Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin oy oranını açıkladı
Son seçim anketinde son durum!
24 Haziran seçimlerine 14 gün kala meydanlar iyice ısınırken peş peşe anket sonuçları da gelmeye devam ediyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğu, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin oy oranını açıkladı. Kılıçdaroğlu 'Muharrem Bey’in trendi yükseliyor. Erdoğan’ınkinde ise bir düşme var' ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu ayrıca Cumhur İttifakı'nın uzun süreli olmayacağını iddia etti.
Son seçim anketleri peş peşe açıklanırken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin son oy oranını açıkladı. 24 Haziran seçimleri öncesi İnce'nin giderek trendini yükselttiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yüzde 30-32’ler civarında. Öyle anlaşılıyor ki 24 Haziran’a kadar daha da yükselecek. Erdoğan’ınkinde ise bir düşme var" ifadelerini kullandı. Gazete Duvar'dan Özlem Akarsu Çelik'in sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın ilkelere dayandığını, Cumhur İttifakı’nın ise kişisel çıkarlar için kurulmuş bir birliktelik olduğunu iddia ederek “Cumhur İttifakının uzun süreli olmayacağını hepimiz görüyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca “Man Adası belgeleri” davasında kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 197 bin lira tazminat ödemeye mahkûm eden hakim hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle;
MAN ADASI DAVASININ HAKİMİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının yurt dışına para transfer ettiği iddianız üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarının size açtığı 1 milyon 500 bin liralık ‘Man adası belgeleri’ tazminat davasında mahkeme sizi 197 bin lira tazminat ödemeye mahkûm etti. Karara itiraz edeceksiniz değil mi?
Hakkımda açılan davaların büyük kısmını üst mahkemede kazandım çünkü haklıydım. Bunda da üst mahkemeye başvuracağız. Avukatım reddi hakim talebinde bulundu. Kurallara aykırı olarak bu talebi reddedildi. Avukat arkadaşımız delilleri toplayın dedi ama mahkeme delilleri toplamadan karar vereceğim dedi. Bu hakim hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bir hakim delilleri toplamadan nasıl karar verir! Benim söylediklerimi Erdoğan kendisi söyledi. 18 milyon dolar para geldi dedi. Halk Bankası dekontları var, MASAK raporları var. Biz bunların üstesinden geliriz.
‘PKK TARAFINDAN SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN TEK LİDERİM’
Hükümetin Kandil’e operasyon açıklamasına siz de destek verdiğinizi açıkladınız. Nasıl bir tutum izleyecek CHP bu konuda?
CHP evet diyor. Niye hayır diyelim? Teröre karşı en net tavır takınan biziz. Terörden bu ülke, bu ülkenin insanları büyük acılar çektiler. Eğer bir siyasal partinin varlık nedenlerinden birisi aranıyorsa onlardan birisi de kendi ülkesine, kendi insanlarına yönelik teröre karşı açık ve net tavır takınmasıdır.
Cumhurbaşkanı meydanlarda yaptığı konuşmalarda sizin HDP’nin barajı aşması gerekiyor söyleminizden ve Muharrem İnce’nin HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı ziyaretinden yola çıkarak CHP’yi suçlayan bir üslupla eleştiriyor CHP’yi. Erdoğan ve AK Parti, sizin seçmenlerinizi HDP’ye yönlendirdiğinizi iddia ediyor…
Seçmenleri HDP’ye yönlendirirsek niye seçime gidiyoruz ki? Tam tersine biz daha fazla, her kesimden oy almak istiyoruz. Erdoğan bunu içine sindiremiyor. Açıkça söylüyorum, yalan söylüyor. O makamda oturan biri yalan söylememeli. Ayıptır, günahtır! Üstelik bir de Ramazanda söylüyor.
Ben PKK terör örgütü tarafından silahlı saldırıya uğrayan tek liderim ama PKK ile kol kola girip masa kuran, pazarlık yapan o. Ben onu suçlamıyorum, o beni suçluyor. Aklın alacağı şey değil. Yalanla bir yere varılmaz.
‘MUHARREM BEY GENÇ, DİNAMİK, ENERJİK’
Muharrem İnce’nin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muharrem Bey son derece başarılı bir performans sergiliyor. Genç, dinamik, enerjik, koşturuyor. Söylediği her şeyi inanarak söylüyor.
Beklenenin üzerinde bir performans sergilediği düşünülüyor Muharrem İnce’nin. Peki siz bu kadarını bekliyor muydunuz?
