Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Daha önce dokunulmazlıklar kalkacak dedik. AKP bazı düzenlemeler getirdi. Biz buna karşın kendi görüşlerimizi aktardık. Herhangi bir CHP'li milletvekili arkadaşımıza müdahale etmiş değilim.

Müdahale ederseniz bu doğru olmaz. Mİlletvekilinin iradesine ipotek koymuş olursunuz. Oyunuzu şöyle ya da böyle kullanın diye kimseye söylemedim. Git vicdanına göre oy kullan dedik. Ama AKP milletvekilleri kimin ne oy kullandığını öğrenmek için kabinlerin önünde beklediler.

Bu konuda bir parti Anayasa Mahkemesi'ne gidemiyor. 110 milletvekilinin imzası lazım. HDP, CHP'den imza versinler diye bir çağrı yaptı. Biz AYM'ye gitmeyi siyaseten doğru bulmuyoruz. Dokunulmazlık kalkacaksa Başbakan, bakan milletvekilleri hepsinin dokunulmazlığı kalkmalı.

"110 İMZA İLE GİDERSENİZ..."

Dokunulmazlığı kalkan milletvekilimiz kendisi AYM'ye başvuru yapabilir. 1 hafta süresi var. Böyle bir yol varken neden daha uzun zaman alınacak bir yol seçelim. 110 milletvekiliyle yapılan başvurunun reddedilme olasılığı çok yüksek."

ÜZERİNDE DURDUĞUMUZ KONU YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Milletvekillerinin tutuklanıp hapse atılması doğru değil. Burada üzerinde durduğumuz konu yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı. Yargı siyasi otoritenin talimatı yönünde hareket ederse bu yargıya gölge düşürür. Yargının bu konuda evrensel hukuk kurallarını ve AİHM'nin kararlarını dikkate alarak karar vermeli."

Kemal Kıçıdaroğlu: Kusura bakmasın kimse sen başkan olamazsın

Kılıçdaroğlu'nun Oğuz haksever'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Dokunulmazlıklar çok sıcak bir gündem maddesi. Dokunulmazlıklarda ikinci turda bir müdahaleniz oldu. Sizin müdahalenizle mi değişti durum? Ne dediniz ne düşündünüz?

Anayasa değişiklikleri konusunda partiler grup kararı alamıyorlar. Dolayısıyla bizde bir grup kararı almadık. Daha önce dokunulmazlıklar kalkacak dendiğinde bizde buyurun getirin kürsü dokunulmazlığı hariç bütün hepsini kaldırabiliriz. AKP geçici bir medde getirdi biz buna karşın kedi görüşlerimizi aktardık. Yapılan düzenleme anayasa mahkemesi tarafından iptal edilebilir, sağlıklı bir düzenleme değil, birden fazla sorunu var. Örneğin 20 Mayıs itibariyle geçti 21 Mayıs itibariyle aynı fiili yapan bir milletvekilinin dokunulmazlığı sürecek. Bu tür garabetler var bunlara son verelim dedik. Bir milletvekili arkadaşıma müdahale etmiş değilim. Tümüyle milletvekili arkadaşlarımız sağduyu ile hareket etmişlerdir. Genel başkan müdahale etti gibi haberler oluyor ama işin gerçeği bu.

Referandum olasılığını da bir tuzak olarak tanımladınız.

Referandum ülkeyi bölebilirdi. Parlamentoda sağduyunun egemen olduğunu ve referandum olmadan da bu sorunun bir şekilde çözülmesi gibi bir sonucun ortaya çıkması Türkiye'nin kutuplaşmaması açısından önemli.

Dün Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı Devlet Bahçeli’nin eleştirileri oldu. İkircikli davranmakla suçladılar. Ne dersiniz bu konuda?

Zaten siz müdahale ederseniz milletvekillerine bu doğru olmaz. Örneğin AKP milletvekilleri işi o kadar ileriye götürdüler ki oy kullanan milletvekilinin nasıl oy kullandığını gözetlemek için kulübelerin önünde sıraya girdiler. Kendi milletvekiline güvenmiyor. Üç kupon verdin sana ikisini getirip göstereceksin gibi. Bunlar ahlaki de değil. Biz öyle bir şey yapmadık. Antalya’daki toplantıda milletvekili arkadaşlarıma; ben hanginize telefon ettim oyunuzu şöyle veya böyle kullanın diye. Olması gereken bir anlamda sade bir insanın doğrusu budur dediği bu olayı biz uygulamaya koyuyoruz ama bazı çevreler neden böyle yapıyorsunuz diyor. Demokrasiyi savunacaksak sonuna kadar savunacağız. Kulübenin önünde bekleyen bir milletvekilini partinin tabanı da dışlar.