KAVURGA'DAN CUMHURİYET'E...
Yusuf Akın yazdı; Kavurga'dan Cumhuriyet'e
Yaralı elinden bir kaç buğday tanesi/
Yerçekimine direnir conkbayırında.
Matarada birkaç damla su buharı gergin/
Boğaz ağzına kadar gemi taarruzunda.
Aynalı çarşıda tüm sırlar dökülmüş bir bir/
Yamalı parka gitti gidecek, sonbaharında.
Bir ayakta çarık bir ayak yalın/
Dikenli makiler gölgelik, toprak ölür kahrında.
Delirmiş tüm dünya topyekûn cellad/
Bir kutsal güneş yükselir anadolu'nun bağrında.
Azıkta bir kuru ekmek biraz şekerli su/
Mermiler ışık, zifiri anafartalar sabahında.
Samsun'da bir ses çıkar özgürlüğe dair/
Yankılanır torosların kadim kulaklarında.
Amasya, erzurum ve sivas'ta heyecan/
İki göz dünyayı gözler kocatepe doruklarında.
Kıvrımlarıyla hürriyete göz kırpan nazlı/
Direniş arzusu ve cesaret akar ırmaklarında.
Sakarya coşkun, sakarya başı dik/
En büyük istihkam ege'nin kutsal çınarlarında.
Kağnılar geceye doğru yol alır taşlı bayırda/
Kana kana bağımsızlık içer dumlupınarlarında.
At sırtında yorgun savaşçı, heybe boş/
Güç alınır eli öpülesi ninelerin kavurgalarında.
Yedi düvel nal toplayarak kaçar, çakallar/
Bir ayyıldız çıkar yiğitlerin kırık kaburgalarında.
Gün dokuz eylül, izmir bir çiçek serası/
Bütün pıtraklar ıslanır ege'nin soğuk sularında.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.