Bekliyordum. Uzun süre beraber çalıştık. Grup başkanvekilliği yaptı. Parlamentodaki performansını da biliyordum, parti içindeki performansını da biliyordum. Dolayısıyla kendisinin alanlarda daha güzel bir süreci topluma yaşatacağını görüyordum zaten. Nitekim öyle de oldu.
‘BİR GENEL BAŞKANIN GÖREVİ DE YENİ GENEL BAŞKAN ADAYLARINI YETİŞTİRMEKTİR’
Genel başkanlık yarışında kişisel olarak size rakip olmuş bir isim Muharrem İnce. Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında liderlik vasfının ortaya çıkmış olması sizi kişisel siyasi geleceğiniz, kariyeriniz açısından endişelendiriyor mu?
Hayır hiç endişelendirmiyor, çünkü genel başkanlık bir kariyer değildir, siyaset de bir meslek değildir. Siyaset, özveriyle topluma hizmet etmektir. Bir genel başkanın görevlerinden birisi de yeni genel başkan adaylarını yetiştirmektir. Benim kültürümde bu vardır. Bizim partimizin siyasi kültüründe bu var. Çok sayıda genel başkanlar seçildi ve hepimiz eski genel başkanlarımıza saygı duyarız. Dolayısıyla partinin içinden yeni genel başkan adayları çıkması hatta bunların sayılarının olabildiğince fazla olması bizi sevindirir. Biz tek adam rejimini savunan bir siyasi gelenekten gelmiyoruz.
Muharrem İnce cumhurbaşkanı seçilemezse ve siz de ileride bir gün genel başkanlığı bırakmaya karar verirseniz Muharrem İnce’yi işaret eder misiniz?
O benim irademin dışında bir mesele. Ona kurultay karar verir. Demokrasiye inanıyorsanız, demokrasinin kurumlarına ve o kurumların vereceği kararlara da güvenmeniz gerekiyor. Yeri zamanı gelince bunların hepsi düşünülür.
‘ERDOĞAN UFKUNU KAYBETMİŞ BİR LİDER’
Miting alanlarından Erdoğan ile İnce karşılıklı videolar izletiyorlar. Bu pek sizin tarzınız değil. Nasıl buluyorsunuz bu atışmaları?
Muharrem Bey Türkiye’nin geleceğiyle ilgili projelerini, düşüncelerini anlatıyor ama Erdoğan ekonomi de dahil gelecekle ilgili hiçbir şey söylemiyor. Hep geçmişe takılı kalan bir cumhurbaşkanı adayı görüntüsü veriyor. Gerçekte de öyle. Mesela önümüzdeki süreçte ekonomiye dair ne yapacak? Efendim, 25 Haziran’dan sonra… Düşüncelerini o tarihten sonra açıklayacakmış. Niye 25 Haziran’dan sonra? Hangi formülü var da vermek istemiyor açıklasın. Ufku olmayan, geleceği göremeyen, geleceği şekillendiremeyen ve geleceğe yön veremeyen bir siyasi lider konumunda. Ufkunu kaybetmiş. Bütün ufku yol ve köprü yapmaktı. Artık onlar da durdu şimdi ne yapacağını bilemiyor.
‘MUHARREM BEY’İN YÜZDE 30-32’LER CİVARINDAKİ OYU SEÇİME KADAR ARTARAK YÜKSELECEK’
Elinizdeki son anketlere göre durum nasıl?
Muharrem Bey’in trendi yükseliyor. Yüzde 30-32’ler civarında. Öyle anlaşılıyor ki 24 Haziran’a kadar daha da yükselecek. Erdoğan’ınkinde ise bir düşme var. Bu düşme umarım artarak devam eder.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kıraathane açma vaadiyle ne hedefliyor sizce?
Ne vaat edecek? Gelecek vaat edemiyor ki! Kıraathaneler işsizlerle dolu. Yine işsizler ordusu yaratacak, onların oturacağı mekânlara ihtiyaç duyuyor, öyle anlaşılıyor.
Miting yerine daha çok kapalı salon toplantıları yapıyorsunuz. Nasıl bir yöntem izliyorsunuz bu seçimde?
Referandum sürecinde izlediğim politikayı izliyorum. O dönemde bir miting dışında miting yapmamıştım. Daha çok sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, iş dünyasından, sendikalardan, her kesimden insanlarla bir araya gelerek onlara Türkiye’nin geleceğini anlatıyorum. Muharrem İnce cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde, Millet İttifakı parlamentoda çoğunluğu aldığında biz nasıl bir gelecek tasavvur ediyoruz? Geleceği daha iyi anlatabilirseniz toplumun her kesimine, kanaat önderlerine daha güçlü bir yapıyla, daha güçlü bir anlayışla sonuç alırsınız diye düşünüyorum.
