Eylül Ayça Karakuş
KİBRİT ÇÖPÜ
Evlenince de hep sevgili kalmak istiyorum seninle. Her buluşmamız bir heyecan olsun. Odada sen varsın diye kalbim ilk günkü buluşmamız gibi atmaya başlasın. Her uyandığımızda yarış yapalım ilk öpücüğü atmak için. Telaş edelim iş dönüşü önce eve gidip sürpriz bir sofra hazırlamak için. Sen banyoyu hazırlarken ayağın kayıp düşüp canın yanıp bana bağırmanla, koşarak gelip aynı yerde bilmeden düşeyim ben de. Sonra birbirimizin haline bakıp acıyan canımızla gülelim karınlarımız ağrıyana kadar. Olaylı ve arızalı bir hayata yaşamaya çalışsak da tek sağlamlığımız ve eğlencemiz biz olalım.
Yan yana birlikte otururken bile sustuğumuzda sesimizi özleyelim. Kızalım, kavga edelim ama sadece “Neden birlikte kahvaltı hazırlamadık? Neden ben uyanmadan kahvaltı hazırladın? Neden aramızda boşluk var? Daha sıkı oturalım!’’ gibi kavgalarımız kızmalarımız olsun. Ama canımız sözlerimizle hiç acımasın sevgilim. Canımız yanacaksa en fazla yeni sönmüş kibrit çöpünün ucunu bilmeden dokunup elimizin yanmasıyla olsun. Kim sağlam ise hemen buz, yoğurt bulma telaşına girsin. Bizim en fazla canımızın yanması kibrit çöpünün elimizi yakmasıyla olsun sevgili.
“Aşk diye bir şey yok. Hangi dünyada yaşıyorsun?”
diyenlere inat yaşayıp yaşatalım inandığımız aşkı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.