Kılıçdaroğlu, "Gerçek anlamda demokrasiyi getirmek"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Altılı Masa' birlikteliğine ilişkin, “Bizi birleştiren tek bir konu var, bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek" açıklamasını yaptı. .
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Demokrasi Vakfı tarafından Ankara’da bir otelde düzenlenen “Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” başlıklı toplantıya katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada demokrasinin önemine değinen CHP lideri, önümüzdeki 50 yıl içerisinde siyasi partilerin rolünün giderek azalacağını, STK’ların etkisinin daha fazla olacağını savundu.
Geçmişten ders çıkararak güzel bir gelecek inşa etmek zorunda olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bizim temel sorunumuz, demokrasinin arzu ettiğimiz düzeyde gelişmemesinin temel noktası, ödediğimiz vergilerin hesabını sormayışımız. ‘Vergiyi nereye harcıyorsun’ sorusu sorulmadığı için demokrasi bizim arzu ettiğimiz hızda bir türlü gelişmiyor” dedi.
“Bir grup medya sadece güzelleme yapıyorsa aslında iktidarın aleyhindedir”
Siyasette bir ayrışma olduğunu, buna paralel olarak medyanın da ayrıştığını belirten Kılıçdaroğlu, özgür medyanın demokrasinin olmazla olmazları arasında yer aldığını hatırlatarak, “İktidar sahiplerinin en çok ihtiyaç duyacakları şey özgür medyadır. Dünyanın herhangi birer yerinde olan bir olayı iktidar sahipleri en hızlı medyadan öğrenirler. Haber ne kadar doğru yansırsa o kadar güzel olacak. Yanlış varsa süratle yanlışı gidermek için müdahale imkanları olacak. Ama bir grup medya sadece güzelleme yapıyorsa aslında iktidarın aleyhindedir. İktidar gerçekleri göremez. O zaman siz toplumdan belirli gerçekleri kaçırıyorsunuz demektir. Medyanın özgür olması gerekir. Özgür medya demokrasi için olmazsa olmaz. Çağdaş demokrasilerde 4’üncü güç medyadır. Yargı konusunda ciddi sorunlarımız var ama yargının bağımsız olması lazım” diye konuştu.
Farklı düşüncelere tahammül edilemeyen yerde demokrasiden söz edilemeyeceğini anlatan CHP lideri, “Eğer farklı görüş yoksa ve hepiniz aynı görüşteyseniz ülkeyi, dünyayı büyütemezsiniz. Kendi zihin dünyanızı büyütemezsiniz. Farklı görüş kadar değerli bir şey yoktur. Farklı düşüncelere tahammül etmek gibi demokrasinin temel bir görevi vardır. Bunu yapmak gerekiyor. Ama bugün yaşadığımız ortamda aykırı düşünce ifade edenlerin yakalandığı, hapsedildiği, tutuklandığını görüyoruz. Bu ciddi bir sorundur” diyerek ifade özgürlüğünün önemine değindi.
“Siyasetçi geldiği gibi gitmeyi de bilmeli”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Şu soruyu kendimize sormamız lazım; Neden demokratik yaşamımızda büyük zikzaklarımız oldu. Bunun tek sorumlusu da siyasettir. Önce iğneyi kendimize batıracağız ondan sonra çuvaldızı başkasına batıracağız. Siyasetçi iktidar olduğu zaman nasıl iktidar olduysa, gelmesini biliyorsa gitmesini de bilmek zorundayız. Geldiğin gibi gidersin, yani halkın oylarıyla gidersin. Gittiği zaman da arkasında hoş bir sada bırakırsa o demokrasi süratle gelişir. Aksi halde gelir iktidar olursunuz. İktidardan gitmemek için Seçim Kanunu başta olmak üzere ‘Medyayı, yargıyı, STK’ları kontrol edeceğim ve ben mutlaka yerimde kalacağım’ dediğiniz andan itibaren demokrasi kan kaybetmeye başlıyor ve otoriter rejime doğru hep birlikte gidiyoruz.”
“Açılan tazminat davaları beni yıldıramaz”
İsmet İnönü’nün "Demokratik rejimin gayet basit bir tılsımı vardır. O da iktidarı bırakabilmek" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun hatalardan ders çıkarması gerektiğini aktardı. ‘Altılı Masa’ olarak kendilerinin birleştiği tek bir konunun ‘Türkiye’ye demokrasiyi getirmek’ olduğunu söyleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Bizi birleştiren tek bir konu var. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz. Her birimizin programları farklı. Ama ülke bu haldeyken meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde artık bir Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye’ye demokrasiyi getirmek zorundayız. Birlikte getirmek zorundayız. Beraber getirmek zorundayız. Ondan sonra demokrasi gelir, kurallar oturur, taşlar yerine oturur. Elbette her parti kendi görüşünü, kendi düşüncesini bir şekilde ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse elbette o iktidar olacaktır. Bu yoldayız. Dünya kadar tazminat davası açıldı. Ama hiçbirisi beni yıldıramaz. Bütün o davaların hangi gerekçelerle açıldığını gayet iyi biliyorum. Bütün o davaları kazanacağız ve ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.