‘MİLLET İTTİFAKI İLKELERE DAYANAN BİR İTTİFAK. CUMHUR İTTİFAKI İSE ÇIKAR İTTİFAKI’
Millet İttifakı için “zillet ittifakı” benzetmesi yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın AK Partililere de bir uyarısı oldu. Siz o ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oradaki ittifak ilkelere dayanan bir ittifak değil. Olmadığı için de zaman zaman kendi aralarında tartışmalar oluyor. Birisi af diyor, diğeri af bizim gündemimizde yok diyor. Bizim ittifakımız yani Millet İttifakı ise ilkelere dayalı, ilkelerden yola çıkarak geleceği planlayan bir ittifak. Biz ilkelerden yola çıktık. Onlar ilkeler olmaksızın kişisel çıkarlardan yola çıkarak ittifak oluşturdular. O nedenle ittifakın uzun süreli olmayacağını hepimiz görüyoruz.
Yani 24 Haziran sonrası Millet İttifakı devam eder ama Cumhur İttifakı biter mi diyorsunuz?
Millet İttifakının ilkeleri belli. Daha güçlü bir demokratik parlamenter sistem, yargı bağımsızlığı medya özgürlüğü gibi ilkelerimiz, hedeflerimiz var. Bunlar bizim için sürekli olacaktır. Bunlar bizim de seçim programımıza girdi, onların da seçim bildirgelerinde yer aldı (Millet İttifakı’nda yer alan partileri kast ediyor). Ortadoğu’ya barış getirmek konusunda hemen hemen aynı şeyleri düşünüyoruz. İlkelerden yola çıktığınız zaman geleceği daha rahat inşa ediyor ve tutarlı bir biçimde düşünceleri oluşturabiliyorsunuz. Cumhur İttifakı’nda bunların hiçbirisini göremiyorsunuz. Cumhur İttifakı diyorlar ama seçilecek kişi tarafsız değil. Seçilecek kişi bağımsız değil ve 81 milyonun cumhurbaşkanı olmayacak. Ama Muharrem Bey daha ilk günden, “Seçilirsem 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, tarafsız olacağım, herkese eşit mesafede duracağım” dedi. Bütün bunların hepsi bir tutarlılık işareti.
‘BAHÇELİ NEDEN MAFYA LİDERLERİNE AF İSTEDİĞİNİ TOPLUMA AÇIKLAMALI’
Devlet Bahçeli, Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz gibi organize suç örgütü liderlerine ne amaçla af istiyor? Alaattin Çakıcı’nın hem kendisini hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan sözleri arşivlerde duruyor. Bir de af gibi bir düzenlemenin kanun hükmünde kararname ile getirilme ihtimalinden söz ediliyor. Bu mümkün mü?
Anayasada hüküm var. Belli sayıda milletvekilinin evet demesi halinde ancak af çıkarılabilir. Kanun hükmünde kararnamelerle yapılacak bir iş değil. Bahçeli’nin amacını ben anlamış değilim. Sayın Bahçeli niye bir mafya lideriyle oturur dertleşir, bunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Bahçeli, Çakıcı için “ülküdaşım” dedi.
Bir siyasal partinin ülküdaşı mafya lideri olamaz. Demokrasilerde bu olamaz. Ancak kişiler yer altı dünyasında bir araya gelip konuşmuşlarsa, iş birliği yapmışlarsa ülküdaşlıkları olabilir. Ama Sayın Bahçeli’nin bildiğim kadarıyla yer altı dünyasıyla bir ilgisi yok. O zaman yer altı dünyasının önemli bir aktörüyle hangi gerekçeyle bir araya geliyor? Bu konuda net bir açıklama yapması lazım. Toplum bu konuda bir açıklama bekliyor. Yer altı dünyasının aktörleri ne zamandan beri kader mahkûmu oldu? Her türlü yasa dışı işi yapacaksınız, adınız cinayetlere karışacak, mahkûm olacaksınız, sonra kader mahkûmu olacaksınız. Yok öyle bir şey!
‘ERDOĞAN SÖYLEYECEK BİR ŞEY BULAMIYOR’
Erdoğan’ın son zamanlarda giderek artan gaflarını nasıl yorumluyorsunuz. Partisini uyardığı metal yorgunluğundan kendisi de musdarip olabilir mi?
