“Ben size 81 milyonu kucaklayıp siyaset yapmayı söz veriyorum. Bizim birlikte yaşamaya ihtilacımız var. Hepimiz birlikte Suruç’taki olayın aydınlanmasını bekliyoruz. Her vatandaşımızın hayatı değerlidir.

Geçmişte toplumsal barış dediğimiz, Kürt sorunu diye tanımlanan bir sorun vardı. Bugün terör gerilerde kaldı, daha başka sorunlar öne çıktı. Eğitim, dış politika, demokrasi… Yeni sorunlar kümesi ile  Türkiye baş başa. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyacaksınız ona göre oy kullanacaksınız.

İktidarın en sert eleştirilere tahammül ettiği rejime demokrasi denir. Devlet nedir? Hükümet nedir? Devlet bakidir, hükümet geçicidir. Devlette en alt rütbe şefliktir. Peki siyasette nedir? Bakan ve başbakan olmak için iki şeye gerek var. İlkokul diploması, savcılıktan iyi hal kağıdı. O yüzden diyoruz ki işi ehline vermek lazım. Kim en işi yapıyorsa işi ona teslim etmek lazım. Siyasi koltuğuyla ilgili değil, sevgili Peygamberimiz iyi ehline vermek için Kabe’nin anahtarını başkasına teslim etmiştir.

Adalet adalet… Biz adaleti savunmak istiyoruz.

Türk lirası dolar karşısında değer kaybediyor. Ekonomi iyi yönetilmezse değer kaybeder. Atama bekleyen çok sayıda öğretmenimiz var. Ekonomi sorunlu, bu düzenden kim memnun? Bu soruyu bir sorun? Bu düzenden memnun olan, sadece rantiye sınıfı var. Fabrikası yoktur, tarlası yoktur. Alın teri dökmez. Kim para isterse verir parasını alır. Türkiye’nin paraya mı ihtiyacı var, gelirler yalvarırlar. “