleti ele geçirmeyi planladığını, gerçek yüzünü göstermediğine dikkati çeken CHP ve CHP'lilerdir.
Bunlar unutulmamalı, CHP'nin söyledikleri bu gün nasıl gün yüzüne çıktıysa,bu günkü söylediklerimiz göz ardı edilmemelidir.
Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi yok etmek isteyen anlayış, irticai, demokrasi dışı bir anlayıştır.
Artık bunun görülmesi, şimdiye kadar yapılan yanlışlardan dönülerek, bilimsel, laik ve çağdaş eğitime geçilmesi gerekmektedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.