Metal yorgunluğunun ötesinde. Söyleyecek bir şey bulamıyor. Ufku yok, ne söyleyecek? Geçmişe dönmüş. Geçmişte yaptıklarıyla bir şeyler söylemeye çalışan bir kişi. Dünya, teknoloji hızla ilerliyor, Erdoğan yerinde sayıyor hatta geriye gidiyor. Her şeyi bozdu. Eğitim sistemini, ekonomiyi bozdu. Çıkacak yol bulamadığı için de geçmişe takılıp kalıyor. Dolayısıyla sadece bizleri, Muharrem Bey’i ve kendisine karşı olanları eleştirerek kendisine bir yol haritası çizmeye çalışıyor. Bütün söylemleri bunun üzerine inşa edilmiş. Önümüzdeki 20, 30, 40 yılda Türkiye nereye gidecek? Teknolojide, bilimsel gelişmelerde nereye gidecek? Bunlar Erdoğan’ın kafasında yok. Erdoğan’ın kafasında sadece kendini düşünmek var.
İnsanlara “nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz” dediğimizde adalet ihtiyacı vurgusunun ardından insanlar “gülen bir Türkiye hayal ediyorum” cevabını veriyorlar. Muharrem İnce’nin sadece yüzünün gülmesi bile seçmende çok olumlu bir karşılık buldu. Size de seçmenden böyle talepler geliyor mu?
Bizim seçimde kullandığımız önemli bir sözcüklerden biri de “huzur”. Türkiye’nin huzura, birlikte yaşamaya, birlikte yaşam inşa etmeye ihtiyacı var. Toplum kavgadan, gerginlikten, hakaretlerden bıktı, siyasetin sert üslubundan bıktı. Dolayısıyla toplum bir arada huzur içinde yaşamak istiyor. Çocuklarımızı rahat okula gönderelim. Hepimiz kazanalım. İşsizlik olmasın. Çiftçi ektiğinin karşılığını alsın. Toplumun beklentileri bunlar ama Erdoğan’ın bu beklentilere cevap vermesi mümkün değil çünkü bu tabloyu yaratan kişi Erdoğan’ın kendisi.
Uluslararası camiada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl bir imajı var?
Erdoğan’ın dünyada itibarı sıfırlanmış bir lider olduğunu herkes biliyor. Erdoğan Londra’ya niye gitti? Faiz lobisine yalvarmak için gitti. Bize borç para verin, ekonomiyi götüremiyoruz demeye gitti ama onları tatmin edemedi. Arkasından Mehmet Şimşek’i gönderdi. Sen git ikna et dedi. O da gitti. Faizleri yükseltirseniz, bizim istediğimizi yaparsanız size borç veririz dediler. Geldiler buraya. Merkez Bankası, faiz yükseltti, Türk lirası hafif değer kazandı. Arkasından tekrar faiz yükseltti Merkez Bankası. Bir yıl içinde 240 milyar dolar borç ödemek zorundalar. Erdoğan’ı telaşlandıran bu! Benim sorduğum soru da şu: 240 milyon dolar neden Türkiye’yi borçlandırdın ve bu parayı nereye harcadın?
‘DEMOKRATİK PARLAMENTER SİSTEME GEÇECEĞİZ, TEK ADAM VESAYETİNE SON VERECEĞİZ’
Hükümetin, CHP’nin 2015 seçimindeki vaatlerini hayata geçirmesiyle başlayan bir süreç yaşanıyor. CHP, siyasi iktidarı kendi vaatlerini taklit etmekle suçluyor.
Bizim söylediklerimizi tekrar etme dışında yapacağı bir şey yok ki. Polislere 3600 ek gösterge vereceğiz dedik, bizim önerilerimizi reddettiler. Şimdi meydanlara çıkmış 3600 ek gösterge vereceğiz diyorlar. E verin. Ayın 25’inden önce KHK çıkarın.
AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Bülent Turan, Millet İttifakı’nın parlamenter sisteme dönüş konusunda samimi olmadığını öne sürerek “Kanaatim odur ki, İnce, kazanması durumunda bunu asla konuşmayacaktır” dedi. Nereden vardı bu kanaate?
Onlar ekonomideki bozulma toplumun gündeminde yer almasın diye farklı alanlarda bir tartışma zemini yaratmak istiyorlar. Demokratik parlamenter sisteme geçmemizi İnce de Meral Hanım da (Akşener) ben de açıkladık zaten. Lider vesayetinin olmaması, güçler ayrılığı, sivil anayasa, bunlar bizim taleplerimiz arasında. Muharrem Bey’in geleceği anlatmasını engellemek için suni tartışma alanları yaratmak istiyor Erdoğan. O tuzağa düşmeden bunu topluma anlatmamız gerekiyor. Vaatlerimizi hangi kaynaklarla yerine getireceğimizi anlatmamız gerekiyor. Demokratik parlamenter sisteme geçeceğiz. Tek adam vesayetine son vereceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.